Bahçeli'den Mısıroğlu'nu ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı'na istifa çağrısı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın, 9 Kasım'da, "Keşke Yunan galip gelseydi" diyen Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmesini sert sözlerle eleştirdi. "Fesliyi ziyaret etmek için bula bula 9 Kasım'ı mı buldun" diyen Bahçeli, Erbaş'a istifa çağrısında bulundu, "Gereğini yap" dedi.

13 Kasım 2018 Salı 11:40
Bahçeli'den Mısıroğlu'nu ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı'na istifa çağrısı

Grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:

Hakkari'deki patlama

"Hakkari'deki mühimmat patlaması milletimizi acıya boğdu. 5 Eylül 2012'de Afyonkarahisar'da bulunan kışlada patlama yaşanmış, 25 evladımız şehit düşerken üçü sivil olmak üzere 11 evladımız da yaralanmıştır.

Süngü Tepe’deki patlamanın makul ve mantıklı izahatını sabırla bekliyoruz. En ufak dikkatsizlik, en ufak ihmal vahim sonuçlara kapı aralayacaktır. Mehmetlerin canı devlete emanettir. Vatan görevini yapan her evladımız bizim için paha biçilemez önemdedir. Patlamada herhangi bir ihmal, gevşeklik varsa sorumlular ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Kaldı ki Afyonkarahisar'daki patlamanın müsebbipleri bu yıl cezalarını almışlardır.

"Parçalanmamızı kurguladılar devleşen mücadelemize engel olduk. Bir öldüysek bin dirildik. Ancak hala durmuyorlar hala vazgeçmiyorlar hala pes etmiyorlar. Ülkemizi teslim almak için bu tahrikten istifadenin peşindeler. Türk milletini tanımayanlar asaletini anlamayanlar mutlaka rezilliklerinin içinde boğulup gideceklerdir. Türkiye'ye kafa tutan kim olursa olsun hakkından gelmemek doğduğunun doğacağına pişman etmek tarihi görevimizdir.

Türkiye'nin hayat damarlarını kesmek istiyorlar. Bitmek bilmeyen akınlarla oyun kuruyorlar. Özellikle ABD terör örgütleri ile aynı hizaya girmekten rahatsız olmuyorlar. Teröristlerin başına ödül koyulması oldukça kuşku vericidir. ABD'nin Suriye özel temsilcisi YPG'yi terör örgütü olarak görmediklerini söylemiştir.

ABD'nin YPG'yi kollayıp PKK'yı hedef alması yeni bir aldatmacadır. ABD ile YPG arasından Irak ve Suriye'nin paylaşımı konusunda derin bir anlaşma vardır. Tüm yönleriyle meydandadır. Ederi 12 milyon dolar olan canilerin bizim için delikli kuruş kadar değeri yoktur.

ABD bölgemizde karıncayı bile izlerken üç PKK'lının yerini mi bilmeyecektir. YPG'yi saklayıp PKK'yı sobelemekle milletimizi kandıracağını zannetmesin. PKK demek YPG demektir. PKK'nın yuları Kandil'in elindedir. YPG teröristtir PKK'da teröristtir. Türkiye'ye silah doğrultmuş hangi örgüt varsa düşmandır yok edilmesi sonuna kadar mübahtır.

"YPG-PKK nasıl ayrılacak' diye sorduk; ABD'nin YPG'yi kollayıp PKK'yı hedef haline getirmesi tamamen kandırmacadır.

"Delikli kuruş kadar değerleri yok"

"Acaba ödül avcıları bundan sonra ne yapacaklar teröristleri ne zaman derdest edip parayı alacaktır. Delikli kuruş kadar değerleri yok.

"Önümüzde başka seçenek kalmamıştır. 6 Kasım'dan sonra Trump yönetiminin soğukkanlı şekilde karşılıklı egemenlik haklarına saygı gösteren görüşe dönmesi gerekmektedir.

"Dünya soğuk savaş dönemindne çıksa da sıcak çatışma hesaplarının kucağına çoktan düşmüştür. Paylaşım kavvgaları, hakimiyet mücadeleleri ağırlaşarak, şiddetlenerek devam etmektedir. Burada asıl mesela Türkiye'nin çözülüp çözülmeyeceğidir. 

"Topraklarımızı işgal etmişlerdi savaş meydanlarında esarete itiraz ettik, çok güçlü şekilde 'Hayır' dedik. Türkiye'de hiçbir emperyalist senaryo bugünkü şartlarda hayata geçemeyecektir. Türkiye'nin siyasi, eknoomik, poitik kanallardan önüne geçmek, irade ve istikrarına ipotek koymak için her yerden medet umuyorlar. Güvence büyük Türk millet, yegane güç Türkiye Cumhuriyeti'dir. 

"Terör örgütleriyle amansız mücadele edilerek Fırat'ın doğusu ve batısı tertemiz yapılmalıdır. Medeniyetle rve milletler mücadelesinde yenilşmeyeceğiz, eğilemeyeceğiz, mahçup düşmeyeceğiz. Zalimlere karşı dimdik duracağız.

Paris'teki 1. Dünya Savaşı anmasına tepki

"Bir milletin fertleri tarihleri hakkında bilgisi varsa tarih şuuru tezahür etmiş demektir. Tarih şuuru varsa, huzur vardır. Tarih şuuru, anlam bunalımına çözümdür, köksüzlüğe reçetedir. 11 Kasım 2018 tarihinde, Birinci Dünya Savaşı'nın sonlanmasının100'üncü yılı Paris'te kutlanmıştır. Paris'te toplananların alayı 100 yıl öncesi için sahte üzüntüsünü paylaşırken, Ortadoğu'da yaptıklarına ne diyeceklerdir. Milliyetçilik adeta öcü gibi anlatılmıştır. Madem milliyetçilik vatanseverliğe ihanet ise, Fransa'nın deniz aşırı yerlerde sömürgecilik yaparak, insanların haklarını ihlal etmesine ne denecektir. Sömürgecilik başkadır, milliyetçilik başkadır. 

Birinci Dünya Savaşı'nda 20 milyon kişi hayatını kaybetmişti. Tahribat korkunç boyutlara ulaşmıştı. 100'üncü yılı anılan bu ateşkes anlaşması, Osmanlı'nın ölüm fermanı olmuştu. Savaşı keyiflerince başlattılar, bölüşünce bitirdiler. En çok acıyı biz çektik, en çok külfete biz katlandık. Osmanlı Beyliği, 1299'da Söğüt ve çevresinde kurulmuştu. Beylik aşamasından, devlet aşamasına geçince 95 bin kilometrekareye ulaştı. En geniş sınırlara ise 24 milyon metrekarede hüküm sürerek ulaştı. Karlofça Antlaşması'na kadar 400 yılda 24 milyon toprak kazanılmıştı. Her gün 164 kilometre toprak denetimimize geçmişti. Bugün 64 ülke ve özerk bölgelerin olduğu düşünülürse coğrafyanın büyüklüğü anlaşılmaktadır.

"215 yılda 20 milyon metrekare toprak kaybettik. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda günlük toprak kaybımız 9 katına ulaşmıştır. Her 4 buçuk ayda İtalya, her 19 günde İsviçre, Hollanda, her 5 günde Lübnan kadar toprak kontrolümüzden çıkmıştır. Türk Milleti enkazdan çıktı. Engin mücadelesiyle devletini kurmayı başardı. Biz makus anlaşmanın nesini, neyini anacağız. Kaybolan imparatorluğumuzun ardından oh iyi odu mu diyeceğiz? Osmanlı'nın cellatlarından neyi duyacağız? Ecdadımıza haysiyetsizce saldıranlar hiç pişmanlık duymuşlar mıdır? Bize Macron ne söylüyor? Söylese de inandırıcılığı olacak mıdır? Kanlı sayfa açıktır. Çatışmalar ve çekişmeler sadece bünye değişmiştir. Ahımızı alanlar gün yüzü göremedi, göremeyeceklerdir. Paris'te kutlanan ateşkes antlaşması ayaklarımızın altındadır. Hiçbir anlam ifade etmemektedir.

Diyanet İşleri Başkanı'nın Kadir Mısırlıoğlu'nu ziyaretine tepki

"Diyanet işleri Başkanı 9 Kasım cübebsini giyip Atatürk'ü hakaret eden fesli Türk düşmanını ziyarete gitmiştir. Bunu tamamen insani duygularla yapılan hasta ziyareti olduğu Diyanet İşleri Başkanı tarafındna açıklanmıştır. Sorarım sana bula bula 9 Kasım'ı mı buldun? Diğer tarihlerin suyu mu çıktı, torbaya mı girdi?"

Son Güncelleme: 13.11.2018 11:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner15