Yıldırım Kara: "Emekliler ülkenin geçmişini ve geleceğini bağlayan bir köprüdür"

Emeklilerin toplumdaki yerine dikkat çekerek sözlerine başlayan Kara, “Bir ülkenin zenginliğinin ne kadar iyi ve etkili biçimde değerlendirildiğini ölçmenin birçok farklı yolu vardır. Bu yöntemlerden birisi de emeklilerin yaşam koşullarına bakmaktır. Emeklilerin yani zamanında ülkenin zenginliğine alın teriyle katkı sağlamış yurttaşların refah içinde yaşaması, nesiller arasında yapılmış bir sözleşmedir; ülkenin geçmişini ve geleceğini bağlayan bir köprüdür.

09 Mayıs 2025 Cuma 14:35
Yıldırım Kara: "Emekliler ülkenin geçmişini ve geleceğini bağlayan bir köprüdür"

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara,
emeklilerin sorunlarıyla ilgili yazılı bir basın açıklamasında bulundu. 
AKP iktidarı, bu köprüyü, bilerek ve isteyerek dinamitlemiştir. Bu
köprüyü dinamitleyerek milyonlarca yurttaşımızı açlık ve sefalete ittiği
gibi, gelecek nesillerin çalışarak bir şeyler kazanabileceği umudunu yok
ederek, aslında, yarınlarımızı da karartmıştır.
Resmi SGK verilerine göre, ülkemizde, 16 milyon yurttaşımız yaşlılık,
malullük, ölüm aylığı, iş göremezlik geliri alıyor. 4A kapsamında yaşlılık
aylığı alan 8 milyon 818 bin, 4B kapsamında yaşlılık aylığı alan 1 milyon
800 bin, 4C kapsamında yaşlılık aylığı alan 1 milyon 669 bin kişi var. Yani
yaklaşık 12 milyon emekliden söz edebiliriz.
En düşük emekli aylığının 14 bin lira olmasının yanlışlığı, mantıksızlığı ve
faydasızlığı ne kadar vurgulansa azdır. Bugün 14 bin lirayla, özellikle
büyükşehirlerde, geçinebilmek için hiçbir şey yapamazsınız. Bu sayıyı
belirleyenlerin masa başından hesaplamalar yapmakla yetindiği ve büyük
olasılıkla emekli aylığı ödemesini sosyal güvenlik sistemi üzerinde bir
külfet olarak gördüğü barizdir. İktidarın külfet olarak gördüğü emekliler,
maaşlarının yetersizliği nedeniyle, aslında fiilen emekli olamadılar.
Emeklilik sonrasında çalışan sayısını SGDP’ye tabi sigortalı sayısındaki
artıştan görüyoruz: 2018 yılında 687 bin kişi bu prime tabi iken 2025
yılının ocak ayında bu sayı 2 milyona yükselmiş. Sizin eserinizdir, gurur
duyabilirsiniz.
İKTİDAR EMEKLİYE ‘’KİRLİ ÇIKI ‘’ MUAMELESİ YAPIYOR

Emeklilerin durumu konuşulurken kullanılan dil bile onların sorunlarını
görmezden gelmenin bir aracı. Sürekli olarak çay-simit hesaplarından, şu
kadar dairesi olan, “kirli çıkı” muamelesi yaptığınız emekliler, geçim
sorunlarının bu şekilde küçümsenmesinden bile utanır, rahatsız olur hale
geldiler. Sürekli bir yoksulluk hatta açlık korkusu içinde yaşamayı çay-
simit benzetmeleri ile geçiştiremeyiz.
Yemek pişirmek için kullanılan mutfak tüpünün ortalama fiyatı 980 lira.
Bu tüp 1 ay kullanılabiliyor. Sadece bu temel ihtiyaç malzemesinin fiyatı
bile bir emekli için katlanılmaz bir külfettir.
ELEKTRİK FATURALARINDA DESTEK ADI ALTINDA
ZAMLI TARİFE UYGULANIYOR
İktidar sözcüleri, “Tüp kullanmasın; doğal gaz kullansın, elektrik
kullansın” derlerse, orada da bir hileye başvurduğunuzu itiraf etmiş
olurlar. Elektrik ve doğal gaza devlet desteği diye müjdelenen şey, aslında,
bir matematik oyunudur. Elimizde örnek faturalar mevcut: Daha az
tüketim yapan hanelere, birim başına daha yüksek fiyattan doğal gaz ve
elektrik satmışsınız; devlet desteği verilmiş haliyle daha pahalı fatura
kesilmiş. Bu matematik oyunları şunu örtbas edemiyor: Mart ayında ilan
edilen açlık sınırı 23 bin lira. AKP iktidarı, emeklilere, adeta biyolojik bir
savaş açmış; onları açlığa mahkum etmiş durumdadır. Kendi emeklilerine
saldıran bir iktidarı herhalde tarih yazmamıştır.
Eskiden, özellikle devlet işletmelerinde çalışan ve buralardan emekli olan
çalışanlar, geleceklerine güvenle bakabilirdi. Devletin fabrikasından
emekli olmak demek hem kendisi hem de ailesi için güvence sahibi olmak
demekti. Artık insanlar emekli olabilme hakkı için mücadele edecek
duruma geldiler. Staj ve çıraklık mağdurları böyle bir mücadele veriyor: İş
öğrenme süreci, çıraklık bahanesiyle tam zamanlı çalışmalarına rağmen
sigorta girişlerinin zamanında yapılmaması nedeniyle emekleri resmen
buharlaşmış insanlar bunlar. Talepleri de gayet basit: İlk işe giriş ve 4/A
tescil tarihlerinin, sigorta başlangıcı sayılması.
Emeklilere hak ettiği değeri vermeyen bir ülke, kuşaklar boyunca oluşmuş
zenginliğini yok ediyor demektir ve biz, böyle bir düzene karşı çıkmayı;
emekliler için de insanca yaşam koşullarını oluşturmayı bir görev
sayıyoruz” şeklinde konuştu.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.