Türkiye'nin eğitimi nasıl yönetilmelidir?

Eğitimci-Yazar Şahin Aybek yazdı: Katılımın Yüksek Olduğu Özgür Yapılar Daha Başarılı Olur...

10 Ocak 2019 Perşembe 10:28
Türkiye'nin eğitimi nasıl yönetilmelidir?

Ülkelerin eğitimlerinin yönetilme biçimleri eğitim niteliklerini de etkilemektedir. Ülkelerin eğitimi merkezi,  yerel ve hem merkezi hem yerel olarak yönetilebilmekte ve hizmet verebilmektedir. Kendi ülkemizin yönetiminin nerede olduğunu görebilmek ve daha ileriye götürebilmek adına Avrupa Birliği eğitim sistemlerinin yönetim anlayışlarını ele almak faydalı olacaktır. Avrupa ülkelerindeki eğitim yönetimlerini incelemek, ardındaki deneyimlerden faydalanmak bizimde yeni yaklaşım biçimleri oluşturmamıza yardımcı olacaktır. Diğer ülkelerin eğitimde neler yaptıklarına hangi zorluklarla karşılaştıklarını görmek bizimde önümüzü açacaktır. Böylelikle başka ülkelerin bizimle benzer sorunlarla karşılaştıklarında hangi çözüm yollarını ortaya koydukları da görülebilir.

Avrupa Ülkelerinin Çoğunda Bizden Farklı Olarak Eğitim Yerel Odaklı Verilmektedir

Fransa, İtalya, Danimarka, Lüksemburg ve Yunanistan da merkezi odaklı bir eğitim sunulurken, bu ülkeler bir yandan da yaptıkları düzenlemelerle bu uygulamadan uzaklaşmaya çalışmaktadırlar. Merkezi eğitim sistemlerinde merkezi teşkilat ve bakan,  eğitimdeki ana belirleyicidir. Yani öğretim programlarından ders kitaplarına her hususu eğitim bakanlığı belirler. Eğitimle ilgili tüzük, yönetmelik, genelgeler bakanlıkça belirlenir, eğitim çalışanlarının hepsini bakanlık işe alır. Avrupa ülkelerinin çoğunda bizden farklı olarak eğitim yerel odaklı verilmektedir. Almanya, İngiltere, İspanya, Belçika ve İrlanda bu ülkelerdendir. Yani devletin yetkileri ve görevleri yerel güçler tarafından yerine getirilmektedir. Buralarda eğitim ile ilgili kararlar yerel düzeyde alınır ve uygulanır. Buralarda merkezi hükümet sadece eğitimin planlanmasından ve ulusal düzeydeki uygulamasından sorumludur. Belediyelerin ve öğrencilerin ailelerinin eğitime önemli bir düzeyde katılımı vardır.

Merkezi Eğitimin Sakıncaları Nelerdir?

Hollanda, Finlandiya, Avusturya ve Portekiz gibi ülkelerde ise eğitim hem merkezi ağırlıklı hem de yerel ve bölgesel düzeyde sunulmaktadır. Bunlarda çoğunlukla yasama, karar alma ve eğitim bütçesinin hazırlama bakanlığın sorumluluğundayken, yerel düzeydeki yönetim ise belediyelerce yapılır. Yerel belediyeler temel eğitimin örgütlenmesinden sorumlu oldukları gibi kısmen de finansal sorumlulukları vardır. Avrupa ülkelerinde eğitim daha çok bölgesel ve yerel düzeyde sunulmaktadır. Merkezi eğitim sistemleri ağır işler, hantaldırlar. Yaşanan bir problemin merkeze ulaştırılması zaman alır. Örneğin, ani bir karar almayı gerektiren durumlarda alt kademelerin yetkilerinin olmaması sıkıntılara yol açar. Yetkisi olmayan alt birimlerin yöneticileri kurumlarını daha ileriye de taşıyamayacaklardır. Yani bürokrasi ve merkezi yaklaşım daha etkili bir hizmet sunmanın önünde engel olacaktır. Diğer taraftan sivil toplum kuruluşları, il özel idareleri ve belediyeler eğitim ile ilgili konulara katılmadıkları için sorumlulukta almayacaklardır.

Katılımın Yüksek Olduğu Özgür Yapılar Daha Başarılı Olur

Eğitim örgütlerinde merkezle beraber yerel güçlerinde etkili olduğu yapılarda sorumluluk paylaşılacak, herkes daha aktif süreçlere katılacak ve eğitim amaçlarına daha hızlı, kolay ve rahat ulaşılacaktır. Bu süreçlerde katılımın olmasından ötürü demokratik bir iş yaşamı oluşturulacaktır. Katılanların isteği ve üretkenliği de artacaktır. Katılımın yüksek olduğu özgür yapılar daha başarılı olacaklardır.
Yönetimin eğitim alanına uygulanması olan eğitim yönetiminin hangi düzeyde uygulandığı eğitimin niteliğini de etkilemektedir. Eğitim yönetimi, eğitim örgütlerini ilgilendiren bütün konular adına önemlidir. Eğitim yönetimi eğitimin finansmanından, programların yönetimine, okulların yönetime kadar pek çok konuyu etkiler. Ülkemiz ve Avrupa ülkeleri eğitim yönetimi konusunda farklı bakış açısına sahiptir. Avrupa ülkelerinin çoğunda eğitim yerel odaklı sunulurken, bizde merkezi olarak sunulmaktadır. Avrupa ülkelerinin çoğunda eğitim yönetimi merkezi odaktan uzaklaştırılıp yerel ve bölgesel güçlere verilmekteyken, ülkemizde yerel ve bölgesel otoritelerin yetkisi çok değildir.

Gelişmiş Ülkelerde Eğitim Yerel ve Bölgesel Düzeyde Yönetilmektedir.

Etkin planlama, iletişim, eş güdümleme, karar alma, katılma ve değerlendirme çağdaş eğitim yönetimde çok önemlidir. Bunun içinde yetki ve sorumlulukların merkezi yapıdan uzaklaştırılarak yetki ve sorumlulukların alt birimlerle de paylaşılması gerekmektedir. Bu yetki ve sorumlulukların paylaşılması hantal bürokrasiyi kıracak ve katılımcılığı da arttıracaktır. Ülkemizdeki eğitimin yönetimine yerel otoriteler ve eğitim çalışanları da katılmalı ve eğitim örgütlerinde tüm paydaşlar sorumluluk almalıdır. Gelişmiş ülkelerin çoğunda eğitim yerel ve bölgesel düzeyde yönetilmektedir. Buradan merkezi otoritenin tamamen kalkması gerektiği anlaşılmamalıdır. Merkezi güç eğitimin genel hedeflerini ortaya koymalıdır. Yerel ve bölgesel makamlara daha fazla yetki ve sorumluluk verilince eğitimde verimlilik ve etkinlik artacak, dolayısıyla hedefler de daha kolay gerçekleşecektir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner15