Karatepe Köyü'nü de kapsayan alan, 1958'de milli park ilan edildi. Karatepe-Arslantaş Milli Parkı içinde kalan yerleşim alanlarında uzun süredir sessizce yaşamını sürdüren bölge halkı, şimdilerde milli park alanını işgal ettikleri gerekçesiyle mahkemelik oldu.
Muhtar Mehmet Çakıcıoğlu 240 hane bulunan köyün milli park sınırları içerisinde olması nedeniyle sorunlar yaşadıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Tapulu, tapusuz arazilerimiz var, tapusuz evlerimiz var. Bu konuda mahkemeye veriliyoruz. Daha önce mahkemeye verilen tapusuz evlerimiz boşaltılmadı. İnsanlar neyse cezasını yattı, parasını ödedi. Herkes evlerinde yaşıyordu. Ama 2025 yılı kanununda diyorlar ki 'evlerin boşaltılması, boşaltılana kadar takip edilmesi...' Şu anda köyümde 22 hanenin 5 hanesi boşaltıldı diğerleri de boşaltılmak üzere.
"Köyümün en az yüzde 60'ı mahkemelik"
Köyümün en az yüzde 60'ı mahkemelik. Kimisi cezaevinde, kimisinin mahkemesi devam ediyor. Bu konuda mağduruz. Şu evin yapısı belki milli parktan daha önce. Biz milli parkı işgal etmedik, milli park bizi işgal etti. Bu evler bugün yapılmış gibi bizi mahkemeye veriyorlar. Elektrik, su, yol hepsi verildi. Şu yolu Özel İdare yaptı, elektriği TEDAŞ verdi. Daha önce o ev yandı, kaymakamlık tarafından yardımla yapıldı bunlar."
Bölge sakini Ahmet Kaya "Bu işi AK Parti bilir, AK Parti daha güzel yapar, diyerek arkasından koşturduk. Şimdi ise mahkemelik olduk. 3 yıl 4 ay hapisliğim var, 30 bin lira avukat parası, 7 bin lira keşif parası. Ben emekli adamım, bunu nereden ödeyeceğim? Şaştık. Gidecek yerimiz yok. 'Evleri boşalt' dedikleri zaman biz nerede yaşayacağız? Havada mı yaşayalım?" dedi.
"Tarlamızı ekemiyoruz"
Köy sakinlerinden Seyfettin Hakkoymaz da "Burası 500-600 yıllık bir yerleşim yeri. Dedelerimizin atalarımızın ektiği yerleri biz ekiyoruz ama milli park bizi cezalandırıyor. Bize yer gösteren yok, 'Şuraya gidin, burayı size veriyoruz' diyen yok. Mağdur olduk. Çocuklarımız davar besleyemiyor, hayvan besleyemiyor, bir şey yapamıyor. Tarlamızı ekemiyoruz. Biz ne yiyip, ne içeceğiz? Biz vatandaş değil miyiz? Biz Türkiye vatandaşı değil miyiz? Ne yapacağımızı bilemez olduk. En azından yerleşim yerimizin milli park sınırlarından çıkarılarak bizlere teslim edilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Yaşar Kaya da "Benim zeytin bahçem gitti. Dedemin kara sabanla sürdüğü, ektiği, biçtiği yere 'Burası Milli Park içerisinde' dediler, beni mahkemeye verdiler. Emekliyim, üç tane çocuğum var. Bunlar ne ile geçinecek?" ifadelerini kullandı.
Cemile Hakkoymaz ise "70 yaşındayım, 2 yıl hapislik verdiler, cezamı ertelediler. Evden şimdi atılmamı istiyorlar" dedi.
"Ev kirası verecek durumum yok"
Köylü Baki Sağlamer de "Evimi boşalttırdılar. Ben nereye gideceğim? Benim bir tane engelli çocuğum var, bir tane hasta hanımım var. Yaşlı annem var, iki tane mağdur kardeşim var. Biz aralıkta kaldık. Benim ev kirası verecek durumum yok. Ev yaptırmaya hiç çarem yok, aralıkta kaldık" diye konuştu.
Cennet Sağlamer de "Engelli bir kızım var. Evimden atıyorlar. Bizi evden dışarı attılar. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz, yağmurda yaşta nereye gideceğimizi bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
"İki tane mağdur çocuğum var"
Dursun Sağlamer ise 70 yaşında olduğunu belirterek, "Eşim öldü, iki tane mağdur çocuğum var. Ben bu çocuklarıma sığınıp burada duruyorum. Bunlar giderse beni de götürürlerse ben nereye gideceğim? Biri zaten havaya bakıyor, nefesi çıktı çıkacak. Biri de tekerlekli sandalyede. Ben ne yapayım? Cumhurbaşkanıma bunu duyurun, durdurun bunu" diye konuştu.
Medine Sağlamer de şunları söyledi:
"Tek başıma yaşıyorum evimde. Devlet bizi evimizden atıyor. Biz nereye gideceğiz? Elimden tutacak kimsem yok. Eşim vefat etti. Çocuğum var uzakta, o da kız çocuğu. Ne kadar yardımcı olacak?"