“Hem Ortadoğu ülkelerine yapılan ihracat hem de İskenderun Limanı’ndan
başlayan yurt içi ve yurt dışı ticaret ağı, şehrimizde gelişmiş bir nakliye
sektörünün ortaya çıkmasını sağlamıştır. Karayolları Genel Müdürlüğünün
verilerine göre Hatay’da 2024 yılında otoyol ve devlet yollarında toplam 5
milyon ton kilometre yük taşınmış; böylece 5’inci Bölge Müdürlüğü sorumluluk
sahasındaki 37 milyon ton kilometrelik yük taşımacılığının tek başına yüzde
13’ü Hatay’da gerçekleşmiştir. Bu yönüyle şehrimizdeki yollarda yapılan
karayolu taşımacılığı, tek başına Van, Erzurum, Kars gibi bölgelerde yapılan
taşımacılıktan daha geniş hacme sahip olmuştur.
Bir süredir hem saha ziyaretlerinde hem medya üzerinden iletilen taleplerde,
nakliye esnafının sorunlarının hiç çözülmediğini, katlanarak arttığını görüyoruz.
Yakıt maliyetleri, enflasyonu da etkilemesi nedeniyle, sadece nakliye esnafımızı
ve lojistik şirketlerini değil, tüm ekonomik yaşamımızı etkileyen sorunların
başında geliyor. EPDK kayıtlarına göre 1 Eylül-15 Kasım arasında, sadece
Hatay’daki istasyonlarda, motorinin litre fiyatı 53 liradan 59 liraya çıktı.
Motorinin litre fiyatının 60 liraya dayanması, nakliye faaliyetleri için yeterince
olumsuz değilmiş gibi yedek parçaların ya hiç tedarik edilememesi ya da
kalitesiz, bakım masrafını artıracak yedek parçaların piyasada yayılması, sigorta
ücretlerinin artması da sektörü sıkıştırmış durumda. Nakliyeci şoförler yakıt
maliyeti altında eziliyor. Bu noktada, navlun fiyatlarını artırmak maliyet artışını
telafi edici bir unsur olabilirdi ancak sahadaki görüşmelerimizde böyle bir artış
yapılmadığının altı sürekli çizildi.
YILDIRIM KARA: TÜRKİYENİN YÜKÜNÜ TAŞIYAN
NAKLİYECİLER KENDİ YÜKÜNÜ TAŞIYAMIYOR, TRAFİK
CEZALARI CAN YAKIYOR
Adeta bütçe açıklarını kapama ve yamama aracına dönüştürülmüş olan cezalar,
denetimlerin belirli bir standarttan yoksun biçimde yapılması da sektörün en çok
şikayet ettiği konular arasında yer alıyor. Daha önce belirli bir tonajın altındaki
araçların kantara çıkartılmasında muafiyet getirilmesi çağrısında bulunmuştuk
ama muğlak bir duyuru dışında herhangi bir karşılık alamadık.

Ekonomideki bozulma yalnızca maliyetlerin artmasında değil, aynı zamanda
ticari şeffaflığın ve sözleşmelerin bozulmasında da tezahür ediyor. Esnafımız
paravan şirketlerin sayısının hızla artmasından, can yakan cezalardan, kayıt dışı
biçimde çalışan bu işletmelerin ödemeleri geciktirmesinden dolayı da mağdur
edilmektedir. Bütün sektörleri etkileyen finansmana erişim sorunu, nakliye
sektörü için de geçerlidir. Gelinen noktada, tüm ülkenin yükünü taşıyan
nakliyeciler kendi yüklerini taşıyamaz hale gelmiştir.
Bu noktada hükümetten ulaşım sektörünün sorunlarına duyarsız kalmamasını;
teşvikler ve destekler yoluyla esnafın yanında durmasını talep ediyoruz. Burada
başvurulabilecek çözümler, meslek kuruluşları tarafından sıkça dile
getirilmektedir. Önemli olan esnafı dinleyecek bir iradenin olup olmadığıdır”