Gerçek Muhabir

Tutuklu Kadir Aydar Adana mitingine mesaj gönderdi: Ceyhan bilir beni, tüm Türkiye de duysun; parayla pulla işim olmaz benim

GÜNDEM

Tutuklanmasının ardından Ceyhan Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Kadir Aydar, "Bizi ayıran duvarları yıkacak olan şey; sizin yüreğiniz, dayanışmanız ve inancınızdır. O yüzden başınızı öne eğmeyin. O yüzden susmayın. O yüzden vazgeçmeyin! Kıymetli hemşehrilerim Ceyhan bilir beni, Adana bilir beni, tüm Türkiye de duysun; parayla pulla işim olmaz benim" dedi.

CHP, Adana'da Uğur Mumcu Meydanında "Başkanlarımıza Özgürlük Mitingi" düzenliyor. Aydar, mitinge gönderdiği mesajında şu ifadeleri kullandı:

"Sevgili Ceyhanlılar, Sevgili Adanalılar, Güzel memleketimin yüreği tertemiz insanları… Bugün yanınızda olmayı, o meydanda omuz omuza durmayı çok isterdim… Ama demir kapılar ardında olsam da, bilin ki kalbim sizinle aynı yerde atıyor. Bu satırları size, doğup büyüdüğüm topraklardan, en büyük sevdam dediğim Ceyhan’dan, Adana'dan koparılmanın verdiği hasretle yazıyorum. En çok da mahalle aralarında gülen çocukları, sabah selamlaştığım esnafı, gözümün içine bakarak 'Yalnız değilsin Başkan' diyen yüreği büyük insanlarımızı özlüyorum… Ama inanın bana, içim buruk değil. Çünkü biliyorum ki yalnız değilim.

Bugün orada bir araya gelen binlerce insan, sadece tutsak tutulan birbirinden değerli belediye başkanları için değil, halkın iradesi için, adalet için, demokrasi için haykırıyor. Bu, hepimizin sesidir. Hepimizin mücadelesidir. Bugün orada tuttuğunuz her bayrak, attığınız her slogan, kurduğunuz her cümle beni daha güçlü kılıyor. Ve size söz veriyorum: Geri döneceğim! Eskisinden daha kararlı, daha inançlı, daha umutlu bir şekilde… Çünkü bu hikâyeyi yarım bırakmak bize yakışmaz! Bizi ayıran duvarları yıkacak olan şey; sizin yüreğiniz, dayanışmanız ve inancınızdır. O yüzden başınızı öne eğmeyin. O yüzden susmayın. O yüzden vazgeçmeyin!

Kıymetli hemşehrilerim Ceyhan bilir beni, Adana bilir beni, tüm Türkiye de duysun; parayla pulla işim olmaz benim. Bizleri merak etmeyin, bizler Silivri Zindanında yalnız değiliz. Sayın Genel Başkanım bizi yalnız bırakmıyor. Eskiden bayram sabahlarında heyecanlanır, mutlu uyanırdık hatırlar mısınız? Şimdi ise her çarşamba sabahı o heyecan ile uyanıyoruz çünkü Genel Başkanımızın gelişi bizleri heyecanlandırıyor, mutlu ediyor. İçeri girerken hepimizin Genel Başkanı ama içeride bize bir baba, bir abi oluyor, güç veriyor. İyi ki varsınız. Sayın Genel Başkanım; ülkemize demokrasi getirmek için, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmak için çıktığınız bu yolda, yolun sonuna kadar Ceyhan yanınızda…

Üstad Nazım diyor ya: 'Dörtnala gelip Uzak Asya’dan, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim! Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak… Ve ipek bir halıya benzeyen bu toprak, Bu cehennem, bu cennet bizim! Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın! Yok edin insanın insana kulluğunu — bu davet bizim! Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, Ve bir orman gibi kardeşçesine… Bu hasret bizim!' Ama sadece hasret değil bu yol, bir çağrı, bir yürüyüştür bu! 'Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar! Sıcak alnımızdan yaşlar boşanmış, yürüyelim arkadaşlar!

Bir gün ak, bir gün kara, yürü hayat parolası… Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar! Önümüzde dağlar taşlar, sarp yollar, engeller var… Ama ne çıkar? Aşacağız arkadaşlar!' Ve bir ses yankılanıyor içimizden: 'Haberin var mı taş duvar, demir kapı, kör pencere? Yastığım, ranzam, zincirim, uğruna ölümlere gidip geldiğim, zulamdaki mahzun resim… Haberin var mı?' İşte şimdi, içerdeyim ben. Sen dışardasın… Üstelik özgürsün de… Daha ne olsun? O zaman hadi: Şarkı dinlemek yetmiyor artık, şarkıyı birlikte söyleyelim! Yol yürüyene açılır, ve bu hasret — bizimle birlikte biter! Sizleri çok seviyorum. Her birinizi tek tek selamlıyor, hasretle kucaklıyorum."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.