Sinoplu pazarcı: "Ben portakalın 3 kilosunu 45 TL'den sattığım zaman benim karım 4-5 TL, para mıdır bu?"

Sinop kent merkezinde kurulan halk pazarında tezgah açan pazarcılardan Ekrem Yıldız, "Ben bu portakalın 3 kilosunu 45 TL’den sattığım zaman benim kârım 4-5 TL. Para mıdır bu? Poşeti 8 TL’ye alıyordum, şu anda 38 TL. Biz bir poşet parası alamıyoruz vatandaştan. Bir kişiden poşet parası aldığımız anda bu tezgaha kimse uğramaz daha" dedi.

27 Ocak 2023 Cuma 11:08
Sinoplu pazarcı: "Ben portakalın 3 kilosunu 45 TL'den sattığım zaman benim karım 4-5 TL, para mıdır bu?"

MUSTAFA USTA

Sinop kent merkezinde kurulan halk pazarında tezgah açan pazarcılardan Ekrem Yıldız, "Ben bu portakalın 3 kilosunu 45 TL’den sattığım zaman benim kârım 4-5 TL. Para mıdır bu? Poşeti 8 TL’ye alıyordum, şu anda 38 TL. Biz bir poşet parası alamıyoruz vatandaştan. Bir kişiden poşet parası aldığımız anda bu tezgaha kimse uğramaz daha" dedi.

Sinop kent merkezinde kurulan halk pazarında tezgah açan pazarcılar hayat pahalılığı, fiyatlar ve EYT'de BAĞ-KUR gün sayısından şikayet etti. Pazarcı esnafı Ekrem Yıldız, şunları söyledi:

"HİÇ Mİ VİCDANINIZ YOK?"

"Şu anda satılan portakalın 3 kilogramını 10 TL’den satıyorduk ve kârımızı alıyorduk. Bu 1 sene önceydi. Şu anda portakalın 3 kilogramı 45 TL. Neye tekabül eder, 3 katına. Portakal kendi ülkemizde yetişiyor. Antalya, Mersin ve Adana bölgesinde daha ağırlıklı. Fiyatlar neden uçtu? 8 TL’lik mazotun 28 TL’ye satıldığı ülkede bu ürünün de fiyatı artmak zorunda. Girdiler işçi paraları... 200 TL’ye çalışan işçi bugün 500 TL’den aşağı çalışmıyor. Başka ne diyebiliriz? Satışları görüyorsunuz. Sinop ilinde pazar bomboş. Bu her bir mamulde böyle. Geçen sene pırasa 3 TL idi, bugün 10-12,5 TL. Kaç katı oluyor, 3 katı. Müşteriler alamıyor. Bir maydanoz 5 TL olur mu? 1 TL’lik bir tane limon 2-2,5 TL. Başka yolu yok bunun. Satmak zorundayız. Satamazsak biz de kendi ekmeğimizi kazanamayız. Ben 65 yaşına gelmişim aldığımız maaş 6 bin TL verdikleri maaş belli zaten yüzde 30. Basit bir şey söyleyeceğim. Bugün evlerde kullanılan tüp gazı geçen sene 100 TL’ye alıyorken şu anda 320 TL’ye alıyoruz. 320 TL’ye bir tüp alıyorum. Bu mübah mıdır? Tamam araçlarda kullandırabilirsiniz, sanayide kullanabilirsiniz ama bu yemek yapılan tüpe neden sübvansiyon yapmazsınız? Hiç mi vicdanınız yok? Ben bu portakalın 3 kilosunu 45 TL’den sattığım zaman benim kârım 4-5 TL. Para mıdır bu? Poşeti 8 TL’ye alıyordum. Şu anda 38 lira. Biz bir poşet parası alamıyoruz vatandaştan. Bir kişiden poşet parası aldığımız anda bu tezgaha kimse uğramaz daha ama zincir marketlere poşet parası uygulattılar ve alıyorlar. Hiç kimse de oralı değil. Ben kesinlikle poşetten bir ücret almıyorum. Bizi muaf tuttular. Bizim girdimiz yok mu sanki? Biz de veriyoruz parayı. Benim 50 TL’lik poşet de kullandığım oluyor."

"BUNUN ADALET NERESİNDE?"

Pazarcı esnafı Sadık Baş ise şöyle konuştu:

"Ekonomik durum maalesef berbat. Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan her şeyin düştüğünü söylüyor ama mal almaya gidiyorsun tam tersi. 50 TL’ye sattığımızı 60 TL’ye alıyoruz, 60 TL’ye sattığımızı 70 TL’ye alıyoruz. Kime satıyoruz neye satıyoruz bilmiyoruz. Bu aradaki fark nereye gidiyor belli değil ve buna istinaden de müşteriler her hafta şikayet halindeler. '50 TL’ye satıyordun bir hafta sonra 60 TL oldu' diyorlar. 'Sen suçlusun sen yapıyorsun' diyorlar. Ben yapıyorum da bunu bu şekilde alıyorum bu şekilde satıyorum. Peki aradaki bu fark kime gidiyor onu bende bilmiyorum. Para kazanmıyorum çünkü neden 50 TL’ye satıyorum 60 TL alıyorum. 10 TL zarar ediyorum. Her sattığım da malda bu şekilde zarar halindeyim. Maalesef Cumhurbaşkanı düştü diyor ama sahaya iniyorsun bunların hiçbiri gerçek değil. Müşteriler bu fiyatları esnafın yaptığını düşünüyorlar çünkü esnaf zaten fiyat kaç olursa olsun esnafın kazanacağı 1-2 TL. Böyle deli para kazanma şansın yok ama bazı televizyon kanalları bu şekilde lanse ediyor. Bazı kanallar sadece esnafı suçluyor. Ben bundan şikâyetçiyim. Satışlarım da düşüş var. 50 TL’ye satıyorum 60 TL alıyorum aradaki 10 TL zararım ne olacak belli değil. Maalesef bu şekilde sıkıntı içerisindeyiz. Bir de şöyle bir konu daha var bu EYT konusu. BAĞ-KUR'lular 9 bin günden, SSK’lılar 5 bin günden emekli olmaya hak kazandılar. Ben yanımda eleman çalıştırıyorum 5 bin günden emekli oluyor. Ben kendim BAĞ-KUR ödüyorum 9 bin günden emekli oluyorum. Peki bunun adalet neresinde? Mademki EYT çıkmışsa SSK’lılar 5 bin günden emekli oluyorsa BAĞ-KUR'un da 5 bin günden emekli olması lazım. Bu aradaki fark uçurum. Bir an önce devletin bunu da bir çare bulmasını istiyoruz."

"GERÇEKTEN HAKSIZLIK VAR"

Pazarcı esnafı Ali Ar, şu ifadeleri kullandı:

"Benim durum vahim. Saat 11:30 oldu. Pazarda bir Allah’ın kulu yok. Ortalık batık. Hiçbir şey diyemiyorum. Allah sonumuzu hayırlı etsin. Gidişatımız iyi değil. 11 tane adam çalıştırıyordum. Şu anda 163 TL’ye çalışıyorum. 4 tane çocuk okuyor. Çocuklardan biri okulda kaldı. Durumlar iyi değil. EYT diyorlar. 9 bin gün istiyorlar. Benim 1992 yılından kaydım var. Benim 7 bin günüm var. Emekli olamıyorum. Neden? Zamanında benim yanımda çalışan adam işçi emekli oldu ben olamıyorum. Neden? Esnaflık zaten battı. Buna ihtiyacımız var. Yani dengesizlik var. Haksızlık var. Gerçekten haksızlık var."

Alışveriş için pazara gelen Sezgin Kara, "Geçen sene rahat rahat alım yapıyorduk. Bu sene neredeyse tane işine düştük. Geçen sene 100 liraya aldığımız malı bu sene 300- 350 lira civarında alıyoruz" dedi. Alışveriş için pazara gelen Meryem Türk ise, "Geçen sene 4 kilogram alırken şimdi 2 kilogram alacağım. Çok pahalı" ifadelerini kullandı.

Anka

Son Güncelleme: 27.01.2023 12:01
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner15