Gerçek Muhabir

Yozgat çiftçisine darbe üstüne darbe… Kuraklık, dolu, sel nedeniyle ekili alanları zarar gören çiftçiye, bir darbe de fiyattan geldi

YAŞAM

Yozgat’ta ürünlerini kuraklık vuran çiftçilerin mağduriyeti, geçen günlerdeki sel ve dolu nedeniyle arttı. Umut bağladıkları hububat taban fiyatının maliyetlerini bile karşılamadığını belirten çiftçiler, "bu yıl darbe üstüne darbe aldıklarını" söyledi. Dolu nedeniyle ürünü zarar gören çiftçilerden Osman Fidan, "Taban fiyatları girdiye göre çok düşük, kurtarmanın imkanı yok. Çünkü 12 liraya, 11 liraya buğday satıp da 25 bin liraya gübre, 50 liraya mazot al, bunu kurtarması imkansız" dedi.

Kuraklık nedeniyle özellikle Yozgat il merkezinin bir bölümü ile Yerköy ve Şefaatli ilçelerinde ekili alanların önemli bölümü yandı. Bu bölgelerde tarlalara bu yıl biçerdöverlerin giremeyeceği belirtildi. Geçen günlerde ise yağan yağmur ve dolu Yozgat Merkez, Akdağmadeni, Boğazlıyan, Sarıkaya, Saraykent, Sorgun, Şefaatli ve Yerköy bölgelerinde etkili oldu, tarım alanlarına zarar verdi.

Hububat, mercimek, nohut tarlalarında yaşanılan zararı açıklanacak taban fiyat ve destekleme ile sınırlı da olsa kurtarmayı hayal eden bölge çiftçisi, açıklanan taban fiyat ile bir kez daha yıkıldı.

CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, beraberindeki parti yöneticileriyle birlikte yağışlardan hasar gören tarım alanlarını gezip, çiftçilerle bir araya geldi, sorunlarını dinleyip, taleplerini aldı.

“Masrafınızı zor çıkarır”

Ekili alanları zarar gören ve açıklanan fiyatı düşük bulan bölge çiftçisi, taleplerini ve sorunlarını şöyle dile getirdi:

Osman Fidan: “Taban fiyatları girdiye göre çok düşük, kurtarmanın imkanı yok. Çünkü 12 liraya, 11 liraya buğday satıp da 25 bin liraya gübre, 50 liraya mazot al, imkansız bunu kurtarması. Masrafınızı zor çıkarır bu vaziyette, bırak artık kar etmeyi, emeğimizi girdiyi çıkaramayız. En azından 20 lirayı geçmesi lazım elimize, kilosu 20 lira olursa bu giderlerimize göre. Bugün bir litre mazot bir çinik buğdaya denk geliyor, aşağı yukarı, gübre dersen öyle. Çiftçilik iyice bitti. Zaten hiç kimse çiftçilik de yapmak istemiyor. Bizler de bıraktıktan sonra herhalde bu çiftçilik komple batacak. Vaziyet onu gösteriyor.”

Seyit Şahingöz: “Fiyatlardan memnun değiliz, ne olacak 12,5 lira hiçbir şey değil. Mazotun litresi olmuş 45 lira, 50 lira. Çiftçi ne kazanacak? Hep zarar ediyor.”

İlhami Kaya: “Normal mi 12,5 lira? Biz 4 kilo buğday satacağız, bir litre mazot alacağız. Böyle bir kanun olur mu, böyle bir çiftçilik olur mu? Bizi 10 liraya, 11 liraya oraya salmasınlar. Toprak Mahsulleri Ofisi açıklamış, devlete boynumuz kıldan incedir, neyse verdiği fiyattan oraya alsınlar. Faizcilere bizi muhtaç etmesinler. 10 liraya kadar buğday alırlar, 9 liraya buğday alırlar bu sene."

Gökhan Özcan: “Girdi maliyetleri günden güne artmakta, devletin açıklamış olduğu rakam da bize hitap etmiyor. Sonuç olarak destek mahiyetinde ekstra paralar veriyor ama bütün çiftçiler ÇKS’den faydalanamıyor. Ektiğimiz tarlalar 300 dönüm, ÇKS'de olan 100 dönüm. Dolayısıyla 2 lira desteği alamıyoruz. Bizim buralarda düşük vasıflı ürünler çıkıyor. Bu sene kuraklık vardı, dolu zararı vardı. Muhtemelen aldığımız para da bir şeye yaramayacak. Girdi maliyetini kurtaramayacak. Borca çalışacağız.”

Yalçın Koç: “Bugünlerde başımızdan sel felaket geçti, arazimiz zarar gördü. Devletin açıklamış olduğu taban fiyatlarından hiç memnun değiliz. Zaten kuraklık ve sel felaketinden dolayı zarar görmüş durumdayız. Yardım bekliyoruz. 17-18 lira olsaydı daha iyi olurdu taban fiyat. Bunun kurtaracağını hiç tahmin etmiyorum. Zaten zarardayız. Mercimeklerimiz de hastalıktan zarar gördü. Çoğu çiftçilerimiz mercimekleri söktü. Gelip de bir mühendis veya ziraatçılardan tam hastalığı nokta atışı yapıp 'Bunu ekmeyin' diyen de olmuyor, ilgilenen de yok, ilçe tarım, il tarım... Mağdur durumdayız çiftçiler olarak.”

“TMO bir ay gibi, bir buçuk ay gibi bir süre içerisinde ödeme yapıyor”

CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, tarım alanlarını gezip, çiftçilerle yaptığı görüşme sonrasında şöyle dedi:

“Yozgat çiftçisi, kuraklıktan dolayı çok ciddi bir ürün kaybı yaşadı, çiftçi bir mağduriyet yaşadı. Arkasından bir afet, bir dolu çiftçiyi mağdur etti. Merkezdeki dört köyümüzde çok ciddi hasar var. Bahadın beldemizde özellikle selden dolayı mağduriyet var. Belediye başkanımızın anlattığına, gördüğümüze göre aşağı yukarı bin 500 dönüm, 2 bin dönüme yakın yer zarar görmüş. Arkasından bunlar yetmiyormuş gibi bir de hükümetin açıkladığı taban fiyat 12 bin 500 lira gibi bir fiyat. Ama 12 bin 500 liradan çiftçinin endişesi var, satmayacağını düşünüyor.

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bir ay gibi, bir buçuk ay gibi bir süre içerisinde ödeme yapıyor. Ayrıca lisanslı depoculuk silolarına taşımakta çiftçinin maliyet sorunu var, nakliye sorunu var. Çiftçinin ürününü tüccar fırsata dönüştürüp, çiftçinin ayağında, çiftçinin harmanında yine 9 liraya, 10 liraya alacağı gibi bir endişesi var. 2 bin 500 lira destek fiyatı açıkladı hükümetimiz. 2 bin 500 lira fiyat ilk bakışta, 2 bin 500 lira prim fena değil gibi gözüküyor ama 2 bin 500 lirayı ne zaman ödeyeceği, nasıl ödeyeceği belli değil. 12 bin 500 liranın üzerine 2 bin 500 lirayı da koysa 15 lira etseydi fiyatın çiftçiye katkısı olurdu. Mazot desteği, gübre desteği ne zaman verileceği, nasıl verileceği, hangi şartlara göre verileceği belli olmadığı için çiftçinin çok büyük bir kaybı var. Mazot 20-30 lirayken çiftçiye desteğini mazot 50 lira olduktan sonra verdiğin zaman onun çiftçiye katkısı olmuyor. Aksi takdirde adı destek oluyor ama çiftçiye katkısı, yararı olmuyor. Her gün fiyatların değiştiği, mazot fiyatlarının günlük arttığı, girdi maliyetlerinin, ilacının, gübresinin her gün arttığı bir süreçte siz çiftçiye 6 ay sonra vereceğiniz desteğin çiftçiye bir katkısı maalesef olmuyor. 

Aksi takdirde çiftçimiz her gün tarladan, topraktan uzaklaşıyor, tarımdan umudunu kesiyor. Sürecin sonunda da mağdur olan bütün ülkemiz oluyor, vatandaşımız oluyor. Tarımı ayağa kaldırmadan Türkiye'yi ayağa kaldırmak mümkün değil. Bu politikalarla da tarımı ayağa kaldırmak mümkün değil diyor, tekrar son söz olarak devletin, hükümetin tarım politikasını mutlaka gözden geçirip, bu primleri ürüne doğrudan vermesi, fiyata yansıtmasında yarar görüyorum. Aksi takdirde çiftçiyi ayakta ya da köyde tutmamız mümkün değil.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.