Özgür Özel'den hakkında açılan soruşturmaya ilişkin açıklama: "Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok, sertleşirlerse ben de sertleşmeye devam edeceğim"

 CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hakkında başlatılan iki farklı soruşturmaya ilişkin olarak, "Buradan mesajı alacak olan alsın. Bıçak kemiğe dayandı. Bu vakitten sonra böyle haysiyetsizlikler yaparlarsa, onurumuzla oynamaya devam ederlerse, suçsuz insanlara iftira atarlarsa, adil bir yargılanma ve arkadaşlarımızın kendilerini ifade ederek masumiyetlerini ortaya koyacakları bir adil yargılanma rejimi kurulmazsa, onlar normalleşmezse sertleşirlerse ben de sertleşmeye devam edeceğim. Ne anlıyorlarsa onu yapacağım. Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok" dedi.

05 Haziran 2025 Perşembe 14:21
Özgür Özel'den hakkında açılan soruşturmaya ilişkin açıklama: "Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok, sertleşirlerse ben de sertleşmeye devam edeceğim"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TELE 1 TV'ye canlı yayın konuğu olarak katıldı. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile Evren Özalkuş ve Murat Taylan'ın sorularını yanıtlayan Özel, hakkında başlatılan iki farklı soruşturmanın ve Gaziosmanpaşa mitingindeki açıklamalarının sorulması üzerine şu yanıtı verdi:

"Dün mitingimizi Anadolu Yakası'nda bir başka ilçede yapacaktık. Ama yeni dalga operasyonu olup da Avcılar, Büyükçekmece ve Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlarımız gözaltına alınınca, dün de tutuklanınca biz mitingi Gaziosmanpaya'ya çevirdik. Gaziosmanpaşa'nın bir önemli durumu var. İstanbul'da belediye meclis çoğunluğunun bizde olmadığı tek ilçe. Burada belediye başkanına bir tutuklama yapılıp da görevden uzaklaştırıldığında eğer buna Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP'nin belediye meclis üyeleri tenezzül ederlerse belediye başkanvekilliği onlara geçebiliyor.

"Karşımızda bir gözü dönmüşlük var"

Yalova örneğinde görmüştük. Öyle bir noktaya geliyor ki iş en uydurma gerekçeyle belediye başkanı alınıyor ve yıllarca o mahkeme bitmek bilmiyor. Yalova'yı, CHP kazandığı halde onlar yönettiler. Ne oldu sonuçta? Sonuçta Yalovalılar çok açık farkla bu seçimde CHP'ye verdiler Yalova'yı. Ama bunu hesap eden, kitap eden bir siyasi akıl yok artık karşımızda. Karşımızda bir akıl yok. Karşımızda gözü dönmüşlük var.

"Rüşvet verdi diyen doğru söylüyorsa rüşvet verenin içeride kalması lazım"

Aziz İhsan Aktaş denilen kişi itirafçı olmuş. Bu kişinin savcılık tarafından hepimize tanıtıldığı gün suç örgütü lideri diyordu. Rüşvet vermek, kamu ihalelerini rüşvet yoluyla almak suretiyle bir suç örgütü kurdu diyordu. Bu da lideri. Şu anda dışarıda. Dün gece evinde. Bir suç örgütü lideri var suç işliyorsa, suçu itiraf etti diye eve yollanırsa, bizim belediye başkanları suç örgütü üyesi değil yanlış anlaşılmasın onunla da suçlanmıyorlar, ama birisi suç örgütü lideri, altında bir sürü kişi var. Lider ona suç atıyor, buna suç atıyor. Eve gidiyor. Ve geri kalan bu suçlamalarla, bu iftiralarla muhatap hapiste kalıyor. Aziz İhsan Aktaş demiş ki, ben ortağım vasıtasıyla, ortağının ismi Gürkan Dölekli. Gürkan Dölekli'nin müdürü Özer Ayık rüşvet verdi demiş. Aziz İhsan Aktaş eve gitti bunu söylediği için. Gürkan Dölekli denen ortağı 'Ben rüşvet vermedim. Aziz yalan söylüyor' dedi ama serbest bırakıldı AK Partili olduğu için. Şimdi rüşvet verdi diyen doğru söylüyorsa rüşvet verenin içeride kalması lazım. Yalan söylüyorsa iftira atanın etkin pişmanlıktan çıkmaması lazım. Bu vermedim deyip bu da eve yollandı AK Partili olduğu için, rüşvete aracılık etti  götürdü teslim etti diyen Özer Ayık'la Belediye Başkanımızı tutukladılar. Böyle bir sistem kurmuşlar. Yani böyle bir yalan düzen. Esas yani niçin bu kadar sert tepki gösteriyoruz sorusunun cevabı en başta burada gizli. Bu olacak şey değil."

"Bu kadar insan onuruyla oynamak olmaz"

İzmir Askeri Casusluk Davası'nı da hatırlatan Özel, "Bakın o gün nasıl jeton düştüyse, kendi kendine bu iş olmaz, bunu savcılık kurgulamış. Gözümle gördüm kulağımla duydum. O mahkemeye, mahkeme açılsın hakimin karşısına, teknik olarak mümkün mü  bilmiyorum. Bunları avukatları anlatacak ama anlatacaklarım var. Gider şahitlik yapmak isterim. Bugünü anlatmak isterim onlara" dedi. Özel şöyle devam etti:

"Şimdi bakalım bu şartlar altında içlerine sinecek mi? Gidip de bu kumpasla o belediyeyi AKP'li belediye meclis üyeleri gelip de 'Tamam bu belediye bizim oldu diyecekler mi?' Adamların iki koluna iki polis dümdüz dizmişler ip gibi, kamera devreye girince yürüyün diyorlar, çukurdan çıkıyorlar. Nasıl ayarlıyor bak. Merdivenden inerken görüntü yok. Çukurdan çıkarken var. Biz bunları bu çukurda tuttuk diyor. Tek tek polise götürüyor. Yüzlerini kameraya gösteriyor. Yassıada filmi gibi. Bunu gördüm delirdim. Dedim ki 'Bir daha aileleri, evlatları, anneleri, babaların üzecek rencide edilecek bir görüntü görürsem bunun altında kalmam seni pişman ederim' dedim. Bunun aynen altına imza atıyorum. Benim ifademdir. Ben diyorum ki bu kadar insan onuruyla oynamak olmaz.

"Buradan mesajı alacak olan alsın. Bıçak kemiğe dayandı"

Bu insanlar masumiyetleri suçları ispatlanıp onaylanana kadar masumlar. Siz nasıl savcısınız? Nasıl emniyetçisiniz? Bu talimatı kimler veriyor? Bunu söylüyorum. Dedim ki böyle bir görüntüyü bir daha görürsem insan gibi toplanıp dağılıyoruz burada, dağılmamak üzere toplanırız. Bu dediğim de şu; daha fazla ileri gitmeyin, daha fazla ileri gideriz. Ne anlıyorlarsa onu söylüyorum. Nerede toplanırız bilmem. Ne kadar dağılmayız bilmem. Buradan mesajı alacak olan alsın. Bıçak kemiğe dayandı. Bu vakitten sonra böyle haysiyetsizlikler yaparlarsa, onurumuzla oynamaya devam ederlerse, suçsuz insanlara iftira atarlarsa, bir belediye için 36 yaşındaki hiçbir suçu olmayan kişiye bunları yaşatırlarsa bu işler böyle, bu şehirde ve bu ritimde devam ederse adil bir yargılanma ve arkadaşlarımızın kendilerini ifade ederek masumiyetlerini ortaya koyacakları bir adil yargılanma rejimi kurulmazsa, onlar normalleşmezse sertleşirlerse ben de sertleşmeye devam edeceğim. Ne anlıyorlarsa onu yapacağım. Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok. Bunu söylüyorum. Ya bize insan gibi muamele edecekler savunma hakkını kısıtlamayacaklar, tutuksuz yargılanmayla bu Tayyip Erdoğan bu suçlamaların hepsinden yargılandı, bir gün evinden alınmadı. Bir gün gözaltında tutulmadı.

Bu 29 Şubat da değil 30 Şubat darbesi bu. Görülmedik bir şey. 30 Şubat diye tarih mi var? 30 Şubat darbesi bu. O 28 Şubatsa. Böyle vicdansızlık, insafsızlık yok. Onun için siyaset miyaset yapmıyorsun. Siyaset yapacağımız zamanlara döneriz, siyaset yaparız. Arkadaşlarımızın ve partimizin onuru için, şerefi için bu insanların aileleri için mücadele veriyoruz. Direniyoruz. Ve bu vakitten sonra normal siyasi zemine dönülecekse, önce bunlar dönecek, sonra ben döneceğim. Önce benim arkadaşlarım evlerine dönecekler. Ve tutuksuz yargılanacaklar. Sonra biz evimize döneceğiz."

"Erdoğan 17-25'te hırsızı savundu"

Özel, "Ekrem İmamoğlu ve diğer arkadaşlarınızı ziyaret ediyorsunuz. Onlarla ilgili neler söyleyeceksiniz? Moralleri nasıl? Bu yaşananları nasıl değerlendiriyorlar orada?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Ekrem Başkanın ilk günden beri morali hepimizden yüksek. Son derece motive. Bir gelecek seçimde cumhurbaşkanı olmaya Türkiye'yi yönetmeye hazırlanıyor. Yazmasıyla, çizmesiyle, okumasıyla, hazırlığıyla her şeyiyle son derece motive. Hesapları şuydu; 17-25 Aralık'taki gibi nasıl bunların bakanların evlerinden gerçekten kasalar, kasalardan paralar, ayakkabı kutuları, çikolata kutuları içinde dolarlar çıktı. 'Devletin cebinden çıkmadıktan sonra yolsuzluk denmez' dedi Erdoğan ilk savunma reaksiyonu buydu bakın. Bana diyorlar ki 'Özgür Özel sen bunları niye savunuyorsun?' Kardeşim ben suçsuzu savunuyorum. Erdoğan 17-25'te hırsızı savundu. Para sayma makinesi çıktı adamın evinden, para çıktı. 'Devletten çalınmadıktan sonra yolsuzluk denmez.' Yani veren vermiş. Erdoğan sanki kendileri açısından bir amaç için toplanmış para gibi göstermeye çalıştı o paraları. Önce FETÖ'cüler koydu dedi bakanların bazıları. Altı ay sonra paraları faiziyle geri istediler. Ve geri verildi. Şimdi geldiğimiz noktada bu Savcı inanmış ki kasalar bulacak. İnanmış ki paralar bulacak. İnanmış ki rüşvetleri ispat edeceğim. Geldi burada çuvalladı. Bakın şu anda bu tarz bir soruşturmada en şanslı kim biliyor musunuz? Varsa gerçek bir hırsız. Gerçek bir yolsuz, rüşvetçi. Koskoca İstanbul Büyükşehir'de rüşvet veren biri de vardır belki rüşvet alan biri de vardır belki. O yırttı. O da masumlar arasına karıştı şimdi."

"İkinci soruşturma çok güzel bir rövanş"

Özel, soruşturmalara ilişkin de şunları söyledi:

"O soruşturmanın birisi Akın Gürlek'in hırsından kininden bana açtığı soruşturma dün akşam açılan. Kendi kendine kendini savunmak için bana soruşturma açmış. Açsın. Yapacak bir şey yok. Bir şey demiyorum. Ama ikinci soruşturma çok güzel bir rövanş. O Ankara'daki soruşturmayı doğru okuyalım. Akın Gürlek, Ümit Özdağ'ın Antalya'da yaptığı bir konuşma yüzünden Ümit Özdağ'ı Ankara'da yemek yerken gözaltına aldırıp İstanbul'a getirmişti. Bu Antalya Başsavcısı'na ki o soruşturmaya gerek görmemiş ve Ankara Başsavcısı'na küfürdür. Bakın Akın Gürlek'in görev bölgesi Avrupa tarafındaki İstanbul'un ikinci ve üçüncü bölgesindeki görev yeri odur. Kartal'a bile bakamaz. Kartallı gelip burada suç işlemedikçe. Şimdi Ümit Özdağ Antalya'da konuşmuş, Ankara'da Ankara Cumhuriyet Savcısı'na diyor ki 'Sen görevini yapmıyorsun. Sen  Erdoğan'ı benim kadar sevmiyorsun. Sen benim kadar iyi bir savcı değilsin. Ben gelip senin görev yerinden gözaltı yapıyorum.' Bu bir savcının, bir savcıya küfürüdür. O da dün akşam Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, benim burada yaptığım bir konuşmadan ötürü Akın Gürlek'in alanında soruşturma açıp ona karşı rövanş alıyor had bildiriyor.

"Akın Gürlek'in yaptığı yetki aşımı Ümit Özdağ' ayıp ama en çok Ankara'daki Başsavcılığa ayıptır"

CHP lideri Özel "Yargı içinde bir çatışma mı var" sorusuna da "Var herhalde. Ben yalnız şunu söyleyeyim; bu durumda yine haksızlık yapmayayım, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı usulsüz bir iş yapmıyor. Çünkü benim ikametim Ankara. İkametim değil ama görev yerim Ankara olduğu için Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Genel Merkezimiz Ankara'da olduğu için o yine yetkili. Ama Ümit Özdağ konusunda hiçbir zaman yetkili olmadı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı diyor ki 'Madem ki birbirimizin görev alanlarının önemi yok...' Bir de sana yapılan iş için hakikaten beylik bir cevap vermiş, soruşturma bana açıldı ama diyor ki 'Akın Bey seni bile orada ben gelir buradan soruştururum. Çünkü benim yetkim var. Senin yoktu' diyor. Böyle Akın Gürlek ıstakanın tersiyle vurmuştu topa, çuhayı muhayı yırtmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ince görmüş anlaşılan. Ümit Özdağ meselesinde Akın Gürlek'in yaptığı yetki aşımı Ümit Özdağ'a ayıp ama en çok Ankara'daki Başsavcılığa ayıptır. Ankara'daki savcılara ayıptır yani. Olacak şey mi?" yanıtını verdi.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.