Konu hakkında Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu tarafından cevaplanması istemiyle konuyu
TBMM gündemine taşıyan Dinçer: “Kadının nasıl doğum yapacağına, yalnızca hekim
değerlendirmesi ve bireysel tercihler doğrultusunda karar verilir. Sezaryen doğum, kimi
zaman annenin ya da bebeğin hayatını kurtaran hayati bir müdahaledir. “Doğal” ya da “doğal
olmayan” gibi ayrımlar, sadece kadınları yargılamak ve baskılamak için kullanılmaktadır.
Topluma mal olmuş kurumların görevi, kadınların en mahrem tercihlerine müdahale etmek
değil; eşitlikçi, bilimsel ve duyarlı bir dil kullanmaktır.” dedi.
Doğumun Nasıl Doğal Olabileceğini Tanımlamak Kimsenin Haddi Değil!
Bir muhabirin Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na konuyu sorması ardından, Memişoğlu’nun
“Futbol maçlarına sadece erkekler mi geliyor?” sözlerini de eleştiren Dinçer şunları söyledi: “
Bakanın açıklaması meselenin ciddiyetini hafife alan ve kamuoyunun hassasiyetini yok sayan
bir yaklaşımdır. Konu, maçlarda kimin tribünde olduğundan çok daha büyüktür. Kadının
doğumu da bedeni de kimsenin slogan malzemesi değildir. Bir futbol kulübünün
araçsallaştırılarak kadınlara “sezaryen olma” diye pankart açılması sadece cehalet değil, aynı
zamanda tehlikelidir. Sezaryen bir tercihtir. Bazen bir zorunluluktur. Ve en önemlisi: bir
annenin kararıdır. Kadının nasıl doğuracağına karar verecek tek merci vardır: hekim ve
kadının kendisi. Ne spor kulüpleri, ne siyasiler, ne de ideolojik yargılar.”
Erdoğan’a Yaranmak İçin Kırk Takla Atıyorlar
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın 2025 yılını Aile Yılı olarak açıklaması
ardından, tüm Bakanların Erdoğan’a yaranmak için sıraya girdiğini söyleyen Dinçer:
“Toplumun en temel yapı taşı olan aileyi korumak gerekçe gösterilse de alt metninde
kadınların kamusal hayattan daha da dışlanmasına zemin hazırlanmaktadır. Bakanların
birbiriyle yarışır şekilde bu karara dair hamleler yapması meseleyi daha da politikleştirmekte,
kadınları sadece "eş" ve "anne" rolüne indirgerken, birey olarak haklarını görmezden
gelmektedir.”