Bakan Çavuşoğlu'na VİZE KRİZİ soruları

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş: ABD ile yaşanan vize krizine dair ABD Büyükelçiliği tarafından da bir açıklama yapıldı. Türkiye'nin dış politikasında izlediği yönteme ilişkin Dışişleri Bakanlığına yöneltmiş olduğumuz soru önergesi metni ektedir:

10 Ekim 2017 Salı 12:12
Bakan Çavuşoğlu'na VİZE KRİZİ soruları

"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın, Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt ÇAVUŞOĞLU tarafından Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğü ’nün 96 ile 99 uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 10.10.2017


Kamuoyunca da yakından takip edildiği üzere Amerika Birleşik Devletleri Türkiye ile ilgili olarak vize uygulamalarının askıya alınmasına dönük bir karar almıştır. Konu hakkında ABD Türkiye Büyük Elçiliği tarafından “Bu yıl ikinci defa olarak geçen hafta, diplomatik misyonumuzun bir Türk çalışanı Türk yetkili mercileri tarafından tutuklanmıştır. Ancak, bu tutuklamanın neden meydana geldiğini veya ne olduğunu ve şayet varsa çalışanımıza karşı olan delilleri, sarf ettiğimiz tüm çabalarımıza rağmen tespit edemedik. Bu personel, kanun uygulama konularında Türk yetkili kurumlarıyla işbirliğini güçlendirme ve Amerikan ve Türk vatandaşlarının güvenliğini temin etme alanında faaliyet gösteren bir bölümde görev yapmaktadır. Üstelik, çalışma arkadaşımızın avukatına erişimine yeterli izin verilmemiştir...

Özellikle rahatsızlık veren nokta ise, görünüşe göre bazı Türk yetkililer, yine sanığı ya da avukatını bilgilendirmeden, bazı gazetelere iddialarla ilgili bilgi sağlamışlardır. Söz konusu gazeteler, çalışanın, misyonumuzun resmi çalışanı sıfatıyla, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti üyeleri, polisi ya da savcılarıyla kanuni uygulama konularıyla ilgili görüştüğü iddialarını yinelemişlerdir….Açık olmak gerekirse, ABD ile Türkiye arasında kanuni uygulamalar alanındaki işbirliğini güçlendirmek personelimizin göreviydi. Türkiye Cumhuriyeti polisi ile görüşmek ve seyahat etmek işinin rutin bir parçasıydı. Türkiye Cumhuriyeti, çalışanın yasal olmayan herhangi bir faaliyetin içinde olduğunu gösteren herhangi bir bilgi paylaşmamıştır…..Bu tutuklama, bazı yetkililerin, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun zamandır süre gelen işbirliğini bozmak amacında olup olmadığına ilişkin soruları akıllara getirmiştir. Eğer doğruysa, bu durum, diplomatik tesislerimizde çalışan ve buraları ziyaret eden kişileri risk altına sokacaktır. Bu tutuklamaların münferit bir olay mı olduğunu, yoksa başka Türk çalışanlarımızın da sadece görevlerini yerine getirirken Türk hükümeti yetkilileri ve daha geniş kapsamda Türk toplumuyla görüşmeleri nedeniyle tutuklanmalarını mı beklemeliyiz, bilmiyoruz...

Bu kolay aldığımız bir karar değildir, büyük üzüntüyle aldığımız bir karardır. Vize hizmetlerinin askıya alınmasının insanlara rahatsızlık vereceğinin farkındayız. Uzun sürmeyeceğini umuyoruz, ancak bu konunun çözülmesinin ne kadar süreceğini kestiremiyoruz. Bu süreyi, yerel çalışanlarımızın gözaltına alınma nedenleriyle ilgili her iki hükümet arasında devam eden görüşmeler ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Türkiye'deki tesislerimiz ve personelimizin güvenliğine ilişkin taahhütleri belirleyecektir.” Şeklinde bir açıklama kamuoyu ile paylaşılmıştır. 
Bu bağlamda;

Meydana gelen olay hakkında Bakanlık olarak bugüne kadar neden resmi bir açıklama yapmadınız? 
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki açıklamalarına katılıyor musunuz?
Şayet Türkiye bir kabile devleti değil de bir hukuk devleti ise neden bahse konu tutuklamalarla ilgili hukuki süreç işletilmemiştir? Tutuklanan elçilik görevlisinin avukatına dahi erişim izni verilmemesi hukuk devleti ilkesine aykırı değil midir?
Sanığın kendisine ve avukatına dahi bilgi verilmezden evvel konu hakkında bazı basın yayın organlarında suça ilişkin haber yapılması ile ne amaçlanmıştır? Bu tutumun hukuk devleti ilkesi ile örtüştüğünü düşünüyor musunuz?
ABD Büyükelçisi John Bass’ın “Bu tutuklama, bazı yetkililerin, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun zamandır süre gelen işbirliğini bozmak amacında olup olmadığına ilişkin soruları akıllara getirmiştir.” Şeklindeki ifadesine katılıyor musunuz? 
ABD Büyükelçisi John Bass’ın Türkiye ile ABD ilişkilerini bozmaya yönelik bir tutuklama biçimindeki nitelendirmesi doğru mudur? Bu ifadeler ve Hükümetin tutuklamaların haklılığına dair açıklamaları değerlendirildiğinde neden Türkiye ABD ile ilişkileri bozmaya yönelik hamleler yapmaktadır?
Türkiye’nin dış politika uygulamaları neden başka ülkeler ile dost olmaya yönelik hamleler içermemektedir?
AKP’nin dış politikaya dair çözüm önerileri AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye yönelik “Al papazı, ver papazı” önerisi ile AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın "Olum 'BASS' git" söyleminden ibaret midir? Bu söylemler siyasi nezaket ile örtüşüyor mu? Bu tür söylemler hükümetin dış politikaya bakış açısını yansıtıyor mu? Şayet hükümetinizin dış politikaya bakış açısı bu şekilde ise bu Türkiye’yi bir üçüncü dünya ülkesi kategorisine sokmuş olmuyor mu?

Türkiye’nin uluslararası camiadaki saygınlığı neden hiçe sayılmaktadır? Bu söylem ve hukuk devleti ilkesi ile örtüşmeyen dış politika uygulamalarının Türkiye’ye vermiş olduğu zararı nasıl telafi edeceksiniz?

Halihazırda bir NATO üyesi olan Türkiye’nin ABD’nin vize başvurularını daha önce durdurduğu İran, Libya, Suriye ve Yemen gibi ülkelerin arasında yer alması Türkiye dış politikasında bir eksen kayması mı yoksa dış politikadaki iflasın bir göstergesi midir?
Yaşanan vize krizinin Suriye’de sürdürülen reel politikalara yönelik iki ülke arasında gelişen çıkar çatışmasından kaynaklandığını düşünüyor musunuz?
Türkiye’nin halihazırda uluslararası camiada kaybettiği saygınlığı kazanmak adına ne tür önlemler alacaksınız?
ABD ile ilgili meydana gelen vize krizine ilişkin çözüm önerileriniz nelerdir? Bu hususta neler yapılması gündemdedir?"

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner15