İsmail Saymaz: "Kızılay'ın verdiği kan özel hastanede parayla satılıyor"

Halk TV yazarı İsmail Saymaz "Kızılay’ın verdiği kan özel hastanede parayla satılıyor" başlıklı yazısında Alper Serkan Soytürk isimli bir yurttaşın babası için özel hastanede kendilerinden kan parası alındığını söylediğini aktardı.

01 Mart 2023 Çarşamba 13:33
İsmail Saymaz: "Kızılay'ın verdiği kan özel hastanede parayla satılıyor"

Saymaz binlerce hastadan özel hastanelerde binlerce TL kan parası alınırken Kızılay'ın bu soygunu izlemekle yetindiğini dile getirdi.

Saymaz yazısında ayrıntıları şöyle anlattı:

"Alper Serkan Soytürk, geçen 15 Ocak’ta kaybettiği babası için, 'Ben ona aşırı düşkündüm. Babam çok farklı bir adamdı. Doksan yaşında dalgalara karşı yüzerdi' diyor.

Baba Mehmet Soytürk, üç yıl önce 88 yaşını geride bırakırken, lösemi kanserine yakalandı.

Altı ay ömür biçildi.

Başvurdukları doktorun 'Şansımızı deneyelim' demesi üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşmalı olan Özel Medicana Çamlıca Hastanesi’nin Hematoloji bölümünde Doç. Ö.S.’nin hastası olarak tedavi görmeye başladı.

Soytürk’e kan takviyesi yapıldı.

Dört ünite trombosit verildi.

Sağlık Uygulama Tebliği’ne göre Kızılay, gönderdiği kanların torba ve taşınma gibi maliyetleri için fatura gönderiyor. Bu para SGK tarafından hastaneye ödeniyor. Hastadan kan parası alınmaması gerekiyor.

400 bin TL’den fazla ödedi

Fakat o gün Alper Serkan Soytürk’ün önüne kabarık bir fatura kondu.

Soytürk, 'Bu nedir?' diye sordu.

'Kan parası' dediler.

Hem SGK’dan hem de hastadan kan parası alınıyordu.

Soytürk:

'Kandan para alınması yasaktır. Ağır bir suçtur. Doku ve organ ticaretine girer. ‘Yasak olduğunu bilmiyor musunuz’ dedim. ‘Paket program’ dediler. Neyin paketi? Kan parası bu.'

Soytürk, Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulunduysa da tedaviye devam etti.

Yedi-sekiz ay geçti.

Bu kez de hematoloji hastalarının kredi kartı ve banka havalesi yoluyla değil, elden para ödeyecekleri bildirildi.

Soytürk, 'Suçtur. Hangi cüretle elden para vermeyi teklif ediyorsunuz' diye itiraz ettiğini söylüyor.

Soytürk’e göre, 27 aylık sürede hastaneye 400 bin TL’yi aşkın kan parası ödediğini ileri sürüyor. Bu iddiasını faturalarla belgeliyor. Faturada, ‘kan ürünü’ yazıyor.

Örneğin 4 Eylül 2021’de 2.028 TL, 13 Kasım 2021’de 2.037 TL, 16 Kasım 2021’de 1.291 TL, 7 Ocak 2022’de 2.139 TL ve 1 Nisan 2022’de dahil 2.337 TL ödediği görülüyor.

Bu ödeme içinde yüzde 8’lik KDV de var.

Soytürk, faturada yazılandan daha yüksek para ödediğini iddia ediyor.

Covid’li diye hastaneden çıkarıldı

Baba Mehmet Soytürk, 20 Aralık 2022’de Covid’e yakalanınca Medicana Çamlıca Hastanesi’nden çıkarıldı.

Soytürk:

'Babamın ateşi çıkınca Doç. Ö.S.’yi aradım. Dedi ki ‘Yapacak bir şey yok. Israr etmeme rağmen yönetim Covid’li hastayı kabul etmiyor.’ Kanunen de yasak, ahlaken de, anayasal eşitlik hakkına göre de.'

Soytürk, başka hastaneye yatırıldı.

Ve 15 Ocak’ta Covid’ten hayatını kaybetti.

Kızılay’a: Suç ortağısınız

Alper Serkan Soytürk, babasını defnettikten sonra ilk iş olarak Kızılay’ı aradığını ifade ediyor.

Soytürk:

'Kan parayla satılıyor’ dedim. ‘Biliyoruz, şikayet geliyor ama müdahale yetkimiz yok’ dediler. ‘Kızılay’a vatandaşların gönüllü verdiği kanlar hastanede parayla satılamaz’ diye kamu spotu yayınlayın. Suç ortağısınız’ dedim.'

Soytürk, bu kadarla bırakmadı.

5 Şubat’ta Sağlık Bakanlığı ve Medicana’ya ihtarname çekti ve babasının lösemi tedavisi yarıda kesilerek, ölüme terk edildiğini savundu. Ayrıca kan parası alındığını ifade etti. “Kan tacirliği yapıldığı ortadadır” dedi.

15 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne…

22 Şubat’ta SGK’ya ihbarda bulundu.

27 Şubat’ta İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda kan tacirliği, hastayı ölüme terk, vergi kaçakçılığı ve diğer suçlardan şikayetçi oldu.

Medicana, kan parasından ceza almış

Soytürk’ün iddialarını sormak için Sağlık Bakanlığı’nı aradım.

Yetkililer Soytürk’ün şikayeti üzerine 2021 yılında SGK tarafından inceleme yapıldığını, Medicana’nın hasta yakınlarından tahsil ettiği ücretin uygunsuz bulunduğunu, ücret iade edilmediği için ceza kesildiğini belirtti.

Öğrendim ki…

Medicana’ya ceza kesilmiş…

Ancak bu ceza Soytürk’e bildirilmemiş.

Ardından Medicana Çamlıca Hastanesi’ni arayarak, bu iddialara ilişkin yanıtlarını sordum.

Bir gün süre istediler.

Bekledim.

Ve dün bir paragraflık yanıt gönderdiler.

Yanıt şu şekilde:

'Hastamıza uygulanan işlemler için hasta onamları alınmış ve bilgilendirme yapılmıştır. Ücretlendirmeye ilişkin ise hastamızın birden fazla hastalık sahip olması nedeniyle çeşitli branşlarda sağlık hizmeti aldığı ve buna göre ek ücretin alındığı, bir kısım alanlarda ücret alınmadığı tespit edilmiştir.'

Medicana yetkilileri, doğrudan yönelttiğim halde kandan para aldıkları suçlamasına girmiyor. 'Parayı aldıysak, hastanın oluruyla aldık' diyor.

6 Şubat’ta 11 şehri birden vuran Kahramanmaraş depreminden sonra yüzbinlerce yurttaş çadır bulamadığı için sokaklarda ayazda titrerken, Kızılay’ın deposundaki 2050 çadırı AFAD’a vermeyip AHBAP’a sattığı ortaya çıkmıştı.

Kızılay, belki kan satmıyor.

Fakat vatandaşın bağışladığı kana da sahip çıktığı söylenemez. Mehmet Soytürk gibi binlerce hastadan özel hastanelerde binlerce TL kan parası alınırken Kızılay bu soygunu izlemekle yetiniyor."

KIZILAY'DAN İDDİALARA AÇIKLAMA GELDİ

Kan bağışlarının hastanelere satıldığı yaklaşımı iftira ve kötülük

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ilk günlerinde AHBAP'a depremzedeler için çadır satmasıyla tepki çeken Kızılay, hastanelere kan satıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Kızılaydan yapılan açıklamada, Türkiye'de kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı uygulamalarının tek yetkili otoritesinin Sağlık Bakanlığı olduğu belirtildi.

Kan bankacılığının, Sağlık Bakanlığının belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğüne işaret edilen açıklamada, geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde 2005 yılında "Güvenli Kan Temini Projesi"nin hayata geçirildiği hatırlatıldı.

Bu projeyle vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verildiği, kan ve kan ürünlerinin teminiyle Kızılayın görevlendirildiği anımsatılan açıklamada, bu süreçle ilgili tüm operasyonel maliyetin ise Sosyal Güvenlik Kurumuna bırakıldığı kaydedildi.

Bu alanda, Avrupa mevzuatıyla uyumlanan kanunun ise 11 Nisan 2007'de kabul edildiği belirtilen açıklamada, hükümetin, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini, yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile ilan ettiği aktarıldı.

"Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır"

Kızılayın, 4 bine yakın personel ve 830'dan fazla araç ile 300'den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda test ettiği, testi geçen kanları özel torbalarına koyarak talep eden hastanelere soğuk zincirle ulaştırdığı anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT'ta belirlenen tedarik süreci maliyeti (çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir) ay sonunda Kızılaya ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK'ye fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır.

Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılayın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin 'Bunu Kızılaya aktarıyoruz' diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmaktadır."

Kızılayın zaman zaman vatandaşlara, böyle bir durumla karşılaştıklarında şikayette bulunmalarını hatırlatan duyurular yaptığı belirtilen açıklamada, "Gerçeklik bu olduğu halde, bunun tersini düşündürecek yayınlar çok açıkça ifade etmek gerekirse ahlaksızcadır. Sadece basın ahlak ilkelerine aykırı değil, evrensel ahlak ilkelerine de aykırıdır. Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır" ifadelerine yer verildi.

Son Güncelleme: 13.03.2023 10:24
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.