Akkaya: Dayatmaya karşıyız

Akkaya: Dayatmaya karşıyız

21 Temmuz 2016 Perşembe 11:27
Akkaya: Dayatmaya karşıyız
İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, TBMM Genel Kurulu’nda “ Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı”nın birinci bölümü üzerine Cumhuriyet Halk Partisi adına söz alarak bir konuşma yaptı. Akkaya; Tasarı hakkında konuşmasına başlamadan önce 15 Temmuz gecesi başlayan ve halkımızı hedef alan, ülkemizi kaosa sürükleme ve bir iç savaş çıkarma anlayışındaki darbe girişimini kınadı ve bu girişime engel olmak için hayatlarını feda edenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar diledi. Konuşmasında egemenliğe ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapan Akkaya;  “Egemenliğin kayıtsız şartsız milletten alındığı kesindir ama meşruiyetin temeli hukuktur. Eğer adalete ve hukuka inanmıyorsanız bu "egemenlik" sözü boşta kalır. Hukuk üretmeyen toplumlar ilkel toplumlardır, onlar faşisttir ve faşizme dayanarak yönetimlerini sürdürmek isteyenler er geç yok olup gidecektir. Biz CHP olarak; her türlü dayatmaya, darbeye karşıyız; demokrasiye, cumhuriyete sonuna kadar bağlıyız.” dedi. 15 Temmuz akşamı yapılan darbe girişimine halkımızın, Siyasi Partilerimizin ve TBMM çatısı altındaki Milletvekillerinin vakur duruşu ile karşılık verildiğini ifade eden Akkaya; önümüzdeki süreçte tarihin altın harflerle bugünleri, o mücadeleyi sürdürenleri ve bu mücadelede hayatını kaybedenleri yazacağını söyledi. Ancak bu süreçte kimi sivillerin, resmî polislerin gözü önünde, emir kulu Mehmetçik'e yaptıklarının asla kabul edilemez olduğunu belirten Akkaya; askerimize yapılan bu kötü muamelelerin asla cezasız kalmaması gerektiğini söyledi. Darbe girişimi sonrası alınan tedbirlere de değinen Akkaya; “Kaş yapalım derken göz çıkartılmamalıdır. Bununla ilgili size bir örnek vereceğim. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na göre, YÖK'ün, dekanları istifa ettirme hakkı yoktur. Buna rağmen YÖK, dekanların istifasını istemiştir, bu bir yanlıştır ama ikinci bir yanlış daha yapmıştır, istifası istenen dekanlardan YÖK ikinci bir genelge çıkartmıştır, paralelle ilişkisi olan bütün personel hakkında işlem yapılması 5 Ağustosa kadar bu dekanlara bildirilmiştir. Hem siz bir gün önce dekanların görevden el çektirilmelerini, istifa etmelerini isteyeceksiniz; hem de bir gün sonra o dekanların 5 Ağustosa kadar üniversitelerde paralel yapıyla ilgili olanlara işlem yapmasını isteyeceksiniz. İşte, geldiğimiz süreçte yapılan yanlışlardan birisi budur. “dedi. Kamuda “paralel operasyonlar” adı altında binlerce tasfiyenin gerçekleştiğini de ifade eden Akkaya; Hükümete bu tasfiye işlemlerinin hangi kriterlere göre yapıldığını ve üç günde, her kademede çalışan yüz binlerce memurun hukuksuz işler yaptığının nasıl tespit edildiğini sordu. Akkaya konuşmasında geçmişte Balyoz ve Ergenokon'da yaşanan, asılsız ihbarlar sonucunda hayatları karartılanları hatırlatarak;  bugün de yapılan tasfiyelerin bir cadı avına dönüştürülmemesi gerektiğini belirtti. Akkaya konuşmasına şöyle devam etti: “Biz iddia ediyorduk "Siz bu ülkeyi yönetemiyorsunuz." diye. On dört yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, bu yaşananların sorumlusu kim? Ev sahibinin hiç suçu yok mu? Sizlerden bu konuda hesap vermenizi beklemek en tabii hakkımızdır. Ayrıca 15 Temmuz sonrası, tutuklanan kimi askerî personelin tutuklandıkları yerlerde işkencelere maruz kaldığına ilişkin kamuoyunda resimleri görüyoruz. 21'inci yüzyılın 16'ncı yılını geride bıraktığımız bu süreçte yeni işkence Ziverbey Köşkleri yaratılmamalıdır. Bir kişinin suçu varsa tutuklanmıştır, ama onun cezasını bağımsız mahkemeler vermelidir. 12 Eylül 1980 askerî darbesini 20'li yaşlarda yaşamış bir sendikalı işçi olarak; bunu bir uyarı görevi olarak; buradan tekrar ifade etmek istiyorum. “ Konuşmasının 2. Bölümünde Uluslararası iş gücü yasa tasarısı hakkında konuşan Akkaya; bu yasa teklifiyle bilime dayanmayan, dogmalarla dolu eğitim sisteminin ülkemizin gelişmesine engel olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını ifade etti. Akkaya; YÖK'ün faaliyetlerine devam etmesinin ve millî eğitim sisteminin yanlış politikalarının ülkemizin gelişmesinin önünde engel olduğunu belirleterek; Bu anlayış devam ettiği sürece millî gelirin artmasının, refah toplumunun oluşmasını beklemenin hayal olduğunu söyledi. Akkaya’nın tasarı hakkındaki değerlendirmeleri şöyledir: “Türkiye’nin; genç nüfusu olan bir ülke olmasına rağmen; nitelikli iş gücü yaratamamasının tek nedeni eğitim sistemidir. Devlet, vakıf, özel kapsamında olmak üzere 200'e yakın üniversitemiz bulunmaktadır. Ancak, ne yazık ki nitelikli mimar, mühendis, doktor yetiştiren üniversitelerimizin sayısı iki elin parmağının sayısını geçmemektedir. Yani, her ile üniversite açtığımızla övünüyoruz ancak her 5 üniversite mezunundan 3'ü işsizdir. Bunu biliyoruz ama ne hikmetse bunu görmezden geliyoruz. Türkiye'de toplam mühendislik fakültesi sayısı 258, yılda yaklaşık 40 bin mezun vermektedir. Sadece mimar, mühendis sayısı yaklaşık 1 milyonu bulmaktadır. Bu mimar ve mühendislerin yüzde 42'si kendi alanında çalışmıyor, yüzde 25'i açık işsiz, geri kalanı ise "Ne iş olursa yaparım." hâli pozisyonundadır. Meslek liselilerimize gelirsek; onların durumu son derece vahimdir. Onlar Geri teknolojiyle eğitim gören, staja gittikleri fabrikalarda ilk kez gördükleri makinelerden anlamayan, "Nasılsa stajyer..." denilip temizlik, getir götür, fotokopi işlerinde çalıştırılan, meslek lisesinden mezun olduklarında çırak muamelesi gören liselilerdir. İş ilanlarına bir bakın; ilanlar ara eleman arayanlarla dolu ama yaklaşık 6 milyona yakın işsizimiz var. Ne yaman çelişki bu durum! İmam-hatiplerle övünüyoruz ama imam-hatiplerle övündüğümüz kadar keşke burada, şu meslek liseleriyle de övünebilsek belki sorunumuzu çözmüş olacağız.” Akkaya konuşmasının sonunda bu yasa tasarısının görüşmeleri sırasında Çalışma Bakanı’nın bir kez daha milletvekilleri ile görüşerek uzlaşı ortamı aramasının çok değerli olduğunu ancak; bunun sadece bu tasarı için değil; diğer tüm tasarı görüşmeleri içinde gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.  

Son Güncelleme: 21.07.2016 11:27
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner15