Durmaz: “Yurt İçi ve Yurt Dışında Yüksek Pestisit Çıkan Firmaların İsimleri Açıklanmalı”

Önerge ile ilgili açıklama yapan Durmaz: “Son günlerde ülkemizden, farklı Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilen ve limitin üzerinde pestisit (tarım ilacı) kalıntısı barındıran yaş meyve ve sebzelerle, insan sağlığına zararlı aflatoksin tespit edilen kuru gıdaların, etiketleme hataları, beyan edilmeyen içerik, yabancı madde ve ambalaj sorunu olan ürünlerin Türkiye'ye geri gönderildiği haberlerini, yazılı ve görsel basında sıkça görmekteyiz” dedi. Durmaz, pestisit kalıntısı ve aflatoksin tespit edilen ürünlerin yurtdışından geri gönderilmesinin önemsiz bir konu gibi görülmesinin de son derece üzücü olduğunu ifade etti.

26 Aralık 2024 Perşembe 15:18
Durmaz: “Yurt İçi ve Yurt Dışında Yüksek Pestisit Çıkan Firmaların  İsimleri Açıklanmalı”


Cumhuriyet Halk Partisi Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim YUMAKLI tarafından
yazılı olarak yanıtlanmasını istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına soru önergesi verdi.
Tarım ve Orman Bakanına sorular yönelten Durmaz,
*2021 - 2024 döneminde, hasat öncesi üretim alanları, hasat sonrası gıda işletmeleri ve ihracat öncesi olmak üzere
tüm gıda zincirinde 250 bin numune alınarak analiz edildiğini, 2008-2024 döneminde ise çiftçi, pazar ve satış yeri
kategorileri başta olmak üzere, toplamda 73 bin 221 bin denetim gerçekleştirildiğini açıklayan Tarım ve Orman
Bakanlığı, bu analiz sonuçlarını hangi platformlarda ve hangi tarihlerde kamuoyu ile paylaşmıştır?
* Vatandaşlarımız geri gönderilen ürünlerin, gerçek anlamda imha edilmediği ve ülke içinde tekrar pazara sürüldüğü
konusunda büyük şüphe duymaktadır. Bakanlık, kamuoyundaki bu güvensizliği ortadan kaldırmak için neden iade
edilen ürünlerin imha görüntülerini tarih, saat ve mekan vererek yayınlama ihtiyacını duymamıştır?
* Ürünleri iade eden ülkeden neden iade ettiğine yönelik resmi bir evrak talep edilmekte midir?
* Bütün bu gıdaları inceleyip olumlu görüş veren Uluslararası akredite olmuş laboratuvarlarla ilgili bir yaptırım
uyguluyor musunuz? Uygulanıyorsa bunlar nelerdir?
* Yurt içinde yüksek pestisit çıkan firmalar neden taklit tağşiş listelerinde yer almamaktadır?
* Yurt içi ve yurt dışında yüksek pestisit çıkan firmaların isimlerini açıklamayı düşünüyor musunuz?
diye sordu.

Açıklamasına devam eden Durmaz: “2024 Ekim ayı başından bu yana taklit - tağşiş yaparak hileli gıda ürün üretip
satan 802 firma ve işletme kamuoyuna ifşa edilerek isimleri açıklandı. Ülkemizin itibarı ve gıda ihracatımızın geleceği
açısından limit üstü tarım ilacı kalıntısı tespit edilen firmaların isimleri de ivedilikle açıklanmalıdır. Bu firmaların
yurtiçinde pazarladığı ürünlerde acilen denetlenmelidir. İhracattan dönen gıda ürünlerine ilişkin iade eden ülke
sebebini söylerse bilinmekte, aksi durumda ihraç eden firmanın beyanı esas alınmaktadır. Bu da bir gıda güvenliği
zafiyetidir.
Bu ürünlerin geri dönmesinin ardından ne yapılacağı konusunda elbette belirli prosedürler bulunmaktadır. Bu
prosedürlerin uygulanıp uygulanmadığına dair bir görüntü, bilgi, belge veya tutanak kamuoyuyla paylaşılmamakta
sadece sözlü beyanat olarak açıklanmaktadır. Bu durum tüketicilerin kafasında büyük şüpheye yol açmaktadır.
Ülkemizde kademeli olarak tarımsal üretimde uygulanan pestisitlerin yasaklanması ve doğa dostu tarım
yöntemlerinin yaygınlaştırılması ile ancak "zehirsiz sofralar" oluşturmamız mümkündür. Tarım ve Orman Bakanlığı,
halkın ve çevrenin sağlığına zarar veren tarım ürünlerinde tespit edilen pestisit, aflatoksin vb. denetimlerini düzenli
bir şekilde gerçekleştirmeli ve ihraç edilen tarım ürünlerinin yurtdışından dönüşlerinin de önüne geçmelidir.
Agroekolojik analizi ve sürdürülebilir tarımsal üretim dikkate alınarak mücadele edilmesi artık bir zorunluluk haline
gelmiştir.

İhracat ve iç piyasa süreçlerinde gümrükten dönen ürünlerin yönetimi, birçok açıdan dikkat gerektiren bir konudur.
Ticaretin şeffaflığı ve tüketici sağlığının korunması, bu denetimlerin ve düzenlemelerin başarıyla uygulanmasına
bağlıdır” dedi.

Son günlerde ülkemizden, farklı Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilen ve limitin üzerinde pestisit
(tarım ilacı) kalıntısı barındıran yaş meyve ve sebzelerle, insan sağlığına zararlı aflatoksin tespit edilen kuru
gıdaların, etiketleme hataları, beyan edilmeyen içerik, yabancı madde ve ambalaj sorunu olan ürünlerin
Türkiye'ye geri gönderildiği haberlerini, yazılı ve görsel basında sıkça görmekteyiz.
Çiftçilerimizin kullandıkları tarımsal ilaçların yasal miktarlarını ve ülkelerin yasal mevzuatlarını
bilmemelerinden, bilinçlendirilmemelerinden ve denetim eksikliğinden kaynaklı, ihraç ettiğimiz birçok gıda
maddesi ne yazık ülkemize geri gönderilmektedir.
Pestisit kalıntısı ve aflatoksin tespit edilen ürünlerin yurtdışından geri gönderilmesi hususunun
önemsiz görülmesi de son derece üzücüdür.
Pestisit kullanımı halk sağlığını olumsuz etkileyen bir sorundur. Avrupa Birliği’nde yasaklı olan
pestisitlerin hâlâ tarımsal üretimde kullanılması insan ve çevre sağlığı için büyük bir tehlikedir. Gıdalar ve
insan sağlığı dışında hayvanlar ve doğa üzerinde de yıkıma neden olmakta, biyoçeşitliliğe zarar vermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nce en tehlikeli ve muhtemel kanserojen olarak sınıflandırılan pestisitler için gerekli
adımlar ivedilikle atılmalı ve ülkemizde de acilen yasaklanmalıdır.
Tarım ve Orman Bakanlığı, pestisit kalıntısının tespiti için, hasat öncesi üretim alanlarında, hasat
sonrasında hal giriş noktalarında, paketleme tesislerinde, toptan ve perakende satış noktalarında denetimin
yapıldığını ve ihraç edilecek ürünlerin de ihracat öncesinde pestisit kontrolünden geçtiğini açıkladı.
2024 Ekim ayı başından bu yana taklit - tağşiş yaparak hileli gıda ürün üretip satan 802 firma ve
işletme kamuoyuna ifşa edilerek isimleri açıklandı. Ülkemizin itibarı ve gıda ihracatımızın geleceği
açısından limit üstü tarım ilacı kalıntısı tespit edilen firmaların isimleri de ivedilikle açıklanmalıdır. Bu
firmaların yurtiçinde pazarladığı ürünlerde acilen denetlenmelidir. İhracattan dönen gıda ürünlerine ilişkin
iade eden ülke sebebini söylerse bilinmekte, aksi durumda ihraç eden firmanın beyanı esas alınmaktadır. Bu
da bir gıda güvenliği zafiyetidir.
Bu ürünlerin geri dönmesinin ardından ne yapılacağı konusunda elbette belirli prosedürler
bulunmaktadır. Bu prosedürlerin uygulanıp uygulanmadığına dair bir görüntü, bilgi, belge veya tutanak
kamuoyuyla paylaşılmamakta sadece sözlü beyanat olarak açıklanmaktadır. Bu durum tüketicilerin
kafasında büyük şüpheye yol açmaktadır.

Ülkemizde kademeli olarak tarımsal üretimde uygulanan pestisitlerin yasaklanması ve doğa dostu
tarım yöntemlerinin yaygınlaştırılması ile ancak "zehirsiz sofralar" oluşturmamız mümkündür. Tarım ve
Orman Bakanlığı, halkın ve çevrenin sağlığına zarar veren tarım ürünlerinde tespit edilen pestisit, aflatoksin
vb. denetimlerini düzenli bir şekilde gerçekleştirmeli ve ihraç edilen tarım ürünlerinin yurtdışından
dönüşlerinin de önüne geçmelidir. Agroekolojik analizi ve sürdürülebilir tarımsal üretim dikkate alınarak
mücadele edilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
İhracat ve iç piyasa süreçlerinde gümrükten dönen ürünlerin yönetimi, birçok açıdan dikkat
gerektiren bir konudur. Ticaretin şeffaflığı ve tüketici sağlığının korunması, bu denetimlerin ve
düzenlemelerin başarıyla uygulanmasına bağlıdır.
Bu nedenle;
1- Vatandaşlarımız geri gönderilen ürünlerin, gerçek anlamda imha edilmediği ve ülke içinde tekrar
pazara sürüldüğü konusunda büyük şüphe duymaktadır. Bakanlık, kamuoyundaki bu güvensizliği
ortadan kaldırmak için neden iade edilen ürünlerin imha görüntülerini tarih, saat ve mekan vererek
yayınlama ihtiyacını duymamıştır?
2- 2021 - 2024 döneminde, hasat öncesi üretim alanları, hasat sonrası gıda işletmeleri ve ihracat öncesi
olmak üzere tüm gıda zincirinde 250 bin numune alınarak analiz edildiğini, 2008-2024 döneminde
ise çiftçi, pazar ve satış yeri kategorileri başta olmak üzere, toplamda 73 bin 221 bin denetim
gerçekleştirildiğini açıklayan Tarım ve Orman Bakanlığı, bu analiz sonuçlarını hangi platformlarda
ve hangi tarihlerde kamuoyu ile paylaşmıştır?
3- Farklı noktalarda yapılan bu kadar 'denetime' rağmen AB'nin Hızlı Gıda ve Yem İçin Uyarı Sistemi
(RAFFS) bildirimlerinde ülkemiz neden ilk sırada yer almaktadır?
4- Kaliteli olarak ifade edilen fakat limit üstü pestisit içeren bu tarım ürünlerinin RASFF hızlı test
sisteminin kontrolünden geçeceğini bildiği halde bunların üretimine ve ihracatına nasıl izin
verilmiştir?
5- Bununla ilgili tarım il müdürlükleri niçin ciddi anlamda gerekli kontrol ve önlemlere
başvurmamıştır?
6- Bu konuda sorumluluğu olan görevliler hakkında ne gibi işlemler yapılmıştır?
7- Bakanlık olarak, "Mevzuata uygun olmayan düzeyde pestisit kalıntısı tespiti ya da tavsiye dışı
kullanım belirlenmesi halinde üretici ve gıda işletmecilerine idari yaptırım uygulanıyor" şeklindeki
son açıklamanızın pratikteki uygulamaları nelerdir?
8- Avrupa Birliği, gıda güvenliği konusundaki sorunları hızlı bir şekilde tespit etmek ve gerekli
önlemleri almak amacıyla RASFF adlı bir sistem kullanmaktadır. RASFF sistemi ülkemizde
kullanılmakta mıdır?
9- Ürünleri iade eden ülkeden neden iade ettiğine yönelik resmi bir evrak talep edilmekte midir?
10- Bütün bu gıdaları inceleyip olumlu görüş veren Uluslararası akredite olmuş laboratuvarlarla ilgili bir
yaptırım uyguluyor musunuz? Uygulanıyorsa bunlar nelerdir?
11- Yurt içinde yüksek pestisit çıkan firmalar neden taklit tağşiş listelerinde yer almamaktadır?
12- Yurt içi ve yurt dışında yüksek pestisit çıkan firmaların isimlerini açıklamayı düşünüyor musunuz?

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.