Devlet Bahçeli: "İstanbul ‘Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil ‘Altınok’ mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı ‘Tunç’u eritip savuracaktır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'deki grup toplantısında; "31 Mart, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinin tamamlayıcı üçüncü halkası, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerel yönetimlerle tam manasıyla eklemlenip kökleşmesinin temin fırsatıdır. İstanbul ‘Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil ‘Altınok’ mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı ‘Tunç’u eritip savuracaktır” dedi. Bahçeli, hutbede şehitlerle ilgili bölümü okumadığı için imamı döven Diyarbakır Kulp Kaymakamı için de “Kulp Kaymakamımız Burak Akeller’in tertemiz alnından öpüyor, onu yetiştiren anasına, babasına şükranlarımı sunuyor, Müslüman Türk duruşundan dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum” ifadelerini kulandı.

23 Ocak 2024 Salı 14:31
Devlet Bahçeli: "İstanbul ‘Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil ‘Altınok’ mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı ‘Tunç’u eritip savuracaktır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'deki grup toplantısında; "31 Mart, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinin tamamlayıcı üçüncü halkası, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerel yönetimlerle tam manasıyla eklemlenip kökleşmesinin temin fırsatıdır. İstanbul ‘Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil ‘Altınok’ mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı ‘Tunç’u eritip savuracaktır” dedi. Bahçeli, hutbede şehitlerle ilgili bölümü okumadığı için imamı döven Diyarbakır Kulp Kaymakamı için de “Kulp Kaymakamımız Burak Akeller’in tertemiz alnından öpüyor, onu yetiştiren anasına, babasına şükranlarımı sunuyor, Müslüman Türk duruşundan dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Bahçeli, şunları kaydetti:

"31 MART SEÇİMLERİYLE TÜRKİYEMİZ İYİCE HIZLANACAK, YEREL YÖNETİMLERE VURULAN PASLI ZİNCİRLER KIRIP ATILACAKTIR"

"Koltuk, makam ve ikbal için her kötü role talip, her kirli ilişkiye hazır, her türlü rezalete razı, her neviden melanete hevesli olan malum siyaset devşirmelerine ülkemizin bağımsız ve parlak geleceği ise emanet edilemez. Bu çerçevede, 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinden sonra üçüncü demokratik fırsat olan 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleriyle Türkiyemiz iyice hızlanacak, yerel yönetimlere vurulan paslı zincirler kırıp atılacaktır. 30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 386 belde olmak üzere, toplamda bin 389 belediyenin önümüzdeki beş yıllık yol haritası Türk milleti tarafından belirlenecek; bu belediyelerden zillete düşenler arınacak, cumhurda olanlar da şahlanacaktır. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine yerel yönetimler kanalıyla baraj oluşturup engel çıkaranlar inanıyorum ki, kaybedenler kulübünde sıra sıra toplanacaklardır. DEM’lenmiş CHP, Anadolu irfanı karşısında mağlup olacaktır. Yeminli Türkiye düşmanları millet iradesi karşısında hayal kırıklığına uğrayacaktır.

"DEM’LENMİŞ VE DEVRİLMİŞ CHP’NİN SİYASİ AYARLARI BOZULMAKLA KALMAMIŞ, BU GARABET VE KÖHNE ZİHNİYET MİLLETLE ARASINA DUVAR ÇEKMİŞTİR"

Terör örgütleri, bölücü maşalar, ekonomik tetikçiler, sözde aydınlar, emperyalizmin piyonları, demokrasi muhalifleri, Cumhuriyet karşıtları; hakkın ve halkın aleyhinde kulis yapan iç ve dış bütün mihraklar 31 Mart’ta hiç unutamayacakları bir ders alacaklardır. Cumhur İttifakı 31 Mart seçimleriyle Türkiye’nin geleceğini hem inşa edecek hem de demokrasi meşalesiyle aydınlatacaktır. Çok şükür adaylarımız milletimizin şimdiden takdirini kazanmıştır. İnandık, başarmak için çıktık yola, boyun eğmeyiz, teslim olmayız, taviz vermeyiz hiçbir odağa, hiçbir çıkar grubuna. DEM’lenmiş CHP’nin kimlere servis edildiği, kimlerin emellerine hizmet ettiği, yönetimi altındaki belediyelerde dönen rüşvet çarklarının nerelere kadar dayandığı, ayak oyunlarının ve yolsuzluk vakalarının nasıl volkan ağzı gibi patladığı artık herkesin bildiği ve gördüğü skandallardan yalnızca bir kısmıdır. İstanbul Büyükçekmece Belediyesi’nde vuku bulan şaibeler, Bu belediyenin CHP’li yöneticileri tarafından basın mensuplarına ve yaşlı bir hanımefendiye yönelik utanç verici kaba güç gösterileri elbette her vicdan sahibi tarafından telin edilmiştir. DEM’lenmiş ve devrilmiş CHP’nin siyasi ayarları bozulmakla kalmamış, bu garabet ve köhne zihniyet milletle arasına duvar çekmiştir. Bunların demokratlığı köprüden geçene kadardır. Bunların halkçılığı ve insan sevgileri kelebeğin ömrü kadardır.

"TÜRKİYE’DE DERSİM DİYE BİR YER YOKTUR, OLAN İSE TUNÇ YÜREKLİLERİN YAŞADIĞI TUNCELİ’DİR"

CHP’nin dikişi yama tutmayan Genel Başkanı’na bir hususu hatırlatmak isterim ki, Türkiye’de Dersim diye bir yer yoktur, olan ise tunç yüreklilerin yaşadığı Tunceli’dir. İstanbul’u CHP’den ve DEM’ci bölücülerin tasallutundan kurtarmak bihakkın vatan borcu, fetih namusudur. Ankara’yı, İzmir’i ve diğer belediyeleri CHP’den kurtarmak istiklalin şeref bahsi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vefa gereğidir. Ankara’da DEM’lenip Kandil’de dökülen CHP gidecek, yerel yönetimlerde hasretle beklenen huzur gelecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, milli birlik ve kardeşlik güçlenecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, Türk ve Türkiye Yüzyılı gerçekleşecektir. Biz önümüzdeki 31 Mart seçimlerin tarihi önemde olduğunu düşünüyoruz.

"İSTANBUL ‘MURAD’INA ERECEK, ANKARA’YA ALTI OK DEĞİL ‘ALTINOK’ MÜHÜR VURACAK, İZMİR’DE DE DAĞ’IN SICAKLIĞI ‘TUNÇ’U ERİTİP SAVURACAKTIR"

31 Mart, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinin tamamlayıcı üçüncü halkası, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerel yönetimlerle tam manasıyla eklemlenip kökleşmesinin temin fırsatıdır. İstanbul ‘Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil ‘Altınok’ mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı ‘Tunç’u eritip savuracaktır. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, milli haklarımızın müdafaası için başarılı olmalıdır. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, Türkiye’ye karşı sahnelenen beşinci kol faaliyetlerini kırmak için başarılı olmalıdır. Cumhur İttifakı, siyaset ve diplomasi denklemlerinin Türkiye olmadan kurulamayacağının gösterilmesinin yanında, bölgesel ve küresel planda oyun kurucu vasfımızın devamı için başarılı olmalıdır. Devletimizin bekası, milletimizin refahı, vatanımızın selameti için Cumhur İttifakı vardır, hazırdır ve mutlaka başaracaktır. MHP hiçbir kara propagandaya eyvallah etmeyecektir. MHP yüksek bir sorumluluk duygusuyla, azimli ve inançlı gönül insanlarımızın desteğiyle, teşkilatlarımızın her seviyesinde görev alan dava arkadaşlarımızın titiz çalışmalarıyla ve siz değerli milletvekillerimizin yoğun gayretleriyle üstüne ne düşüyorsa sonuna kadar yapacak, yurdumuzun her köşesinde 31 Mart’a hazırlanacaktır.

"CUMHURBAŞKANI YARDIMCILIĞI VAADINE KANIP ŞEHİRLERİNİ YÜZ ÜSTÜ BIRAKIP KAÇANLARIN HESABI DA 31 MART 2024 TARİHİNDE MUHAKKAK GÖRÜLECEKTİR"

Nihayet 31 Mart seçimlerine hazırlık amacıyla planladığımız ilk açık hava toplantımızı, 'Cumhur Bizim, Türkiye Hepimizin' temasıyla, Misak-ı Milli’nin ilan edilişinin 104’üncü yılında, yani 28 Ocak 2024 Pazar günü Mersin’de yapma kararı aldığımızı, 4 Şubat 2024 Pazar günü de Manisa Açık Hava Toplantımızı gerçekleştireceğimizi aziz milletimizle ve bu kentlerimizde yaşayan muhterem vatandaşlarımızla özellikle paylaşmak istiyorum. MHP kolları sıvamış, ya Bismillah diyerek yola koyulmuştur. Sosyal medya belediyeciliğinin sonu gelmiştir. Yalan ve iftiranın sonu gelmiştir. Şehremini görevine kast etmekle kalmayıp ikinci iş görenlerin, hatta sözde Cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadine kanıp şehirlerini yüz üstü bırakıp kaçanların hesabı da 31 Mart 2024 tarihinde muhakkak görülecektir.

"DİLEĞİMİZ BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN BUGÜN YAPACAĞI FİLİSTİN KONULU TOPLANTISINDAN BARIŞA HİZMET EDEN BİR KARARIN ÇIKMASIDIR"

Medyaya yansıdığı kadarıyla, ABD Başkanı Biden ile Netenyahu arasında yapılan bir telefon görüşmesinde iki devletli çözümün konuşulduğu, İsrail Başbakanı’nın buna sıcak yaklaşmaya başladığı iddia edilmektedir. Gazze’de derhal ateşkes sağlanmalı, barış görüşmeleri için masa kurulmalı, başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde bağımsız ve egemen Filistin devleti kabul edilmelidir. Ağır insan hakkı ihlallerine son verilmelidir. Bebekleri, çocukları, kadınları öldüren barbarların yakasından tutulmalı, burunlarından fitil fitil getirilmelidir. Dileğimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bugün yapacağı Filistin konulu toplantısından bağlayıcı, uzlaştırıcı ve barışa hizmet eden bir kararın çıkmasıdır.

"DEM’LENMİŞ CHP TÜRK MİLLETİNE MEYDAN OKUMAKTADIR. MUHALEFET MİLLİ VE MANEVİ TÜM KIYMET HÜKÜMLERİMİZE VAR GÜCÜYLE HANÇER SALLAMAKTADIR"

Bilinmelidir ki, Misak-ı Milli Mülkü Millettir, Millet ise sonuna kadar Türktür. Bu kuşatmaların daha acımasızı, daha vahşisi, daha rezili bugün içimizdeki işbirlikçiler eliyle yürütülmektedir. Bu defa hedef büyük milletimizin bizatihi varlığıdır. Malum şer ittifakının üniter yapımıza cephe almasının gerçek nedenini burada aramak lazımdır. İhanete methiyeler, milli değerlere saldırılar aşina olduğumuz bir gayeye yöneliktir. O da devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yıkmak ve yok etmektir. Türk milletini birbirine kırdırmaya ve sonra da dağılmış parçalarını yutmaya çalışan küresel düşmanlık muhalefet eliyle düşe kalka mesafe kaydetmektedir. Ve şimdi yeni hedefleri 31 Mart’tır. Sömürgeci efendilerinin tembih ve suflesiyle bölgemizdeki istikrarsızlıkları ülkemize ithal etmek için çırpınan mandacıları ve vatan hainlerini uyarıyorum, gittiğiniz yol, yol değildir, bu cüretiniz yanınıza kar değildir. Bu vatanı, bu milleti, bu devleti canımız pahasına savunamazsak, dahası sizin şirret oyunlarınıza karşı sessiz ve seyirci kalırsak yastığımız mezar taşı, yorganımız kan olsun, duruşumuzdan ödün verirsek namus bize ar olsun. Türkiye Cumhuriyeti’ni bölücülüğün ağına düşürmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. DEM’lenmiş CHP Türk milletine meydan okumaktadır. Muhalefet milli ve manevi tüm kıymet hükümlerimize var gücüyle hançer sallamaktadır. Bugünkü kuşatma yarılamazsa; bölgesel krizlerin yeni tatbik sahası Anadolu coğrafyası olacaktır. İşte bu yüzden, işte bu sebeple 31 Mart seçimleri istikrar ile dağınıklığın, sadakat ile hıyanetin, şehit ile caninin, gazi ile gafletin, husumet ile muhabbetin, hizmet aşkıyla hüsran arayışının, cumhur ile zilletin, vatan ile satanların arasında yapılacaktır. Kazanan Türkiye olacaktır. Kazanan Türk milleti olacaktır.

"KULP KAYMAKAMIMIZ BURAK AKELLERİN TERTEMİZ ALNINDAN ÖPÜYOR, KAYMAKAMIMIZIN HAKLI VE HAYSİYETLİ TAVRINA KİM DESTEK VERMİŞSE ALLAH RAZI OLSUN DİYORUM"

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde geçtiğimiz Cuma günü yaşanan, planlı, sübjektif, tek yanlı ve sistematik biçimde büyütülüp asıl mecrasında saptırılan bir hadise, pek çok çevrede tartışılmış, esasen konuya dahil olanların meşrep ve mizacını deşifre etmiştir. Baskı ve dayatmayla şehitlere rahmet dilememek, sorasında kaymakam şiddet uyguladı bahanesiyle küçücük bir çizikten darp raporu almaya tevessül etmek Müslümanca bir tavır değildir. Müslüman yalan söyleyemez, Müslüman iftira atmaz, Müslüman nefret saçmaz, Müslüman Allah’tan başkasına asla eğilmez. Huzurlarınızda Kulp Kaymakamımız Burak Akeller’in tertemiz alnından öpüyor, onu yetiştiren anasına, babasına şükranlarımı sunuyor, Müslüman Türk duruşundan dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Kaymakamımızın haklı ve haysiyetli tavrına kim destek vermişse Allah razı olsun diyorum. Bu üzücü hadiseyi fırsat bilip kaymakamımıza saldıran, suçlayan, hakaret eden, bu kapsamda kalem oynatıp sosyal medyadan kinlerini kusanları biliyoruz, sefil amaçlarını tanıyoruz, ancak hiçbirisine pabuç bırakmayacağımızı rehin altındaki kafalarına ve kalplerine sokmalarını da tavsiye ediyoruz. Cumhur İttifakı’na husumet duyanlar bu vesileyle saklandıkları deliklerinden dışarı fırlamışlardır. FETÖ’nün kundağında sallanan, maklube sofralarında kaşık sallayan alçaklar tek tek ortalığa dökülmüşlerdir. DEVA’cılar, Serokçular, terör örgütü yandaşları, bölücüler, müfteriler, bayraksızlar, FETÖ’cüler, kriptocular, devlete ve millete diş bileyen namertler hemen kendilerini ele vermişlerdir. Mesele sadece bir kaymakam ile bir imam arasında geçen tatsız bir olay değildir. Pusuda bekleyip el ovuşturanların, milli birlik ve kardeşliğimizi bozmayı hedefleyenlerin provokasyonları bu tespitimizi iyice netleştirmiştir. Serok Ahmet sana gelince, imamın darp edildiği yalanını servis edip peşine takılman, kaymakamımızı önyargılarının esiri olarak suçlaman şahsın ve zihniyetin adına münafıklık alametidir ve tövbe etmen temennimizdir."

Son Güncelleme: 23.01.2024 14:33
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.