Gerçek Muhabir

CHP’li Baran Yazgan’dan Meriç’in suyunu korumak için araştırma önergesi… ‘Su kıtlığı’ tehlikesine dikkat çekti

PARLAMENTO

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Meriç Nehri’nden Trakya Organize Sanayi Bölgelerine su taşınmasını öngören projenin tüm etkilerinin araştırılması, Meriç üzerinde koruyucu politikaların geliştirilmesi ve üreticilerin su hakkının güvence altına alınması için araştırma önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu.


‘Proje her yönüyle incelenmeli’
‘Su, doğal döngüden koparılıyor’

CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, TBMM Başkanlığı’na sunduğu kapsamlı araştırma
önergesinde, Trakya’nın verimli topraklarıyla önemli bir tarım merkezi olduğuna ve su kaynaklarına
bağımlı bir üretim ekonomisine sahip olduğuna işaret etti. “Son yıllarda bölgede yaşanan kuraklık ve
yetersiz sulama altyapısı nedeniyle üreticiler su sıkıntısı çekmektedir” diyen Yazgan, Meriç’ten su
çekilmesini öngören ve Olumlu ÇED Raporu verilen projeye dikkat çekti. Yazgan, şunları kaydetti:
“Trakya topraklarının yüzde 74’ü birinci sınıf tarım arazisidir ve bölge Türkiye’nin gıda üretiminde
kritik bir paya sahiptir. Ülke genelinde ayçiçeği üretiminin yüzde 63’ü, çeltik üretiminin yüzde 44’ü
ve buğdayın yüzde 9’u Trakya’da gerçekleşmektedir. Bu veriler, bölgedeki tarımsal faaliyetlerin
ülkenin yağlık ayçiçeği ihtiyacının büyük bölümünü karşıladığını ve özellikle Meriç deltası ve Ergene
havzasındaki çeltik tarımının ulusal gıda güvenliği açısından stratejik olduğunu göstermektedir.
Böylesine verimli ve üretken arazilere sahip Trakya’da suyun her damlası tarım için hayati önem
taşımaktadır.”
‘Su bol değil’
Bölgedeki mevcut sulama altyapısının halihazırda yetersiz kaldığını vurgulayan Yazgan, “Büyük
sulama projeleri ile uzun yıllardır beklenen sulama kanalları halen tam olarak tamamlanamamıştır.
Birçok ova ve tarım arazisi su yetersizliği nedeniyle potansiyelinin altında üretim yapmakta, üreticiler
yağış durumuna bağlı risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Yeraltı sularının da aşırı kullanımı nedeniyle
hızla çekildiği rapor edilmektedir. 2030’dan sonra Trakya’nın su açığı riski en yüksek bölge olacağı
öngörülmektedir. Bu göstergeler, Meriç Nehri’ndeki suyun bol ve her kullanıcıya yetecek durumda
olmadığına, aksine iklim değişikliğiyle birlikte bölgenin su kıtlığı tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna
işaret etmektedir. Bu kuraklık trendi devam ederken Meriç Nehri’nden büyük miktarda su çekilmesi,
doğal denge ve su kullanıcıları arasında ciddi bir kaynak tahsisi çatışması yaratacaktır.”
‘Belirsizlik dikkat çekici’
Yazgan, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Proje, Meriç Nehri’nin doğal akış rejimine bir müdahalede bulunmakta; nehirden alınacak suyu doğal
tarımsal döngüsünden koparıp sanayi kullanımına tahsis etmeyi amaçlamaktadır. Bu durum,
Türkiye’de ilk kez tarımsal bir nehirden büyük ölçekli su transferiyle sanayiye su sağlanması örneğini
oluşturacağı için emsal teşkil edebilecek boyuttadır. Dolayısıyla projenin her yönüyle incelenmesi,
benzer girişimler için de yol gösterici olacaktır. Projeyle ilgili en ciddi endişelerden biri de çevresel
kirlilik riskidir. Nihai ÇED raporunda, projenin çevresel etkileriyle ilgili bazı önlemlerden bahsedilse
de atıksu yönetimi konusunun belirsizliği dikkat çekicidir. Ergene Havzası’ndaki kirlilik tam
giderilememişken Meriç suyunun OSB’lere taşınması yeni çevresel sorunlar doğurabilecektir.
Trakya’nın kalkınması tarım ve sanayinin dengeli gelişmesine bağlıdır. Ancak mevcut proje, tarımı
gerileterek sanayiyi suya kavuşturma şeklinde tek yönlü bir yaklaşım izlemektedir.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.