Gerçek Muhabir

Avrupalıların 4'te 3'ü şirketlerin insan hakları ve çevre zararlarından sorumlu tutulması gerektiğini düşünüyor

DÜNYA

 Avrupalıların yaklaşık yüzde 75’inin şirketlerin, "bir malın hammaddesinin tedarikinden tüketiciye ulaşmasına kadar" olan süreci ifade eden "değer zinciri"ndeki insan hakları ihlalleri ile çevre zararlarından sorumlu tutulması gerektiğini düşündüğü bildirildi.

Uluslararası Af Örgütü ve Global Witness; Almanya, Danimarka, Fransa, Hollanda, Litvanya, İspanya, İsveç, İtalya, Polonya ve Romanya’dan 10 bin 861 kişinin katıldığı anketin sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, ankete katılanların yüzde 75'i, AB’nin kendi çevre yasalarını uygulamaya koymasının önemli olduğunu düşünüyor. Yanıt verenlerin yaklaşık dörtte üçü de büyük şirketlerin küresel değer zincirleri genelindeki insan hakları zararları ve çevresel zararlardan sorumlu tutulması gerektiğini ifade ediyor.

Anketteki bulgular, insanların çoğunluğunun, iklim kriziyle mücadele etmenin hane halkına ekonomik maliyet getirmek zorunda olmadığını anladığını gösteriyor. Ankete katılanların yüzde 87’si, ülkelerinde son 12 ayda yaşam maliyetinin yükseldiğini söylese de yalnızca yüzde 13’ü, olası sebeplerden biri olarak, “AB’nin iklim değişikliğiyle mücadele politikaları” şıkkını işaretledi.

Yanıt verenlerin yüzde 53'ü ayrıca ABD yönetimi kendi çevre korumalarını azalttığı için AB’nin kendi çevre yasalarını uygulamaya koymasının artık daha önemli olduğunu, yüzde 10'u ise bunun daha az önemli olduğunu belirtti.

"AP, şirketlerin kârı yerine insanlara ve gezegene öncelik vermeli"

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 13 Ekim’de, blokun "Yeşil Mutabakat"tan geri adım atması kapsamındaki bir dizi yasayı oylaması bekleniyor. Dolayısıyla bulgular, AB’nin çevre ve insan hakları korumalarını büyük ölçüde zayıflatmayı değerlendirdiği bir dönemde açıklandı. Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, geçen yıl kabul edilen ve önemli bir mevzuat olan AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi’nin (CSDDD) kapsamını ve kritik hükümlerini ciddi oranda kısıtlayıp kısıtlamamaya karar verecek. Yapılan anket, katılanların yüzde 58’inin CSDDD’yi desteklediğini, buna karşın yalnızca yüzde 9’unun bu korumalara karşı çıktığını gösteriyor.

Global Witness AB Kıdemli Kampanyacısı Beate Beller, "Avrupa Parlamentosu derhal bu zarar verici tekliflerden geri adım atarak liderlik göstermeli ve şirketlerin kârı yerine insanlara ve gezegene öncelik vermelidir" diyerek, şu açıklamalarda bulundu:

"Avrupalılar, Brüksel’e acil iklim eylemi ve insan hakları korumalarına yönelik güçlü bir destek mesajı iletiyor. AB, taahhütlerini yerine getirmeli ve dibe doğru bir yarışı dayatmaya çalışan lobicilere direnmeli. Şirketlerin emisyonlarını ciddi ölçüde azaltmak gibi önemli bir sorumluluğu var ve iklim kriziyle mücadele etmek için derhal adım atmaları bir zorunluluk olmalı."

"AP, şirket zorbalıklarına direnmeli"

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard ise kaybedecek zaman olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Hepimiz temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak, çalışmak, çevrenin tadını çıkarmak istiyoruz ve bunu hak ediyoruz. Avrupa’da insanlar daha zayıf kurallar değil, insan hakları ve iklim korumaları istiyor. Bu tedbirlerden geri adım atmak sadece milyarderlerin ve büyük şirketlerin dar çıkarlarına hizmet eder. Gidişatı değiştirmek için geç değil. Avrupa Parlamentosu şimdi cesaret göstermeli, şirket zorbalıklarına direnmeli ve temsil ettiği insanlar ile hepimizin bağlı olduğu gezegen namına bu yasaları savunmalı." 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.