Okul binasının bir anda ve önlemsiz şekilde yıkılmasını Meclis gündemine taşıyan Yılmaz, yıkılan okul binası için asbest tehlikesinin olup olmadığını sordu.
Okul binasının Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve üniversitelerin yakınında olduğu düşünülmeden, öğrencilerin ve trafiğin yoğun olduğu bir saatte kontrolsüz şekilde yıkılmaya başlandığını belirten Yılmaz, yıkım işleminin iznini kim veya hangi kurum vermiştir diye sordu.
Binanın 1961 yılında tamamlandığı düşünüldüğünde, binanın asbestli yapı ve ısı yalıtımı malzemesi muhteva edip etmediğini soran Yılmaz, “Bu konuda hazırlanmış bir rapor mevcut mudur? Asbest kullanımına dair bir inceleme yapılmadıysa, binanın tedbir alınmadan yıkımından kim veya hangi kurum sorumludur?” diye sordu.
Emekçiler ya da vatandaşlar bu yıkımdan zarar gördü mü?
Kontrolsüz bu yıkımdan emekçilerin ya da bölgede ikamet eden vatandaşların zarar görüp görmediğini soran CHP’li Yılmaz, eğitim alanı olan binanın hangi ihtiyaca cevap vermek amacıyla ibadet alanına dönüştürüldüğünü sordu.
Yılmaz, şu sorulara yer verdi:
“Bölgedeki eğitim alanı ve okul ihtiyacı ortadan kalkmış mıdır? Böyle bir tercih yapılmasında verilmek istenen siyasi bir mesaj var mıdır?
Söz konusu parsel, ibadet alanına dönüştürülmesine rağmen “bodrum katlarda yapılacak otopark ve diğer kullanımlar emsale dâhil değildir” ifadesi plana neden eklenmiştir? İbadet alanında yer alması talep edilen ve emsale dâhil edilmeyen “diğer kullanım alanları” ne amaçla kullanılacaktır?
Ankara’da tarihi binaların davalar devam ederken yıkılması bir norm haline mi getirilmeye çalışılmaktadır? “Yık yerine yenisini yap” mantığı ile bir kent yönetilebilir mi?”