İnce özetle şu mesajları verdi:
MÜTHİŞ BİR AHLAK BOZULMASI: Bugün cami imamlar birbirlerine bağlanıp evet kampanyası yapıyor. Bu artık ahlak bozulması seviyesine vardı. Bir referandum sürecinin içinden geçiyoruz. Ancak bakıyoruz kullanılar değerlere, öne çıkan aktörlere tam bir ahlak bozulması yaşanıyor. Bu yapılanın dinde yeri yok. Ahlakta yeri yok.
BÖYLE BİR DİN YOK: Birisi çıkıyor "refarandumda EVET oyu vermek farzın farzıdır" diyor. Herkes bilir ki, farz Allahın emri, sünnet peygamberin yoludur. Farzın farzı demek Allahın emrinin üzerine emir getirmek demektir. Referandumu kim istiyor, Tayyip Erdoğan istiyor. Farzın farzı demek Tayyip Erdoğan'ın emrini Allah'ın emrinin üzerinde görüyorum demektir. Böyle bir anlayış, böyle bir din yok, böyle bir ahlak olabilir mi?
KOALİSYONLAR EN GÜÇLÜ DÖNEMLER: Niye yapıyorsun bu tek adam değişikliğini. Efendim Türkiye koalisyonlardan çok çekti. Tarihi gerçeklerle alakası yok. Türkiye en güçlü denemlerini, sorunlara karşı en aktif reaksiyonlarını hep koalisyon dönemlerinde vermiştir. Bakın 1964 yılında İsmet Paşa Kıbrıs müzakereleri devam ederken, ABD'ye giderken 'muhalefetin onayını, rızasını almam lazım' diyor ve güvenoyuna başvuruyor. 'Muhalefet de olan biteni bilmeli, yarın onlar iktidar olabilir, herşeyi bilmek onuların da hakkı' diyor ve güvenoyuna başvuruyor.
KIBRIS HAREKATINDA, KARDAK KRİZİNDE KOALİSYON VARDI: 1974'e Bülent Ecevit MSP ile koalisyon hükümetinde, ama harekattan önce muhalefete MHP ve AP'ye de bilgi veriyor. Onların olurunu alıyor. 1995 Kardak krizinde CHP - DYP koalisyonu işbaşında. Sayın Çiller ile Sayın Baykal'ın koalisyonu... O hükümet Meclis'te muhalefete bilgi veriyor ve oradan alınan güçle SAT komandoları başarılı bir operasyonla Türk bayrağını kayalıklara dikiyor.
BUGÜN GENELKURMAY BAŞKANI ANCAK SELFİE POZU VERİYOR: Bugün yine bir Kardak krizi var, ülkede ise 15 yıllık tek başına iktidar var, ama Genelkurmay Başkanı oralara gidip, etrafında dolaşıp ancak selfie pozu veriyor. Şimdi sormak lazım değil mi, hangi Türkiye daha güçlüymüş. Koalisyonda muhalefetin gücünü ve olurunu arkasına alan Türkiye mi, bugünkü Türkiye mi?
LİDERLER ZİRVESİ GİBİ GELENEKLERİ YOK ETTİLER: Bakın bunlar devletin tüm geleneklerini de yok ettiler. Eskiden ülkede bir sorun olduğu zaman Cumhurbaşkanı siyasi liderleri Çankaya Köşkü'nde bir masanın etrafında toplar. Yelpazenin tüm unsarları en sağından en sonuna kadar birarada o fotoğrafı verirlerdi. böylece millete de bsir güven gelirdi. O birlikteliği gören millet de bir güven duyardı. Bakın işte hepsi birarada diye düşünürdü. Şimdi tüm bu gelenekleri yok ettiler.
DEVLET, ORDU SADECE 90 YILLIK DEĞİL: Bu devlet sadece 90 yıllık bir devlet değil. Bin yıllık bir devlet, Cumhuriyet öncesi de var, gelenekleri, güçlü devlet refleklesi var. Bu ordu sadece 90 yıllık bir ordu değil. En az 2 bin yıllık bir ordu. Güçlü yaptırımları, gelenekleri, olan bir ordudur. Şimdi bunlar tüm bu tarihi değerleri, gelenekleri bitirdiler.
AKP MOĞOLLARA BENZİYOR, İKİSİ DE İSTİLACI: AKP moğollara çok benziyor... İkisi de istilacı, ikisi de yaptıklarını kutsallara büründürüyor. Osmanlı 1402'den 14013'e kadar bir fetret devri yaşadı. Bereket ondan sonra gelenler aştı ö denemi ve devlet yeniden rayına oturdu, eski gücüyle devam edebildi. Şimdi de ikinci fetret devri yaşanıyor. Türkiye'nin kurumları, gelenekleri, ahlakı yok ediliyor. Bunun hesabı sorulmazsa burada kalırsa yazıklar olsun.
BUGÜN TRT TARAFSIZ MI, AKŞAMA KADAR EVET KAMPANYASI YÜRÜTÜYOR: Anayasanın üç yerinde tarafsızlık ifadesi var. Biri de TRT ile ilgilidir. Bugün TRT tarafsız mı? Akşama kadar EVET propagandası yapıyor. Bugünkü Anayasa Cumhurbaşkanı için tarafsızdır diyor. Peki gerçekten tarafsız mı? Tarafsız olsa EVET mitingleri yapabilir mi? Cumhurbaşkanını tarafsızlığı da TRT'nin tarafsızlığı gibidir. Milletvekili sayısı neden 550'den 600'e çıkıyor. Ne ihtiyaç varbuna? 200 milyon masrafı neden çıkarıyoruz. Seçim dönemleri beş yıla çıkıyor. Zaten biz geldiğimizde beş yıldı. Bunu kim dört yıla indirdi, şimdi kim beş yıla çıkarıyor? Meclis bakanları denetleyemecek, hesah soramayacak. Vatandaş da beni yani vekili denetlemeyecek o zaman, hesap soramayacak. Denetimi alırsan ne olur; 'İhtiyar Heyetindeki Aza' konumunda olur. Bakan Meclis'e gelmeyecek, vekilin bakana soru sorma hakkı, gensoru verme hakkı kaldırılıyor. İşte bu nedenlerle karşıyım, HAYIR diyorum...
MİLLET GERÇEKTEN PAKETİ BİLSE YÜZDE 1 EVET ÇIKMAZ: Bakanlar kime karşı sorumlu. Meclis'e karşı. Çünkü oradan güvenoyu alıyor. Şimdi ise sorumluluğu bir kişiye karşı. Millet bunları biliyor mu, hayır. Bilse zaten yüzde 1 EVET oyu çıaz, emin olun çıkmaz. Millete bunları anlatmak yerine 3. lig hazırlık maçları yayınlanıyor. İsterse istediği kadar başkan yardımcısı atayabilir. İsterse bir kararla Mersin'i Adana'ya bağlayabilir. Yapabilir mi yapar. Şimdi olabilir mi, hayır kanun olması lazım. Böyle bir kanun çıkabilir mi, Meclis'ten geçer mi, hayır.
TARİHİMİZDE DELİ İBRAHİMLER DE VAR: Bizim tarihimide hep Kanunu Sultan Süleyman yok... Deli İbrahimler de var tarihimizde. Bu kadar yetki tek kişiye verilir mi? Babama bile verilmez bu yetki. Şimdi bunların tümü bu yetkiler tek kişiye veriliyor. Sonra ağlama bak. Sıkıyönetim ilanı, OHAL ilanı, istediği yerde hemde, kimseye sormadan üstelik, eyalet ilan edebilir. Bir kişiye tek başına 6 ay OHAL yetkisi verilebilir mi? Çıkarılan düzenlemelerin OHAL ile ilgili olması lazım. peki öyle mi? Varlık Fonu OHAL'le mi ilgili. ne ilgisi var? Cumhurbaşkanı isterse görev süresini kararname ile geçirebilir.
İSTERSE TEK BAŞINA ALTI AY OHAL İLAN EDEBİLİR: İsterse Anayasanın ilk dört maddesini değiştirebilir. Sayın Bahçeli'ye soruyorum, bunu yaparsa ne diyecek? Şu boş lafları, bırakalım; 'karşısında bizi bulur' gibi lafları bırakalım. Hukuk konuşuyoruz, böyle konular 'insafa' bırakılabilir mi? Bir kararname ile herkesin malına elkoyabilir. FETÖ'cülerden ibret alın. Eyalet kurabilir. 'Eskişehirlilerin Ankara'ya gelişini yasaklıyorum', bakın diyebilir bunu. O çok sevdiğiniz sosyal medya elinizden alınabilir. İran'da var mı facebook, twitter? Chavez gelirken sosyalist miydi, hayır, 'bu yetkilerle sosyalizmi ilan ediyorum' dedi. Yarın biri de çıkar bizde de böyle yapabilir mi, yapabilir.
YILDIRIM VEYA BİR BAŞKASI BENİMLE MADDE MADDE BUNU TARTIŞABİLİR Mİ?: Madde madde bu paket anlatılsa eğer kişinin aklı başındaysa buna EVET diyebilir mi? Basın da kandırılıyor burada. TBMM'nin gücü, yetkisi, milletin parası gidiyor. Basında ise buluyorlar iki tane yandaş tartışıp duruyorlar. Bazen bakıyorm, aynı programı izliyorum sanıyorum. Siyaset kurumu tartışması değil bu. Sayın Yıldırım benimle bu paketi madde madde tartışabilir mi? Ya da birisini benim karşıma çıkarıp tartıştırabilir mi? Olamaz. Çünkü millet bunu bilmesin istiyorlar.
==========
VARLIK FONU GELECEĞİ ÇALMAKTIR: Kamu denetimini Sayıştay yapar. Kimin adına yapar TBMM adına yapar. Millet denetim görevini sadece TBMM’ye vermiştir. TBMM’de ‘gel benim adıma bunu sen yap’ diyor. Şimdi ne yapılıyor; bu kuruluşlar hiçbir vergi vermeyecek, denetim olmayacak, hesap sorulmayacak. Paralel bir Hazine oluşturuluyor. Bu düzenleme olursa ne olacak? Kimse hesap soramayacak. KİK dışına çıkılıyor. Bu bir soygun. Kimi soyuyorlar peki, 15 yıllık AKP birikimlerini mi, hayır… ta Osmanlıdan beri oluşturulan kurumları, 150-200 yıllık birikimleri alıyorlar. Ne demişti, ‘tulumbada su yok’. Gerçekten yok. Şimdi bunlardan yeni kaynak yaratmaya çalışıyorlar. Efendim Norveç’te de var… Norveç’te bütçe fazlası var. Onlar bütçe fazlasını fona aktararak gelecek nesilleri koruyor. Biz de bütçe açığı var, aslında çocuklarımızın geleceğini çalıyorlar.