Bir fotoğraf vardı. Bir kız çocuğu, karnı burnunda; keşke olmasaydı o resim. Adı... "Ayşe" diyelim biz ona. Okulda olmalıydı ya da sokakta, çamurlu da olsa sokakta yaşıtlarıyla dizine kadar çamur da olsa, sokakta oynamalıydı. Kar yağıyor ya hani, ayağında sıcak botları olmasa da küçük kahkahalar atarak karların içinde yuvarlanıyor olmalıydı. Ayşe'yi kim oturtmuş o yatağın kenarına yeşil elbisesiyle; küçücük karnına kim koymuş o bebeyi? Kız değil de erkek olarak doğsaydı ya, babasıyla çalışsaydı ya elin tarlasında.
Bir kızları olmuş kader bu ya; satmışlardır belki de fakirlikten; vermişlerdir belki bir bakır paraya... Kız olmuş ya, suratını eğmiştir belki babası olacak adam. Fakir olmak onun suçu mu yani; yazısız yasalar der ki: istediğine ver, daha 11 olan yaşına mı bakacak; az gelişince kız çocuğu kadın olmaya aday, sanki eşya gibi durmasın bir köşede, bir işe yarasın diye verivermiş işte. Ayşe anlamamıştır bile nereye gittiğini; hâlâ da anlamıyordur; şiş karnına bakıp korksa da bilemez neden olduğunu. Bir hastanede ya da damın birinde alıverecekler karnından bebeyi, emzirmek mi? Bulurlar bir süt anası.
Ayşe kalakalır oracıkta yok olmuş gelecekle, elinde eğri bir bez bebekle; bakar camdan toz toprak içinde oynayan, küçük kahkahalar atan yaşıtlarına. 12'sinde de, 15'inde de kimse açıklayamaz ona 'anne'liği. Okuldan dönen, komşunun kızını görür camdan.
İtilip kakılmak, ne olduğu belli olmayan 'koca'sı sokakta sürüklese, kılını kıpırdatmayan başkaları tarafından yaratıkmış gibi izlenmek, o fotoğrafın devamı olur Ayşe için; sıradanlaşır şiddet. Çoğu Ayşe'dir o kadınların; Ayşe kadar bile büyümeye fırsat bulamazlar belki de.
Akşam haberlerinde, birkaç karedir sokak kamerasından. Yazılıp çizilip birkaç gün, bin kişinin yorumuyla okunup, unutulur gider; "Hesabını soracağız, bu canilere meydanı boş bırakmayacağız" nidâları arasında. Yüreği ezik Ayşe televizyona bakar boş gözlerle...
Bir fotoğraf vardı. Bir kız çocuğu, karnı burnunda; keşke olmasaydı o resim. Adı... "Ayşe" diyelim biz ona. Okulda olmalıydı ya da sokakta, çamurlu da olsa sokakta yaşıtlarıyla dizine kadar çamur da olsa, sokakta oynamalıydı. Kar yağıyor ya hani, ayağında sıcak botları olmasa da küçük kahkahalar atarak karların içinde yuvarlanıyor olmalıydı. Ayşe'yi kim oturtmuş o yatağın kenarına yeşil elbisesiyle; küçücük karnına kim koymuş o bebeyi? Kız değil de erkek olarak doğsaydı ya, babasıyla çalışsaydı ya elin tarlasında.
- - - -
Çok sevdim . O na ve tüm Ayşelerin anısına ,,