Çocuk suçları mahkemelerine, sokaklara ve tacizcilere teslim ettiğimiz sokak çocuklarının sorunlarının tekrar gündeme getirilmesini gerektiğini belirten Nihat Yeşil; "sokak çocuklarına sahiplenmede parçacı kamusal düzenlemelere göre değil, topyekûn ve kapsamlı bir örgütsel model ile ele alınmalıdır" dedi.
Yeşil'in tespitlerinde öne çıkan başlıklar şöyle:
“Türkiye’de en az 42.000 çocuğun sokaklarda yaşadığı ya da çalıştığı tahmin edilmektedir; ancak gayri resmi rakamlar 80.000’e kadar çıkmaktadır. Bu çocukların büyük çoğunluğu, çok az belediyenin sağlayabildiği daha iyi yaşam standartları arayışı içinde şehirlere akın eden ve sosyal olarak sınırlılıkları olan göç etmiş ailelerden gelmektedir.
Bu çocukların sayılarının artması ailelerin artan yoksulluğunun etkilerine en görülür tepkidir. Bu çocukların birçoğu okula düzensiz gitmekte ve öncelik olarak sokaklarda çalışmaktalar; eğitimleri de kaçınılmaz olarak ikinci sırayı almaktadır. Sokaklar hayatlarının büyük bir parçası olsa da bu çocukların çoğu hala aileleriyle yaşamaktadır ve yoksullukları ailelerinin durumundan kaynaklanmaktadır.
Çocuk tacizlerinin yoğunlaştığı yâda açığa çıktığı bir dönemde 'Sokak çocukları' ve sokağı kullanan çocukların durumu hiç sorgulanmadı. Sokak’taki çocuklarımızın durumları nedir? Tacize uğrayanları var mıdır? Eğitim ve barınma durumları nasıl karşılanıyor? 23 Nisan Çocuk bayramını ilan eden ve Dünya'da kutlanan tek Ülke olan Türkiye'ye yakışmayan manzaraları önlemek için neler yapabiliriz. Suriyeli mültecilerin durumu ve çocuklarının durumu ise keza öyle.
Sokak çocuklarının işledikleri suçlar gasptan tutun madde bağımlılığı ve çocuk istismarının ise, hem öznesi hem de nesnesi hem de kadar değişebiliyor. Cinsel istismara uğrayan sokak çocukların sayısını bilmediğimiz için, çocuklar arası istismara yönelik elimizde de istatistiki bir bilgiyi maalesef ancak çocuk mahkemelerinden öğrenmek zorunda kaldığımız bir ülkede bu soruna acil çare bulmak önemlidir.
Aile içinde şiddet gören ya da tacize uğrayan çocukların bu tür bir eyleme yönelebileceğini göz önünde bulundurmak gerek.
Sokakta yasayan yâda sokağı kullanan çocuklarda görülen çocuk tacizi vakaları da vardır. Bu açıdan sokak çocukları cinsel istismara açık ve aynı zamanda ileride cinsel istismara yönelik potansiyel tehlikelerine yönelik tedbirler alınmalıdır.”