Gürer: “İthal et sağlık açısından incelenmelidir”

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de satışına başlanan ithal ucuz etlerin, veteriner kontrolü ve laboratuvar analiz sonuçlarının, tüketicinin görebileceği şekilde, satış yapılan marketlerde bulunması gerektiğini söyledi.

17 Kasım 2017 Cuma 13:13
Gürer: “İthal et sağlık açısından incelenmelidir”

CHP Niğde Milletvekili Gürer, yaptığı açıklamada, “Sığır Eti İthalatında Sağlık ve Teknik Şartların Belirlenmesine İlişkin Tebliğe” göre karkas etin yanı sıra lop et olarak adlandırılan kemiksiz et ithalatına ilişkin düzenlemelerin Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından, Türkiye’de iki markette ithal et satışına başlandığını hatırlattı. 

2.5 YILDA 156 MİLYAR DOLARLIK ET İTHAL ETTİK

CHP Milletvekili Gürer, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 1 Ocak 2015 ila 31 Ağustos 2017 tarihleri arasında 156 milyar 669 milyon 724 dolar tutarında 27 milyon 197 bin 660 kilogram et ithal edildiğini bildirdi.

NÜFUSUMUZ 35 MİLYON ARTARKEN, HAYVAN SAYISI 32 MİLYON AZALDI

2015 ve 2017 yılları arasında en çok et ithal ettiğimiz ülkelerin sırasıyla Bosna-Hersek, Gürcistan, Irak, Polonya ve Romanya olduğunu belirten Gürer, 1980 yılında 85 milyon hayvan varlığı bulunan Türkiye’de 2016 yılına gelindiğinde bu rakamın 53 milyona kadar indiğini ifade etti. Gürer, aynı dönemde nüfusumuzun 35 milyon artmasına karşın hayvan varlığının 32 milyon azalmasının dikkat çekici olduğunu vurguladı.

55 YILDA MERA ALANLARI YARI YARIYA AZALDI

Gürer, Türkiye’yi et ithaline götüren sürecin en önemli nedenlerinden birinin de mera alanlarının azalması olduğuna işaret ederek, “1960 yılında 28.7 milyon hektar olan mera alanımız 2016 yılında 14.6 milyon hektar alana düşmüştür. Bu gerileme de sorunun bir göstergesidir” dedi.

ETLERİN LABORATUVAR TETKİKLERİ VATANDAŞA GÖSTERİLMELİ

Menşei ve içeri belli olmayan etlerin ‘ucuz et’ diye piyasaya sunmanın yaratabileceği olumsuzlukların göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret eden Ömer Fethi Gürer, etlerin laboratuvar tetkiklerinin yapıldıktan sonra analiz raporlarının da tüketiciye ulaştırılmasında yarar olacağını kaydetti. Gürer, “ucuz et diye halka satılan ürünün, laboratuvarlarda analiz raporlarının da satış yerlerinde günlük teşhirinin yapılması gerekiyor. Sonuçların da etlerin satıldığı marketlerde tüketicinin kolaylıkla görebileceği bir yere asılmalıdır” diye konuştu.

Marketlerde satılan eti, vatandaşın laboratuvara götürüp tahlil yapma imkanı olmadığına değinen Gürer, “Tahlil için uzun süreden söz ediliyor. Ancak Bakanlık bunu teknolojik laboratuvarlarında yurda girişi olduğun anda hemen yapıp, satışa sunulmadan önce içeriğiyle ilgili sonuçları elde edebilir. En azından vatandaşın kafasında bir sonu işareti kalmayacak şekilde bu etlerin menşei ve içeriğinin bilinmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

İTHAL ET YERLİ ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLER

Lop et olarak adlandırılan kemiksiz etin ithalinin yerli üretime olumsuz etkilerinin yanı sıra sağlık ve etin menşei açısından da önemli riskleri beraberinde getireceğini ifade eden Gürer, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Karkas etlerde kemik kontrolü ile Veteriner Hekimler tarafından etin hangi kasaplık hayvana ait olduğu tespit edilebildiği halde lop etler ancak ileri laboratuvar tetkikleri ile ayrılabilmektedir.

Tüketici açısından önemli bir risk de sağlık ve etin saklanma koşullarıdır. İthal etin büyük bir kısmı şoklu et olarak taşınmaktadır. Şoktan çözülen etler işlendiğinde tekrar dondurulmaması gerekir. Bu durum yeterince bilinmediği için vatandaşların sağlık açısından riske girmesine sebep olabilir etin kalitesi de düşecektir.

Geçici çözüm olarak sunulan ithalat yerli üretime olumsuz etki yapar ve üretim dururken daha sonra bugünkü fiyatın da katlanarak artmasına sebep olacaktır. Piyasada bir saat içinde tükenen sözde ucuz et gerçek ihtiyaç sahibi tüketiciye de ulaşamamaktadır. Ayrıca ithal etin büyük et sanayi tesislerinin hammaddesi olmaması konusunda da yeterli kontrol ve tedbirler alınmalıdır.

Vatandaşa ucuz et yedirilmek isteniyorsa, bu yerli üreticinin desteklenmesiyle olur. Müslüman Kasabı olarak adlandırılan Sırbistan’dan et getirilerek çözüm olmaz. Sırbistan’dan et almak bizim değerlerimizle örtüşmüyor. 15 yıllık AKP hükümetleri döneminde tarım ve hayvancılıkla ilgili birden çok proje gündeme getirildi. Ne getirdikleri projeleri sürekli kıldılar ne de sonuç alabildiler. Türkiye’de yanlış tarım politikası tarım ve hayvancılığı bitirme noktasına getirdi…”

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner15