Yeni PARA-lel Yapılar Oluşturuyorsunuz

Eğitimci-Yazar Şahin Aybek: Sevgili Eğitim Ağaları; Hangi Eğitim Formasyonunuzla Eğitim Yöneticilerini Belirliyorsunuz?.. Üst Düzey Yönetici Atamaları Bekleniyor... Haa, Bu Kadar Yetenekli Olduğunuzu Düşünüyorsanız, Buyurun Gelin, MEB’e Yönetici Olun... Liyakatiniz Olsa Bile YÜCELER Size Randevu Vermezler... Eğitim Ağaları, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine Niye Bu Kadar Önem Veriyorlar?.. Türkiye’de İlçe Milli Eğitim Müdürlerini Kimler, Nasıl Atamaktadır?.. Kimsenin, MEB Yöneticilerini Böyle Zorda Bırakmaya Hakkı Yoktur... Kimse Gelip MEB’den Hesap Sormasın, Eğitim Niye Daha İyi Değil Diye?.. Milli Eğitimcilik Oynayanlar, Yeni PARA-lel Yapılar Oluşturuyorsunuz...

19 Ocak 2018 Cuma 11:19
Yeni PARA-lel Yapılar Oluşturuyorsunuz
İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ATADIKLARINI SANIP “MİLLİ EĞİTİMCİLİK” OYNAYANLAR NE YAPMAK, NEREYE VARMAK İSTEMEKTEDİR?

                                            Yeni PARA-lel Yapılar Oluşturuyorsunuz

                                           Üst Düzey Yönetici Atamaları Bekleniyor

                                 Liyakatiniz Olsa Bile YÜCELER Size Randevu Vermezler

        Sevgili Eğitim Ağaları; Hangi Eğitim Formasyonunuzla Eğitim Yöneticilerini Belirliyorsunuz?

     Haa, Bu Kadar Yetenekli Olduğunuzu Düşünüyorsanız, Buyurun Gelin, MEB’e Yönetici Olun

Eğitim öğretim yarıyıl tatiline girerken, bu tatil sadece öğrenci ve velileri ilgilendirmiyor. Bir taraftan üst düzey yönetici olabilmek adına kulisler yapılıyor, bir taraftan başka rezaletler. Evet, eğitim gibi bir alanda kimse liyakatin ve yeteneğin peşinde değil. Zaten liyakatiniz, yeteneğiz olsa bile size randevu bile vermezler yüceler; kan bağınız, memleket bağınız, akrabalığınız, siyasi, sendikal bağlarınız yoksa. Hani, daha kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı liyakat çağrısı yapmıştı, hani eğitim devlet politikası haline gelecekti.  Aslında biraz sonra anlatacaklarım, ülkeye zarar verip eğitim gemisini batırdığı gibi, en fazla Cumhurbaşkanı’na, MEB’e ve MEB’in değerli yöneticilerine zarar vermektedir. Çünkü davul başka birilerinin, tokmak da başka birilerinin elinde olursa doğal olarak uyum yakalanamıyor ve daha başarılı olunamıyor.

                        Kimsenin, MEB Yöneticilerini Böyle Zorda Bırakmaya Hakkı Yoktur

Evet, eğitim öğretim yılının 1.döneminin bitmesiyle, Ankara’da çok sayıda üst düzey yönetici ataması yapılması bekleniyor. Şaka yaptığımı sanabilirsiniz ama insanlar üst düzey yönetici olabilmek için memleketlerini bile başka gösterir, söyler noktaya geldiler. Ama merkez atamaları kadar il müdürlüğü ve ilçe müdürlüğü atamaları için de büyük kulisler yapılıyor.  Yok, yanlış duymadınız. Milletvekilliği veya belediye başkanlığı kulisi değil, eğitim gibi çok önemli ve liyakate dayalı olması gereken, çocuklarımızı emanet ettiğimiz yerler içinde kulis yapılıyor. Ben, bu yazıda özellikle ilçe milli eğitim müdürlüğü gibi önemli bir göreve yoğunlaşacağım. Çünkü kimsenin MEB üst düzey yöneticilerine, şunu ata bunu ata diye baskı yapmaya hakkı yoktur.  Ve de yine kimsenin, benim eğitimci meslektaşlarımı iki büklüm bir vaziyette, vekil ofislerinin önünde bekletmeye, sendika koridorlarının girdaplarında kaybetmeye hakkı yoktur.

                   Eğitim Ağaları, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine Niye Bu Kadar Önem Veriyorlar?

Genelde siyasette, delege ağaları kavramı kullanılır ama üzülmeyin, eğitim ağaları da var. Sözde eğitimin tüm yapılarını elinde tutan, güç devşiren, her türlü ilişkiye giren, şu okul müdürü benim, şu benim deyip ortada kasım kasım dolaşan eğitim ağaları.  Hep merak etmişimdir; kelli felli adamlar ilçe milli eğitim müdürünün belirlenmesine, hatta okul müdürünün belirlenmesine niye bu kadar müdahil olurlar diye. Tabi ki de eğitim için! Onlar da ilçe milli eğitim müdürünün yönetim, personel, eğitim-öğretim, bütçe-planlama, araştırma-planlama-istatistik, teftiş-rehberlik, sivil savunma hizmetleri anlamında ne kadar önemli görevleri olduğunun farkındalar. Onlar da biliyorlar; başarılı, yetenekli ilçe müdürleri başarılı iller demek.

