AHMET ÜN
(DİYARBAKIR) - Diyarbakır’da bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, AK Parti'nin TBMM'ye sunduğu sokak hayvanlarına ''ötanazi'' yolunu açan Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne tepki göstererek, yasanın geri geçilmesi için çağrıda bulundu.
AK Parti'nin Meclis Başkanlığı’na sunduğu sokak hayvanlarına ''ötanazi'' yolunu açan ve 17 maddeden oluşan Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne tepkiler sürüyor. Diyarbakır’da Dağkapı Meydanı’nda bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, yasanın geri çekilmesi için çağrıda bulundu.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Hayvanları Koruma Derneği Yöneticisi Meryem Ercan, dünyaya örnek olarak 2004 yılında ana hükmü belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması olarak çıkartılan Hayvanlar Koruma Kanunu’na rağmen, halen bin 389 belediyenin bin 200’e yakını nda bakımevinin olmadığını ve kısırlaştırmanın yapılmadığını söyledi.
Kısırlaştırılma yapmayan belediyelerin görev ihmaliyle hayvanlar aç sefil yaşam savaşı verirken, çoğalan hayvanlardan dolayı vatandaşın şikayetçi olduğuna dikkat içeken Ercan, şunları kaydetti:
''Belediyeler bu hayvanları toplarken birazını öldürüp, kalanları da birbirlerine, başka ilçelere, beldelere çöplüklere, ormanlara ve otobanlara öatıyor. Atılan hayvanlar üremeye devam ediyorlar. Bu katliam ve üreme döngüsü devam ediyor. Bizler 20 yıl boyunca hayvan severler, gönüllüler ve sivil toplum kuruşları olarak, belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması için, yetkili kurumlarca belediyelere denetim, idari ve cezai yaptırım gelsin diye mücadele ettik etmeye de devam ediyoruz. Fakat, yasayı uygulamayan ve görev ihmalinde bulunmaya devam eden belediyelere, yetkili kurumlarca ne denetim yapıldı ve ne de idari cezai bir yaptırım getirildi. Ve şimdi, bir kısım bürokratlar ve bazı siyasiler belediyelerin görev ihmallerinin bedelini, kendi iradeleri dışında bu dünyaya gelen hayvanları öldürerek bu masumlara ödetmek istiyorlar.”.
''Ötenazi diye hayvanları öldürmeye başka başka isimler bularak milleti kandıracağınızı mı sanıyorsunuz?''
''Kanun teklifinin, kan kokan teklif olduğunu'' ifade eden Ercan, şöyle devam etti:
''Meclis’te sorunu ve çözümü gerçek anlamda görebilen aklıselim siyasiler olduğuna, tuzaklar içeren bir katliam kanunu çıkmasına geçit vermeyeceklerine inanıyor ve sayın milletvekillerine ve Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz. STK’lar ve kamuoyundan gizli hazırlanan, katliam ve üreme döngüsünü devam ettirecek bu kan kokan yasa teklifi geri çekilmelidir. Kapalı kapılar ardında kelime oyunları ile kılıflar uydurularak hazırlanan tasarı ile sokaklardaki bütün kedi ve köpeklerin toplanarak bir süre sahiplenme kılıfıyla bekletip sonra öldürülmelerini içeren yasa tasarısını lanetliyoruz.
''Çoluk çocuğunuzun gözüne nasıl bakacaksınız?''
Bu kanlı tasarıyı hazırlayanlara soruyoruz, 20 senedir belediyeler kısırlaştırma yapmaz hayvanlar çoğalırken aklınız neredeydi? Siz milleti kör ve aptal mı sanıyorsunuz. Ötenazi diye hayvanları öldürmeye başka başka isimler bularak milleti kandıracağınızı mı sanıyorsunuz? Öldürme sözünü kullanmaya korktuğunuz için mi ötenazi kelimesinin arkasına sığınıyorsunuz? Niçin doğrudan öldüreceğiz diyemiyorsunuz? Eğer kamu güvenliği ve toplum sağlığını çok düşünüyorsanız katilleri, canileri, uyuşturucu mafyalarını hedefe koysanıza! Gücünüz bu gariban hayvanlara mı yetiyor? Sokağa çıktığınızda bir köşede size masumca bakan kedinin gözlerine siz de bakabilecek misiniz? Kendi iradesi dışında bu vahşi dünyanıza gelmiş olan kara burunlu bir köpeğin gözlerine bakabilecek misiniz? Milyonlarca kedi köpek öldürülürken, evinize gittiğinizde çoluk çocuğunuzun gözlerine bakabilecek misiniz?''
''Bu kanunu çıkarmaya çalışanlar lanetlenecek''
''Hani hayvanları mal kapsamından can kapsamına almıştınız? Can kapsamına aldığınız bu canların canını nasıl alacaksınız?'' diyen Ercan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Ey tasarıyı hazırlayanlar, hayvanların öldürülmesi üzerine verdiğiniz bu emeği yıllardır kanunun uygulatılmasına vermiş olsaydınız, bugün sahipsiz hayvan üremesi kontrol altına alınmış olacaktı. Siz bakanlık bürokratları, gönüllü varlığından bu kadar mı korktunuz ki yerel hayvan koruma görevliliğini kaldırdınız? Şimdi 100 sene önce hayvanları hayırsız adaya yollayanları lanetliyoruz. 100 sene sonra da bugün bu kanunu çıkarmaya çalışanlar lanetlenecek. Tarih sizi yargılayacak. Andımız olsun ki size bu hayvanları öldürtmeyeceğiz.''