Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 12 yıllık zorunlu eğitimin süresinin azaltılmasının doğru olacağına yönelik bir kamuoyu oluştuğunu savunarak, "Yasa yapıcılara öneride bulunmadan önce biz hükümet olarak, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi olarak bir karar almak durumundayız. O kararımızı aldığımızda kamuoyu ile paylaşırız" dedi. Tekin, öğretmen atamaları ile ilgili ise "Artık 40 bin, 50 binli atamalar mümkün değil" ifadelerine yer verdi. CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, düzenlediği basın toplantısında Tekin’in açıklamalarına tepki gösterdi.
"Zorunlu eğitim kesintisiz ve kamusal bir hak olmalıdır"
Öztürkmen’in açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Zorunlu eğitimi tartışmaya açan bizzat Tekin'in kendisidir. Bu nasıl bir eğitim bakanıdır ki, eğitimin aleyhine olan her işin başında. AKP iktidarı döneminde, okul öncesinden üniversitelere kadar bütün öğretim programları birçok kez değiştirilmiş, gerici ve piyasacı uygulamalar egemen hale getirilmiştir. Eğitimin zorunlu olmasına bakmayın. Türkiye’de eğitim dışı kalan çocukların sayısı büyük bir hızla artıyor. Eğitim dışı kalan çocuklarımızın sayısı günden güne artarken, okula gitmeyi teşvik etmek yerine, çocukları eğitimden koparacak adımlar atılıyor. Yeni eğitim modeli, bilim adamları, eğitimciler, pedagoglar tarafından hazırlanmıyor. Eğitime gerici dernek ve vakıflar yön veriyor. 4 artı 4 artı 4 eğitim sistemi, eğitimi parçalı hale getirerek, yıllar içinde çocuk işçiliğini teşvik eden, kız çocuklarını okullardan uzaklaştıran bir sisteme dönüşmüştür. Bu sorunları çözmek yerine, zorunlu eğitimi hedef almak kabul edilemez. Zorunlu eğitim kesintisiz ve kamusal bir hak olmalıdır. Yusuf Tekin, eğitimi gericileştirerek, devlet okullarını vasıfsızlaştırarak, okullaşma oranını düşürerek, sözleşmeli öğretmenliği norm haline getirerek eğitime telafisi çok zor zararlar vermiştir. Bakan Tekin bir an önce istifa etmelidir.
"Sözleşmeli öğretmen sayısı neden artıyor?"
Yusuf Tekin, öğretmen atamaları ile ilgili 'Eksi rakamlar mümkün değil, onu yapacağız dersen bir kendi kendimizle çelişmiş oluruz. İkinci bir konu daha var çağ nüfusumuz sürekli azalıyor, bu da ilave bir durum. Üçüncüsü, öğretmenlerimiz emeklilik yaşları artıyor. Dolayısıyla şunu açık yüreklilikle söyleyeyim, umut tacirliği yapmak istemem' dedi. Madem öğretmen ihtiyacı yok, neden sözleşmeli öğretmen çalıştırıyorsunuz. Sözleşmeli öğretmen sayısı 2025 yılı itibarıyla 78 ilde toplam 86 bin 136. Bu sayı, geçen yıla göre 13 bin 413 kişilik bir artış gösterdi. Sadece İstanbul’da 20 bine yakın sözleşmeli öğretmen var. Ücretli öğretmenlerin en fazla olduğu üçüncü il 3 bin 714 ile Gaziantep. Ücretli öğretmenlerin yarısından fazlası eğitim fakültesi mezunu bile değil. 9 bine yakını ön lisans mezunu. Okullarda öğretmen açığı varsa, bu şekilde sözleşmeli öğretmen çalıştıracağınıza neden bunları kadroya almıyorsunuz. Yüz binlerce öğretmen atama beklerken, neden sözleşmeli öğretmen çalıştırıyorsunuz. Madem okullarda öğretmen açığı var, bunu sözleşmelilerle dolduracağınıza kadrolu öğretmenlerle neden doldurmuyorsunuz? Yoksa öğretmenleri her an ‘işinize son verebiliriz’ tehdidi altında mı tutmak istiyorsunuz?
"Yusuf Tekin rakamları çarpıtıyor"
Yusuf Tekin her konuda olduğu gibi, sınıf başına düşen öğrenci konusunda da yalan söylüyor. Tekin’e göre Türkiye’de derslik başına 20 öğrenci düşüyor. Oysa gerçek çok farklı. Anadolu imam hatip liselerindeki sınıf başına düşen öğrenci sayısı 12’yi geçmezken, Anadolu liselerinde 30'u geçiyor. İmam hatiplere zorla yönlendirmelere rağmen ilgi düşüyor, buna rağmen Tekin yeni imam hatipler açıyor. Gaziantep 36 ortalama ile sınıf başına düşen öğrenci sayısında en üstlerde yer alıyor. Özel okulları ve özel öğrenim sınıflarını hesaba katmazsak bu ortalama 40’ın üzerine çıkıyor."