DHMİ’DE YİNE USULSÜZLÜĞÜN MERKEZİNDE
DHMİ’de kadrolaşma için Personel Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’ndeki boşluğu istismar edilerek, sınavsız atamalar ile kamunun nüfuzunu kullanarak ihalelere yapılan müdahaleler TBMM gündemine taşındı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, DHMİ Genel Müdürü Keskin ile daha önce kurumda daire başkanlığı da yapan ve adı rüşvetle de anılan danışmanı Acar hakkındaki iddiaları Ulaştırma Bakanı’na sordu. Karasu, haklarında haksız zenginleşme iddiaları olan Genel Müdür ve Danışmanı’nın ve birinci derece yakınlarının mal varlıklarının araştırılmasını istedi. Karasu, “Hazinenin bir kuruş parasını dahi kendi menfaatine kullanandan bürokrat olmaz. Hesabını sorarız” dedi.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nde (DHMİ) kadrolaşma için Personel Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’ndeki boşluğu istismar edilerek, sınavsız atamalar ile nüfuz kullanılarak kamu ihalelerine yapılan müdahaleler, bir kez daha TBMM gündemine taşındı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin ile daha önce kurumda daire başkanlığı görevinde de bulunan Danışmanı Mehmet Cemil Acar hakkındaki iddiaları Ulaştırma Bakanı’na sordu. Karasu, haklarında haksız zenginleşme iddiaları olan Genel Müdür ve Danışmanı’nın ve birinci derece yakınlarının mal varlıklarının araştırılmasını istedi.
Türk Sivil Havacılık sektörünün altyapısını oluşturan tesis ve donanımıyla, 1933 yılından bu yana değişik isim ve statülerle hizmetlerini yürütmekte olan DHMİ’deki iddiaların ardı arkası kesilmiyor. AKP’nin yıllardır DHMİ’de aldığı yanlış karar ve uygulamalar nedeniyle kurum her geçen gün itibar kaybederken, çalışan personelin tayin ve atamalarındaki ayrımcılık, kayırmacılık ve yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle kurumda iş barışı bozuldu.
İDDİALARIN MERKEZİNDEKİ İKİ İSİM
CHP’nin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, kurumda halen devam eden usulsüzlükleri ve atamalardaki sorunları bir kez daha TBMM gündemine taşıdı. Kendisine bu konuda çok sayıda şikayet ve iddia ulaştığını belirten Karasu, daha önce de gündeme getirdiği usulsüz atamaların merkezinde DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin ve SHGM ve DHMİ’de Genel Müdür Yardımcılığı ve Daire Başkanlığı görevi de yapmış olan, hakkındaki rüşvet iddialarının ardından bu görevinden alındıktan sonra Keskin’in danışmanı olarak görevini sürdüren Mehmet Cemil Acar’ın bulunduğunu belirtti.
NÜFUZ KULLANILIYOR
15 Temmuz darbe girişiminin ardından, terör örgütleriyle alakalı olarak DHMİ’de oluşturulan komisyonun başkanlığına da yapan Acar, idareciliğinden gelen nüfuzunu kullanarak, kadrolaşma için çok sayıda kişiyi hülle yoluyla üst düzey görevlere getirdi. Sayıştay ve Etik Kurulu raporlarına da giren kurumdaki hülle, havalimanı müdürü ve müdür yardımcılığı için görevde yükselme sınavı gerekmeyen Personel Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Yönetmeliği’ndeki boşluk kullanılarak yaratılıyor. Buna göre, “yandaşlar” önce müdür yardımcısı yapılıyor, ardından sanki alt makama getirilmiş gibi sınav ve yeterlilikle gelinebilecek şef, baş mühendis, teknik şef ve şube müdürlüklerine atanıyor. Böylece, “idarenin takdiri” yetkisi liyakatsiz ve “yandaş” atamalara kapıyı açmış oluyor.
Acar’ın yine Genel Müdür Keskin’in bilgisi dahilinde ve yine nüfuzunu kullanarak, havalimanı yöneticilerine işaret ettiği peyzaj şirketinden toprak ve çiçek alınması için talimatlar verdiği ve Türkiye genelindeki taksi ihalelerinden ve otopark ihalelerine de müdahil olduğu yapılan ihalelere karıştığı gelen iddialar arasında bulunuyor. Yine kurumda Havacılık Bilgi Yönetimi Müdürü Süreyya Balaban hakkında da başta terör örgütüyle iltisak olmak üzere pek çok iddia bulunuyor.
TBMM GÜNDEMİNDE
“Hazinenin bir kuruş parasını dahi kendi menfaatine kullanandan bürokrat olmaz. Hesabını sorarız” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, iddiaları Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması talebiyle TBMM gündemine getirdi. DHMİ, SHGM ve bakanlıkta son beş yılda kaç personelin görev yerinin değiştirildiğinin açıklanmasını isteyen Karasu, “Aynı dönemde DHMİ bünyesinde, haksız şekilde atandığı mahkeme kararıyla kesinleşmiş kaç personel bulunmaktadır? Bu kişilerden kaçı mahkeme kararına uygun bir şekilde eski görev yerlerine gönderilmiştir?” diye sordu. Karasu’nun önergesinde yer alan sorulardan bazıları şöyle:
Hukuksuz ve hülle yoluyla atanan kişilerle ilgili olarak kaybedilen davaların dosya ve avukatlık giderleri başta olmak üzere bu kişilere hak etmedikleri, görevlerinde fazladan ödenen maaş, yolluk, harcırah ödemeleri yoluyla ödeme yapılmış mıdır? Yapılmış ise miktarı nedir, devlet ne kadar zarara uğratılmıştır?
Yönetmelikteki boşluk çerçevesinde, son beş yıl içinde “hülle” ile şef, teknik şef ve şube müdürü vb. görevlerine getirilen kaç personel bulunmaktadır? Bu konuda açılan davaların sonuçları nelerdir?
Acar’ın DHMİ’de emrine verilmiş olan makam arabası ve makam odası var mıdır? Bu kişinin hiçbir görevi olmadığı halde havalimanlarını denetlediği iddiaları doğru mudur? Acar hakkındaki iddialar nedeniyle herhangi bir idari soruşturma ya da disiplin işlemi uygulanmış mıdır? Uygulanmış ise içerikleri nelerdir; sonuçları nelerdir? Acar hakkında yapılan güvenlik soruşturması, arşiv araştırması en son ne zaman yapılmış ve sonucu ne olmuştur?
Haklarında haksız zenginleşme iddiaları olan DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin ve Cemil Acar’ın ve birinci derece yakınlarının mal varlıklarına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmış mıdır, yapılacak mıdır? Bu bürokratların mal beyanları haricinde, haklarında kamuoyuna yansıyan iddialar nedeniyle tüm gelirleri ve kaynaklarının araştırılması sağlanacak mıdır?