Ertem'in Kilis isyanı: Vali değil, sanki AKP il başkanı!

A.Rezzak ORAL – GERÇEK MUHABİR – ANKARA CHP Hatay Milletvekili, TBMM Milli Savunma Komisyonu üyesi ve CHP Kilis denetmeni Birol Ertem, Kilis Valisi Süleyman Tapsız‘nın sergilediği tavırları içine sindiremediğini belirtirken, “Bugün Kilis de Kilisli de sahipsiz. Sayın Vali ise tam anlamıyla ilgisiz. Sokaktan, vatandaştan, sorunlardan habersiz. Bir mülki amir gibi değil de AKP’nin il başkanı gibi davranıyor” dedi. Hava ve kara operasyonları için Genelkurmay’ın derhal ihtiyaç belirleyip harekete geçmesi gerektiğini savunan Ertem, savaş ortamı giderildikten sonra da bir ekonomik paket ile vatandaşların ve esnafın sıkıntılarının giderilmesi gerektiğini vurguladı. Ertem’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: -Hatay milletvekilisiniz ama Kilis denetmenisiniz aynı zamanda. Bu görevlendirme de bir ihtiyaçtan mı doğdu? Hatay milletvekili ve aynı zamanda TBMM Milli savunma Komisyonu’nda üye olmamdan dolayı sanırım genel merkezimiz tarafından Kilis denetmenliğim uygun bulundu. Bu çerçevede son iki ay içerisinde dört defa -birisi heyet ile olmak üzere- Kilis’e gittim. -Kilis’e indiğinizde nasıl bir tablo ile karşılaştınız, ilk gözlemleriniz ne oldu? Çok ilginçtir… İlk gittiğimde sabah saat 9.00’da indim; yaklaşık 15 dakika sonra yani 9.15 sularında Kilis’e iki roket düştü. -Size biraz “hoş geldin” olmuş sanırım. Siz de gördünüz mü roketleri. Evet evet ben de çıplak gözle bunları gördüm. Ama yapacak bir şey yok, derhal gezimize ve incelemelerimize başladık. Esnaf ziyareti ve STK’ları ziyaret ettik. Atılan roketlerden dolayı insanların ölüm korkusu içinde yaşadıklarını ve çok tedirgin olduklarını daha o ilk saatlerde birebir tespit ettim. -Sokak gözlemleri dışında yetkililer ve mülki amirlerle de temasınız oldu sanırım… Bildiğim kadarıyla özellikle Sayın valinin ilginç yaklaşımları var değil mi? Maalesef diyeceğim… Esnaf ve STK temaslarının ardından daha sonra Sayın Vali ile bir görüşme yaptık. Sayın Vali roketlerin atılmadığını, tesadüfen düştüklerini ifade etti. İnanın şaşkınlıkla dinledik. Bir mülki amirin böylesine önemli sosyal bir konuda adeta dalga geçer gibi bir tavır takınmasını hem bir milletvekili, hadi onu da geçtim bir vatandaş olarak içime sindiremedim. Ben doğrusu orada yaşayan vatandaşların ne kadar sahipsiz kaldıklarını biraz da bu tavırdan sonra daha iyi anlamış oldum. -Aranızda diyaloglar olmuştur mutlaka. Sayın valiye sosyal hayata ilişkin bazı sorular yönelttik. Örneğin işsizlik oranını sorduğumuzda, Kilis’te işsiz olmadığını söyledi. Bir kez daha şaşkınlık yaşadık. Çünkü daha altı ay önce yapılan Dünya Çalışma Örgütü (ILO)’nun anketinde Hatay ve Kilis’te yüzde 34 gibi Türkiye ortalamasını da çok çok üzerinde bir işsizlik oranı tespit edilmiş durumda. Esnafın geçinemediğini, geçim sıkıntısı yaşadığını ve Suriye tarafında açılan iş yerleri çerçevesinde haksız rekabet ile karşı karşıya olduklarını sorduğumuzda ise Sayın Vali’nin verdiği yanıt çok ilginçti: O insanların şikayet etmeye alışkanlık haline getirmiş “huysuz insanlar” olarak nitelendirdi. Sayın Vali oranın mülki amiri de değil de AKP’nin adeta il başkanı gibi davranıyor. -Bir sonraki gidişinizde farklılık gözlemlediniz mi? Daha sonraki gidişimde daha da dramatik bir tablo gördüm. Bu defa atılan roketlerden dolayı ölen vatandaşlarımızın cenazelerine ve taziyelerine de katıldım. Roketlerin atıldığı yerlerde, incelemelerde bulundum. İnsanlar çok ciddi korku ve panik içindeydiler. Vatandaşlar çocuklarını okula gönderemiyor. Okullar neredeyse boşalmış. Esnafın bir kısmı kepenk kapatmıştı. Hastanede sadece acil hizmet verilebiliyordu. Buna rağmen ne Vali, ne Belediye Başkanı ne de Kilis’in iki milletvekili, hiç kimsenin ne cenazesine ne de taziyelerine katılmışılardı. Bunu insanlar üzülerek bizimle paylaştılar. Bizden ne istiyorsunuz diye sorduğumuzda ise sadece ve sadece Kilis halkının yaşadığı bu dramatik tabloyu ve bu savaş halini tüm kamuoyuna taşımamızı talep ettiler. Çünkü havuz medyasının yayın olayları oraya sadece belgesel çekmeye gelmişlerdi. Orada yaşanan bu acı tabloyu Türk kamuoyu ile gerçek anlamda paylaşmıyorlardı. -Bu ziyaretlerin sonucunda bir fayda olduğuna ilişkin gözlem yaptınız mı? Biz de milletvekili arkadaşlarla daha sonra da iki kez Kilis’e gittik. Kilis’te yaşananları tüm çıplaklığı ile TBMM’de Türk kamuoyuna anlattık. Ve yaklaşık 15 günden beri Kilis’e roket atılmıyor. Bu konuda CHP olarak başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bizim elimizden geleni yaptığımızı düşünüyorum. ABD Dışişleri Bakanı ve NATO sözcüleri de Kilis’in içinde bulunduğu durumu kabul ettiler. Ve ayrıca bu bölgenin güvenliği için gerekli tedbirleri alacaklarını ifade ettiler. -Çalışmalarınız ayrıca bir rapora dönüştürdünüz mü? Evet bir rapora dönüştürüp başta Sayın Genel başkanımız başta olmak üzere partiye yönetimine sunduk. -Alınması gereken birçok tedbiri de raporunuza geçirdiniz sanıyorum. Roketlerin atıldığı yer aşikardır. Roketler Suriye’de IŞID’e bağlı bölgeden atılıyor. Biliyorsunuz IŞID’i mevcut hükümet besleyip büyütüp bu hale getirdi. Onlar da teşekkürlerini bize bu şekilde ifade ediyorlar. En kısa sürede roketlerin atıld7ığı yerlere ciddi müdahale edilmesi gerektiğini, bunun için gerek kara, ge7rek hava saldırısı ihtiyacı genelkurmay tarafından tespit edilip bir an önce hayata geçirilip Kilis halkının ve Kilis’in bu savaş ortamından kurtarılması gerektiğini düşünüyoruz. -Kilis’i sahiplenmeyen yetkililere bir çağrı yapıyor musunuz?Başta Kilis Valisi olmak üzere Kilis Belediye Başkanının ve Kilis’in iki milletvekilinin Kilis’e daha fazla sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Kilis’in böyle zor bir gününde yanında olmayacaksınız da ne zaman olacaksınız diyorum -Son olarak, Kilis’te hayatın normale dönmesi için sizce acil eylem planı ne olmalı? Kilis’teki savaş ortamı giderilip, güvenlik tedbirleri alındıktan sonra ekonomik olarak çok zor günler geçiren Kilis esnafı ve Kilis halkı için hükümet yetkilileri tarafından bir ekonomik paket açıklanmasını ve derhal uygulamaya geçirilmesini istiyoruz. Böylece yaralar bir nebze olsun sarılabilir.