Atan, partisinin çalışmaları ve bölgedeki üreticilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılar hakkında açıklamalarda bulundu. Atan, devletin üreticiye ve emekliye gereken desteği sağlaması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Artvin’i bölgesel olarak ikiye ayırabiliriz; bir sahil bölgemiz var. Ben bu ayrımı ekonomik anlamda yapıyorum. Sahil bölgemizin ekonomisi, Artvin’in iç bölgelerine göre bir tık daha güçlüdür. Sahilimizin çayı var, fındığı var ve Sarp Sınır Kapısı var. Fakat bunların varlığı, oradaki ekonomik gelişmişlik düzeyini şu anda tam olarak yansıtmıyor. Oradaki üreticilerimiz fındık ve çay üreticilerimiz inanılmaz derecede zor durumda. Verdikleri emeğin karşılığını kesinlikle alamıyorlar. 35 lira olması gereken çay fiyatı, devlet tarafından 25 lira olarak açıklandı. Ancak sonrasında uygulanan kotalarla beraber çay üreticisi çayını 15 liraya vermek zorunda kaldı. Artvin’de şu an otun kilosu 15 lira, çayın kilosu da 15 lira. Yorumu size bırakıyoruz. Kışın otun kaç lira olacağını hiç kimse tahmin edemiyor. Ot fiyatı, Artvin’de çay fiyatını geçmiş durumda. O yüzden devletimizin bir an önce çay üreticisine gerekli desteği vermesi gerekmektedir.
"Şap hastalığı nedeniyle hayvancılık durma noktasında"
Ayrıca, iç bölgelerimizde hayvancılıkla geçinen vatandaşlarımız da büyük sıkıntı içinde. Özellikle Ardanuç ve Şavşat bölgeleri. Bu bölgelerde şap hastalığı mevcut. Üreticilerimiz, hayvanlarını dışarı çıkaramadıkları için içeride otla beslemek zorundadırlar ve otun kilosu ne yazık ki çayın kilosuyla aynı, 15 lira. Biz halkın kalkınmasından söz ediyorsak, üreticilerimize devlet desteği sağlanmalıdır. Evet, devletimiz bazı büyük şirketlerin vergi borçlarını siliyor. Yüzlerce büyük şirketin vergi borçları affediliyor. Oysa sadece bir şirketin silinen vergi borçlarıyla, Ardahan, Artvin ve Kars bölgesindeki üreticilerin Ziraat Bankasına tüm borçları, kredi faizleri silinebilir veya ileri bir tarihe ertelenebilir. Biz tüm borçların silinmesini de istemiyoruz. Sadece faizlerin silinmesini, borçların ötelenmesini istiyoruz. Ayrıca, üreticilerimizin özel veterinerlere olan borçlarının bir kısmına da destek çıkılsın istiyoruz. İnanın, bu desteklerin toplam maliyeti, bir şirketin silinen vergi borcundan daha az olacaktır. Lütfen üreticilerimize sahip çıkalım. Şap hastalığının etkilediği bölgelerde ayrıca kayıplar yaşanıyor. Bu konuda da devlet, ölen hayvan başına en azından üreticinin o hayvana yaptığı masrafı belli bir miktara kadar karşılamalıdır. Bu, devletimiz için büyük bir rakam değildir fakat yerleşik üretici için çok büyük bir destek olur. Orada bu işi sürdürebilmesi için önemli bir katkıdır.
"25 bin lira kira, 17 bin maaş… Emekli nasıl dönecek memleketine?"
Artvin bir emekli kentidir. Dışarıda yaşayan çalışanlarımız, emeklilik dönemlerinde tekrar memleketlerine dönmek, Artvin’de yaşamak istiyorlar. Fakat Artvin’de ev kiraları ortalama 25 bin lira olmuş. 17 bin lira maaş alan bir emekli, bırakın ev kirasını karşılamayı; elektrik, su ve diğer temel ihtiyaçlarını bile giderme şansına sahip değil. Bu nedenle açıklanan bin liralık ek ödeme tam bir hayal kırıklığıdır. Devletimizin, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde bu konuyu tekrar ele alması ve bu mağduriyetleri göz ardı etmemesi gerekmektedir. Bu durum, sosyal barış açısından da çok önemlidir. Baskılar ne olursa olsun, CHP 81 il başkanlığıyla dimdik ayaktadır. 80’imizi de içeri alsalar, o bir il başkanımız dimdik ayakta duracak; belediyelerimizle, belediye başkanlarımızla beraber halkımıza hizmet etmeye devam edecektir."