DİYARBAKIR’DA MEYDANA GELEN KAFE SALDIRILARIN ARAŞTIRILMASI ÖNERİSİ, TBMM GENEL KURULUNDA AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ
Elçi, “Gerekli önleyici tedbirleri almakla mükellef görevlilerin görevlerini yerine getirmemeleri hâlinde yaşanacak mağduriyetlerin toplumsal faturasının ağır olacağını daha önce deneyimlemiş bir toplum olarak öngörmek zor değildir. Her ne kadar cezasızlık politikalarıyla toplumda yargıya karşı güven erozyonu yaşanmışsa da hukukun belirlediği sınırların dışına çıkmaya cüret edecek olanlar hakkında gerekli tahkikat yapılmalıdır. Yargısal sürecin etkin ve tarafsız sürdürülmesine olanak sağlanmalıdır. Diyarbakır her etnik köken ve inançtan kimliği kucaklayabilen bir kent mirasına sahiptir, aynı zamanda, bile isteye her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa maruz bırakılmış bir kent olma özelliğine de sahiptir” diye konuştu.
Elçi konuşmasında 11 Temmuz tarihinde “Hewş” ve “Karga” adlı kafelere gerçekleştirilen ses bombalı ve silahlı saldırı için “hiç kimse yaratılan bu cehenneme müsaade etmemelidir” diyerek, her siyasi partinin elini taşın altına sokması gerektiğini dile getirdi. Elçi konuşmasında şunları ifade etti: “Hiç kimse bir başkasının ne inancına ne de yaşam tarzına müdahale hakkına sahiptir, kimse kendini hukuk dışı bir güç olarak telakki edemez. Üstelik, insanların çoluğunun çocuğunun rızkını temin ettiği ekmek teknelerine mâni olmaya hiç hakları yoktur. Tüm siyasi partiler yaşanan saldırıların ne Allah'ın ne kulun ne de hukukun kabul etmeyeceği çağrısını yapmakla mükelleftir. 2015'te Diyarbakır'da yaratılmak istenen kaosa, şiddet ortamına karşı "Hayır." dediğimiz gibi, bugün de toplumu kaosa sürükleyecek her türlü şiddete zemin hazırlayacak saldırıların karşısında olacağımızı bir kez daha yeniliyoruz.”