 

                               Türkiye’de İlçe Milli Eğitim Müdürlerini Kimler, Nasıl Atamaktadır?

Şimdi gelelim sürece. Kimler MEB yöneticilerini böyle zorda bırakmaktadır, eğitim ağaları ilçe milli eğitim müdürlüklerine, eğitimden dolayı mı bu kadar önem veriyorlar ve ilçe milli eğitim müdürü atadıklarını sanıp “Milli Eğitimcilik” oynayanlar ne yapmak, nereye varmak istemektedir? Ama asıl soru; Türkiye’de, ilçe milli eğitim müdürlerini kimler, nasıl atamaktadır? Bu ülkede maalesef belediye başkanı, milletvekili, ilçe parti başkanı, sendika başkanıyla anlaşamadı diye değişen ilçe müdürleri var. Eğitim ağalarından korktuğumdan değil, meslektaşlarıma olan saygımdan ve daha da zorda kalmasınlar diye isim vermiyorum. Yoksa şuracığa hemen 3-5 tane eğitim ağası ve yüzlerce eğitim kurbanı adı yazarım.

                       Kimse Gelip MEB’den Hesap Sormasın, Eğitim Niye Daha İyi Değil Diye?

Eee, sen partisiyle, belediye başkanıyla, milletvekiliyle, sendikasıyla, eğitim ağasıyla ilçe müdürü belirle, okul müdürü belirle; sonra da gel, eğitim niye daha iyi değil de. Vallaha, kimse kusura bakmasın, böyle yaparsanız devletin bürokratları nasıl iş yapacak? Kelli felli vekiller, bir okulun müdürünün belirlenmesiyle bile niye bu kadar uğraşır; ayrıca, sizin başka işiniz yok mu, nasıl bu kadar vaktiniz var? Hep söylüyoruz; siyaset, eğitimin içine bu kadar girmemeli, girmemeli, girmemeli. Eğitim, bir devlet politikası olmalı. Eğitim gemisi çökerse, hepimiz batarız.  Daha geçenlerde Cumhurbaşkanı, liyakat diye bağırmadı mı? Ama sakın yanlış anlaşılmasın, benim tüm bunlardan kastım, belirli bir dünya görüşüne sahip kişiler eğitim kademelerine gelmesin değil.  Tabii ki, liyakat merkezli her görüş gelebilir. Ben bundan da geçtim. Belirli bir görüşten insanlar gelecekse bile liyakat olsun. Yani KANDAŞLIĞA, AKRABALIĞA HAYIR! Eee, eğitim yöneticilerinin, teşkilat tarafından objektif atanmasına müsaade etme; sonra da eğitim niye böyle, niye şöyle diye hesap sor.

                          Milli Eğitimcilik Oynayanlar, Yeni PARA-lel Yapılar Oluşturuyorsunuz

Siyasi bürolar oluşturup, kendince milli eğitim müdürü belirleyip, “Milli Eğitimcilik” oynayanlar; hem suç işliyorsunuz hem eğitimin bir devlet politikası haline gelmesini engelliyorsunuz hem de yeni PARA-lel yapılar oluşturuyorsunuz. Haa, bu kadar yetenekli olduğunuzu düşünüyorsanız, buyurun gelin, MEB’e yönetici olun.  Bu işler öyle uzaktan olmaz. Hem tüm adamları biz belirleyelim hem de bir sorumluluğumuz olmasın.  Sonra da MEB niye daha başarılı değil diye orda burada, kapalı kapılar ardında kulis yapın, MEB’in kuyusunu kazın.  Benim daha iyi bir önerim var bu arkadaşlara… Lütfen, sadece belirli milletvekilleri, metropol ilçelere ilçe müdürü yapmak için mülakat yapmasın, lütfen, oldu olacak hangi öğretmenin hangi sınıfa gireceğini, hangi doktorun hangi ameliyata gireceğini de sizler belirleyin. Sevgili eğitim ağaları; hangi eğitim formasyonunuzla eğitim yöneticilerini belirliyorsunuz?

Tüm bunları yaparak ülkeye, MEB’e, eğitime ve Cumhurbaşkanı’na zarar verdiğiniz gibi, gerçek eğitim emekçilerini de demoralize edip,”ne yaparsam yapayım, zaten bir yerlere gelemem” diye tükenmişlik sendromuna sokuyorsunuz. Sonuç; daha kısa bir süre önce, Cumhurbaşkanı eğitimde liyakat çağrısı yapmasına rağmen insanlar, mecburiyetten siyasi otoriteye yakınlık, belediye başkanına yakınlık, belirli sendikalara yakınlık veya belirli kişilerle yakınlık ilişkilerine girmek zorunda bırakılıyorlar. Oysaki eğitimci boyun eğmez, el açmaz; ders verir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner15