CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı
Kasım 2025 Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşme Raporu’nu değerlendirerek,
kamuoyuna sunulan “başarı” anlatısının bütçe verileriyle örtüşmediğini söyledi.
Genç, iktidarın kasım ayında verilen 169 milyar liralık bütçe fazlasını öne çıkararak
gerçek tabloyu perdelediğini belirterek, “Türkiye’nin bütçesi fazla vermemiştir;
Türkiye’nin bütçesi kilitlenmiştir” dedi.
“KASIM AYI PARLATILIYOR, AMA 11 AYDA BÜTÇE HARCAMA ALANINI
KAYBETMİŞ”
Aşkın Genç, bütçeye yalnızca açık–fazla dengesinden bakmanın yanıltıcı olduğunu
vurgulayarak şunları söyledi:
“Kasım ayına odaklanıp ‘fazla verdik’ demek, bütçenin fotoğrafını değil, makyajını
göstermektir. Asıl mesele şudur: Kasım itibarıyla merkezi yönetim bütçe giderlerinin
yüzde 87’si, faiz giderlerinin ise yüzde 99’u harcanmıştır. Yani devlet yıl bitmeden
bütçesel manevra alanını kaybetmiştir. Faizde neredeyse tavan yapılmış, ama kamu
harcamalarında hareket alanı kalmamıştır. Bu, aralık ayında ya ek borçlanma ya ek
vergi ya da yeni kesintiler demektir.”
“FAİZ DIŞI FAZLA VAR AMA YATIRIM YOK: BU FAZLA ÜLKEYİ DURDURARAK
YARATILDI”
Bütçede 666,7 milyar liralık faiz dışı fazla verilmesinin iktidar tarafından başarı gibi
sunulmasına da tepki gösteren Genç, bu fazlanın nasıl oluştuğuna dikkat çekti:
“Faiz dışı fazla var ama aynı dönemde sermaye transferleri, borç verme ve kamusal
yatırımlar ciddi biçimde kısılmıştır. Devlet faizi hariç her alanda frene basmış,
yatırımı, üretimi ve destekleri ertelemiştir. Türkiye’de ilk kez faiz dışı fazla, büyümeyle
değil, kamunun durdurulmasıyla sağlanmıştır. Bu bir başarı değil, geleceğin ipotek
altına alınmasıdır.”
“ÜCRETLİDEN FAZLA, ŞİRKETTEN EKSİK: VERGİ ADALETSİZLİĞİ SAYILARLA
ORTADA”
Genç, vergi adaletsizliğini ortaya koyan en çarpıcı verinin ise gelir vergisi ile kurumlar
vergisi arasındaki fark olduğunu söyledi:
“Ocak–Kasım döneminde gelir vergisi bütçe hedefinin yüzde 118’ine ulaşmışken,
kurumlar vergisi yüzde 73’te kalmıştır. Yani ücretliden hedefin çok üzerinde alınmış,
şirketlerden hedefin altında toplanmıştır. Bu tablo açıkça şunu söylüyor: Emekliden,
çalışandan alınan garanti; büyük şirketler için ise vergi esnektir. Türkiye’de vergi
sistemi adaleti değil, güçlüyü korumayı esas almaktadır.”
“DEVLET ÜRETİCİYE DEĞİL, FAİZE ÇALIŞIYOR”
Bütçenin önceliklerine de değinen Aşkın Genç, borç verme kalemindeki düşüş ile faiz
giderlerindeki patlamanın birlikte okunması gerektiğini söyledi:
“Devletin borç verme harcamaları bütçenin yalnızca yüzde 72’sinde kalmışken, faiz
giderleri yüzde 99’a ulaşmıştır. Üreticiye, çiftçiye, KOBİ’ye kaynak yok; ama faiz
ödemesinde sınır yok.”
“BU BÜTÇE VATANDAŞI DEĞİL, FAİZİ KORUYOR”
Bütçe politikasının siyasal tercihlere dayandığını vurgulayan CHP’li Genç, sözlerini
şöyle tamamladı:
“Bu bütçe teknik olarak sıkışmış, politik olarak tercih yapmıştır. Tercih edilen üretim
değil faizdir, sosyal devlet değil finansman maliyetidir. Kasım ayı fazlasıyla bu gerçeği
gizleyemezsiniz. Türkiye’nin sorunu yanlış bütçe anlayışıdır.”