Tarsus Cezaevi için Meclis Araştırması istemi

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş: Tarsus Cezaevi'nde yaşanan hak ihlalleri gün geçtikçe artış göstermiş en son 2 Ekim günü çok sayıda mahpus işkenceye maruz kalmış, çıplak arama ve s​üngerli oda gibi uygulamalar söz konusu olmuştur. Konu hakkında avukatlar sorumlular hakkında suç duyusunda bulunmuştur. Tarsus Cezaevi uygulamaları sürekli surette gündemde yer almasına rağmen hiçbir iyileşme olmadığı gibi işkence iddiaları artarak devam etmektedir.

06 Ekim 2017 Cuma 11:56
Tarsus Cezaevi için Meclis Araştırması istemi

HDP'li Beştaş'ın  konu hakkında meclis araştırması talebini içeren önergesi şöyle:

"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Tarsus Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerinin araştırılması ve alınacak önlemelerin tespiti amacıyla Anayasa’nın 98 inci, İçtüzüğün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz. 06.10.2017

GEREKÇE

Tarsus Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleri son günlerde kamuoyunda geniş yer almakta ve bu yönde tarafıma çok sayıda şikayet iletilmektedir. Bahse konu hak ihlalleri Tarsus Cezaevi’nde uzunca bir süredir devam etmekte olup cezaevi idaresinin keyfi muameleleri yapılan tüm girişimlere rağmen sürmektedir. Cezaevinde en temel insan hakları bile yok sayılmakta, söz gelimi geçtiğimiz aylarda yeni yapılan kampus biçimindeki binaya geçildiği halde kapasite aşımı nedeniyle yerlerde dahi yatan mahpuslar olduğu, sağlık hakkına erişimin engellendiği dile getirilmektedir. Temel ihtiyaçların karşılanmadığı, temizlik malzemelerinin verilmediği ve gerekli hijyen koşullarının oluşturulmadığı da ifade edilen ihlaller arasında yer almaktadır. 
Öte taraftan cezaevinde işkence yapıldığına ilişkin iddialar tarafıma ve kamuoyuna sıklıkla yansımakta hakeza çıplak arama uygulamasının rutine bir uygulamaya dönüştüğü dile getirilmektedir. Cezaevinde yaşanan ihlaller ziyaretçilere de sirayet etmekte; ziyaretçiler de çıplak arama ve kötü muameleye maruz kalırken ayrıca disiplin cezaları ile de karşı karşıya gelmekte, görüş hakkından yararlanamamaktadırlar.  Tarsus T Tipi Cezaevi’nin Müdürü Mahmut Çaça’nın ise 1996 yılında 11 siyasi tutuklunun yaşamını yitirdiği, 24’ünün yaralandığı katliamda Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin 2. Müdürü olarak görev yapmış olduğu bilinmektedir.
Yukarda ifade etmiş olduğum ve artık cezaevi rutinine dönüşmüş olan hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenmektedir. 2 Ekim 2017 tarihinde Serkan Erdoğan, Erdoğan Alayumat, Mübarek Aksu, Hayrullah Turan, Zeki Çiçek, Mehmet Sekin, Şemsettin Koyun, Hadi Elçiçek, Serko Minkara, Özgür Özçelik, Özgür Kutlu, Taner Sala, Mahfuz Çiçek isimli tutukluların kalmış olduğu A-13 koğuşuna 
sayım işlemi yapılacağı sırada her zamankinden daha farklı olarak 20-30 civarında infaz koruma memuru gelmiştir. Sayım esnasında koğuşta bulunan tutuklular ayağa kalkmıştır. Ancak infaz koruma memurları tüm tutukluların tek sıra halinde dizilmelerini ve askeri bir nizam içinde kendilerini saymalarını emretmiştir. Tutukluların bu keyfi uygulamaya yönelik itirazları üzerine kurum birinci ve ikinci müdürünün talimatı ile odada bulunan infaz koruma memurları tarafından tutuklular tekme ve yumrukla yoğun bir şekilde darp edilmiştir. Tutuklular infaz koruma memurları tarafından yerlerde sürüklenmiş, dövülerek yere yatırılan tutukluların kafalarına infaz koruma memurları tarafından basılmıştır. Tutuklulardan ikisi çok yoğun bir biçimde darp edilmiş, yerlerde sürüklenerek "Süngerli Oda" diye tabi edilen yere götürülmüş ve yine darp edilerek çırılçıplak soyulmuştur. Mesleği gazetecilik olan tutuklu Erdoğan Alayumat'ı infaz koruma memurları darp ederken "Gazeteci bunları da yaz" diye alaylı bir tavır sergilemişlerdir.  Tutuklular ayrıca infaz koruma memurları tarafından ölümle tehdit edilmişler,  çok ağır  hakaret ve sinkaflı küfürlere  maruz kalmışlardır. Tüm bu haksız ve kötü muameleler kurum birinci müdürü ve ikinci müdürünün talimatı ve nezaretinde gerçekleşmiştir. Darptan ötürü ciddi sağlık sorunları yaşayan tutuklulardan yalnızca iki tanesi revire götürülürken doktorlar gözle dahi tespit edilecek bulguları rapor etmekten imtina etmiştir. Zira Tarsus Cezaevi’nde siyasi mahpusları muayene eden hekimlerin soruşturmaya maruz bırakıldıkları ve bu nedenle doktorların genel anlamda mahpusları tedavi etmekten kaçındığı yönünde başkaca şikayetler de söz konusudur.
Kuşkusuz yukarda ifade etmiş olduğum olayın sıklıkla yaşandığı, hücrede tek başına bırakılan başka mahpuslar olduğu, görüş günlerinde ziyaretçilerin de darp edildiği yönünde şikayetler sıklıkla tarafıma iletilmektedir. Cezaevinde çok yoğun bir biçimde seyreden kötü muamele ve işkenceye varan uygulamaların giderek artması cezaevinde adeta özel bir yapılanma olduğuna dair kuşkuları artırmaktadır. Nitekim avukatlar tarafından yapılan şikâyet başvuruları ve tarafımızca soru önergeleri ile Tarsus Cezaevinde yaşanan sorunlara dikkat çekilmesine rağmen hiçbir çözüm üretilmediği gibi kurum görevlilerinin hukuka aykırı tutum ve davranışlarında da artış gözlemlenmektedir. Bu bahisle TBMM bünyesinde kurulacak bir araştırma komisyonu aracılığı ile Tarsus Cezaevinde yaşanan sorunların gün ışığına çıkarılması ve gerekli çalışmaların yürütülmesi elzemdir."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner15