CHP Grup Toplantısı... Özgür Özel: Asgari ücreti utanmadan, sıkılmadan yüzde 20 arttırmaya, 26 bin 500 lira yapmaya niyetleniyorlar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bu Meclis’i kapatıp kaçtığınızda 26 bin 400 lira olan açlık sınırı şu an 28 bin lira oldu. 89 bin lira olan yoksulluk sınırı 91 bin liraya ulaştı. 5 asgari ücretli ya da 6 emekli maaşlarını birleştirseler yoksulluktan 6’sı birden birini kurtarıyorlar. TÜİK enflasyonunu; onu da değil, planladığınız hedeflenen enflasyonu zam diye vermeye hazırlanıyorsunuz. Asgari ücreti utanmadan, sıkılmadan yüzde 20 arttırmaya niyetleniyorlar. Bu yılın sonunda asgari ücreti 26 bin 500 lira yapmaya, bir yıl boyunca da böyle tutmaya niyetleniyorlar. Asgari ücreti yüzde 44 enflasyon varken, geçen sene yüzde 30 artırıp milleti bu hale getirenler şimdi aynı kötü niyetle adım atmaya niyet ediyorlar" dedi.

07 Ekim 2025 Salı 15:18
CHP Grup Toplantısı... Özgür Özel: Asgari ücreti utanmadan, sıkılmadan yüzde 20 arttırmaya, 26 bin 500 lira yapmaya niyetleniyorlar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 28. Dönem 4. Yasama Yılı'nın ilk grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, şunları kaydetti:

"Hak, hukuk, adalet diye bu işin bir tarafından nasıl tutabilirsin? Çağrıldığın meydanlara koşmak, o meydanları doldurmak -bu meydan Anadolu’nun her bir yerinde olabilir, İstanbul’un bir ilçesinde olabilir, bu pazar olacağı gibi Brüksel’de olabilir- gitmek, ahlaki üstünlüğü psikolojik üstünlüğe çevirmek, psikolojik üstünlükle birlikte çoğunluk enerjisini meydanlara taşımak, mücadeleyi desteklemek en önemli güç. Hiçbirini yapamayanlar ama ‘Bir şey yapmak istiyorum’ diyenlere de bir çağrım var. 19 Mart darbesinin nasıl geldiğini anlatan, Saraçhane’yi anlatan, o günden bugüne kadar yaşana her şeyi anlatan, önsözünü benim, sonsözünü Ekrem İmamoğlu’nun yazdığı, Yavuz Oğhan’ın emeğiyle kaleme alınmış, kimsenin üstünden 1 lira para kazanmayacağı bir kitabımız var. Bu kitabın geliri, 19 Mart darbesi kime zarar verdiyse, işsiz kalan bürokratımızın evladına sahip çıkmak için, ailelere sahip çıkmak için, yurttan atılan öğrencilerin yurt parası için, bursu kesilen öğrencilerin burs parası için ‘Ben ne yaparım’ diyorsan, 'Millete Emanet'. Bu kitabı hepinize emanet ediyorum.

"Meclis’i saygın, vatandaşı perişan olmaz"

Koca bir yaz, bu kadar hukuksuzluk, haksızlık, bu yaşananlar ama esas bir de yaşayamayanlar var. İşsizlikten dolayı evine ekmek götüremeyenler, aldığı maaşla geçinemeyenler, onurla hizmet ettiği memlekette emekli olunca unutulanlar ve büyüyen yoksulluk var. Genel Kurul’a yılda bir kez gelip konuşup giden Erdoğan’ın kimyası bozulunca ve edecek laf bulamayıp ‘Bu yapılanlar Meclis’e saygısızlıktır’ deyince bir baktım Meclis’in saygınlığı nasıl ölçülür. Saygınlığı onu seçenlerin memnuniyetiyle, onu oluşturanların sorunlarını çözme kapasitesiyle ölçülür. Bu üllkede 7 milyon asgari ücretli, en düşük maaş alan 4 milyon emekli ama hemen onun üstündeki dilimlerde 11 milyon emekli, ürünü para etmediği için topraktan kopan milyonlarca çiftçi, geleceğinden umutsuz gençler varken bu Meclis nasıl saygın olabilir? Meclis’i saygın, vatandaşı perişan olmaz. Vatandaş perişansa o Meclis’te saygınlık olmaz.

"Asgari ücreti utanmadan, sıkılmadan yüzde 20 arttırmaya niyetleniyorlar"

