"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’ nün 96. Maddeleri uyarınca Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet YILMAZ tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Bakanlığınızca, 16/12/1985 tarihinde Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği daha sonra 17/4/2001 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bu günlerde kamuoyunun, eğitim bilimcilerin, Rehber Öğretmenlerin ve bu alanda eğitim veren üniversitelerin, STK’ların görüşleri alınmadan bir yönetmelik taslağı hazırlanmıştır.
Rehberlik Hizmetleri uygulaması 1985 yılından bu yana eğitim sistemimizde bir alan olarak yer almaktadır.
Ancak; görev unvanları ve kadroları öğretmen olmasına rağmen, Rehber Öğretmenler eğitim bilimlerinin temel uzmanlık alanı olarak, okullarda ve Rehberlik Araştırma Merkezlerinde görev yapmaktadırlar. Sistem yabancı olduğu bu alanı uzun yıllar kabullenememiş, yargılamış ve bu nedenle Rehberlik ve Psikolojik Danışma servislerinden istenilen verim alınamamıştır. Özellikle 1990’lı yıllardan sonra (Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kurulması sonrası) Rehber Öğretmenler yaptıkları çalışmalarla sisteme kendini kabul ettirmiş ve gelinen noktada eğitim sisteminin vaz geçilmez ana unsurlarından birisi olduğu anlaşılmıştır.
Eğitim sistemimizdeki kademeler arası mesleki yönlendirme, üst öğrenime hazırlama, ergenlik, çocuk gelişimi, aile eğitimi, sorun çözme, önleyici tedbir alma, psikolojik danışma hizmetleri sunma gibi bir çok pedagojik görevleri bulunan Rehber Öğretmenlerin, salt bir mesai kavramı ve çeşitli otorite görevleri ile yan yana gelmeleri, eğitim bilimlerin doğasına ve rehberlik hizmetlerinin evrensel ilkelerine aykırıdır. Bu bilgiler doğrultusunda;
- Bilimsel adı “Eğitimde Psikolojik Hizmetler” görev unvanı Rehber Öğretmen olan, eğitim bilimlerinin temel uzmanlık alanının nöbet, mesai gibi görevler ile daraltılması, sınırlandırılması hangi bilimsel araştırmanın ve uygulamanın sonucudur?
- Görevleri itibariyle “Eğitim sistemimizde kademeler arası mesleki yönlendirme, üst öğrenime hazırlama, ergenlik, çocuk gelişimi, aile eğitimi, sorun çözme, önleyici tedbir alma, psikolojik danışma hizmetleri sunma” gibi çok sayıda sorumluluğu ve görevi olan bir uzmanlık alanının ders görevi, haftada 40 saat çalışma, nöbet gibi otorite rolü içeren görevlere dönüştürülmesinin gerekçeli bir açıklaması var mıdır?
- Eğitim sisteminde vazgeçilmez yeri olan Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin tüm paydaşların hemfikir olduğu yanlış bir görevlendirme ile tanımlanmasının gerekçesi nedir?
- Hazırlanan yönetmelikte, Rehber Öğretmen adı “REHBERLİK ÖĞRETMENİ” olarak tanımlanmıştır. Yaklaşık 1 milyon personeli, binlerce uzmanı olan Milli Eğitim Bakanlığı “Rehberlik Öğretmeni” ifadesinin yanlış olduğunun, rehberliğin bir yaklaşım, yol gösterme olduğunun farkına neden varamamıştır? Bu eksiklik Bakanlığınızın ilgili birimlerinde liyakate dayalı olarak uzman çalıştırılmamasından mı kaynaklanmaktadır?"
