YILDIRIM KARA: YOKSULLUĞU SONA ERDİREBİLECEK 20
YIL BOŞA GEÇTİ
“Bundan yaklaşık on yıl önce, AKP iktidarının takip etmekte olduğu
ekonomik ve sosyal politikaların sürdürülebilir olmadığı, suni bir refaha
dayandığı ve kendi açmazları sonucunda başarısızlığa uğrayacağı
eleştirileri yapılıyordu. İktidar sözcüleri ise bu eleştirileri ya geçiştiriyor ya
da birtakım verileri ileri sürerek yalanlıyordu. Sıcak para girişlerine adeta
bağımlı kılınmış bu sözde model, bir süre boyunca kamu iktisadi
kuruluşlarının satılması gibi tartışmalı önlemlerle ayakta tutulabildi; en
sonunda da çöktü. Bugün karşımızda, örnek kalkınma masalı olarak ucuz
iş gücüne dayalı ülkelerin övüldüğü, yoksulluğun giderek kalıcılaştığı bir
başarısızlık gerçeği var.
DİSK’e bağlı Genel-İş sendikası tarafından yayımlanan ‘Türkiye’de Gelir
Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu’ da bu gerçeği bir kez daha belgeliyor.
Burada, 2014 yılından bu yana yoksulluk oranının değişmediği ve
nüfusumuzun yüzde 21’inin daimi bir yoksulluk içinde yaşadığı
görülüyor. Bu verinin kaynak alındığı TÜİK Yoksulluk ve Yaşam
Koşulları istatistikleri de sürekli yoksulluk oranının yüzde 13,7’de
neredeyse sabitlendiğine işaret ediyor.
Yurttaşlarımızın yüzde 56’sının konut haricindeki mal ve hizmet alımları
nedeniyle borcu varken, borçlu yurttaşlarımızın da yüzde 51’i bu borçlar
sebebiyle yük altında olduğunu belirtmiş.
Bu ölçekte bir yoksulluk ve borçlandırma bir sürpriz ya da bir mecburiyet
değil; sistemli bir servet aktarımıdır. Bu aktarım yüzünden ülkemiz,
Avrupa’da gelir dağılımı en bozuk ülke olarak, en zengin yüzde 20 en
yoksul yüzde 20’den 9 kat daha fazla gelir elde ediyor.
Dünya Bankasının herkese açık olarak yayımladığı Gini katsayısı verileri
de AKP’nin yoksulluğu ya da eşitsizlikleri azalttığı propagandasının
temelinin ne kadar zayıf olduğuna işaret ediyor. Bu verilere göre
ülkemizde Gini katsayısı 2002’de 0.41 iken 2022 yılında 0.44’e yükselmiş;
TÜİK ise 2024 yılı için geçerli olan Gini katsayısını 0.413 olarak
hesaplamış. Özetle yoksulluğu kalıcı olarak sona erdirebilecek, gelir ve
servet uçurumunu kapatabilecek 20 yıllık bir süre boşa geçmiş.
YILDIRIM KARA: SADECE KAMUCU BİR DÜZEN
YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRABİLİR
İktidar, bu uçurumun üzerine, sosyal yardımlar yoluyla adeta bir tente
çekmeye çalışıyor. Bu politikanın izini, Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığının 2025 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu’nda
görüyoruz. ‘Yoksullukla Mücadele ve Sosyal Dayanışma Programı’
kapsamında, yoksullukla mücadele için 2024 yılında tahsis edilen ve
gerçekleşen ödeneğin toplamı 166 milyar lirayken, sadece 2025 yılı için
verilen başlangıç ödeneği yüzde 26 artışla 219 milyar liraya yükseltilmiştir.
Raporda, şartlı eğitim ve şartlı sağlık yardımlarını içeren şartlı nakit
transferlerinin tutarının 2025 yılının ocak-haziran döneminde 1 milyar 66
bin lira olarak gerçekleştiği, 2 milyon 83 bin fayda sahibine ödeme
yapıldığı belirtiliyor. Oysa bakanlığın 2024 yılı faaliyet raporuna göre,
geçen senenin tamamı için 2 milyon 706 bin kişiye 2 milyar lira ödenmiş.
Yoksulluğun derinleşmesi ve şiddetlenmesi nedeniyle, büyük olasılıkla, bu
yılın sonunda geçen yıldakine göre daha fazla şartlı nakit transferi
yapılmış olacak.
AKP, propaganda gereğince, büyük sayılar vermeyi, bu sayıları
bağlamlarından kopartarak bir başarı olarak göstermeyi tercih ediyor. Bu
büyük sayı takıntısı, neredeyse, ‘O kadar zenginleştik ki yoksulumuz da
arttı’ demelerine yol açacak bir noktaya ulaşmış durumda. Oysa yoksulluk
sürdürülmesi ya da regüle edilmesi gereken bir şey değil; azaltılması ve
mümkünse ortadan kaldırılması gereken bir sosyal afettir. Bunu kabul
etmek istemeyenler, bu ülkenin geleceğinde daha fazla söz sahibi
olamazlar. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin hayata geçireceği kamucu
bir ekonomik ve sosyal düzen yoksulluğu kalıcı olarak ortadan
kaldırabilir”