Yaz boyunca çalışan, direnen milletvekillerimin huzurunda 70 gün boyunca deniz, kum, güneş ile yaşayan, buna doyan iktidar milletvekillerine hatırlatmak gerekiyor. Bu Meclis’i kapatıp kaçtığınızda 26 bin 400 lira olan açlık sınırı şu an 28 bin lira oldu. 89 bin lira olan yoksulluk sınırı 91 bin liraya ulaştı. 5 asgari ücretli ya da 6 emekli maaşlarını birleştirseler yoksulluktan 6’sı birden birini kurtarıyorlar. 17 bin liralık asgari ücreti seçim döneminde, asgari ücret o zamanlar 14 bin liralardayken ‘Gerekirse enflasyon tek haneli rakamlara ulaşana kadar yılda 4 kez güncelleyeceğiz’ demiştiniz. Seçimden sonraki yıl, asgari ücreti sadece aralık ayında belirlediniz, bir yıl boyunca zam yapmadınız ve 17 bin liralık asgari ücreti, geçen sene 22 bin liraya çıkardınız. Şu anda asgari ücreti 17 bin liradan 22 bin liraya çıktığı güne göre alım gücü 16 bin 500 lira. 9 ayda buraya geldi ve 3 ay daha eriyecek. Geçen sene yaptığınızın bir benzerini yapmaya, yani gerçek enflasyonu değil, TÜİK enflasyonunu; onu da değil, planladığınız hedeflenen enflasyonu zam diye vermeye hazırlanıyorsunuz. Asgari ücreti utanmadan, sıkılmadan yüzde 20 arttırmaya niyetleniyorlar. Bu yılın sonunda asgari ücreti 26 bin 500 lira yapmaya, bir yıl boyunca da böyle tutmaya niyetleniyorlar. Asgari ücreti yüzde 44 enflasyon varken, geçen sene yüzde 30 artırıp milleti bu hale getirenler şimdi aynı kötü niyetle adım atmaya niyet ediyorlar ve utanmadan, sıkılmadan dün çıktı Erdoğan, diyor ki; ‘Kişi başına gelirimiz 17 bin dolara yükseldi. Bunu size müjdeliyorum.’

Asgari ücret 22 bin lira. Bir yıllık asgari ücret 6 bin 370 dolar. Erdoğan diyor ki ‘Kişi başına 17 bin dolarımız var.’ Emekli aylığı 16 bin 800 lira, yıllık 4 bin 860 dolar. Yetim aylığı yıllık 1200 dolar, yaşlılık aylığı 1550 dolar, engelli aylığı yıllık 1240 dolar. Erdoğan diyor ki, ‘17 bin dolar milli gelire ulaştık.’ Bir asgari ücretli, bir emekli, bir yetim, bir engelli, bir yaşlı bir araya gelseler 15 bin 220 dolar beşinin toplamı. Kişi başına 17 bin dolar diyor, bunların Türkiye’deki toplamı 30 milyon kişi. 5’i bir araya gelse, Erdoğan’ın dediğinden hala 2 bin dolar kaybı var bunların. 30 milyon kişiden 5’i birleşerek alabildikleri parayı herkesin aldığını söylüyor. Çarşı, pazar, market fiyatları her hafta değişiyor. Milyonlarca ücretlinin ise maaşı yılda bir kez artırılıyor.

"Garibanın sırtından bu keneleri söküp atacağız"

Vatandaşın 2,5 trilyon lirası kredi kartına borçlu, 650 milyar liralık kredili mevduat borcu, toplam borç 3.1 trilyon lira olmuş. Geçen sene 2 trilyonmuş, bir senede 3.1 trilyona çıkmış. Bunlara uygulanan faiz, kredi kartına ve kredili mevduata faiz aylık yüzde 4,5. Üstüne Banka ve Sigorta Muamele Vergisi; Kaynak Kullandırma Destekleme Fonu, yüzde 30 da vergi koyuyorlar. Vergi kazanandan alınır. Bu bitmiş, tükenmiş, artık eşten, dosttan geçici borç da bulamamış. Yüzde 4,5 çıplak, üstüne yüzde 30 faizle, yüzde 5,85’le bu kişilerden faiz kesiyorlar. Bileşik yılda yüzde 95. Kelimenin tam anlamıyla düşmeyegör. Faizler yüksek, firmalar kredi kullanmakta zorlanıyor, kredi faizleri yüksek ama hiç olmazsa enflasyonun biraz üzerinde bir yerlerde. Buradaki yüzde 95 neyin nesi vicdansızlar! O kartın borcunu buradan çekip kapatan uyguladığınız faiz, Çocuğuna tek muzu kredi kartından çektirip, onun da asgarisini ödeyebilene ödettiğiniz faiz.

Bu durumu her fırsatta ifşa edelim, anlatalım, kanun teklifleri verelim, araştırma önergeleri verelim. Asgari ücrete yüzde 20 zammın hedeflendiği yerde ödenemeyen kredi kartına, asgarisi ödenen kredi kartına, bankadan nakit çekilen paraya yüzde 95 faize savaş ilan ediyoruz. Bunu düşürtene kadar Meclis zemininde ve meydanlarda hep beraber mücadele edeceğiz, garibanın sırtından bu keneleri söküp atacağız.

"Çocuklar için her sene Ağustos ayının 15’inde ailelerinin hesabına 10 bin lira okula başlangıç desteği vereceğiz"

22 milyon çocuğumuz var. Bunların 8,5 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Neredeyse 10 çocuğumuzdan 4’ü yoksul ve sonra çıkıp ‘Türkiye Yüzyılı’ diyorlar. Açlık kalan çocukların yüzyılı mı? Genel Merkez’imizde çaycı arkadaşımızın kızı Defne’nin eline bir kağıt vermişler. Diyorlar ki Defne’ye, ‘Sandviç 70 lira, meyve suyu 20 lira, elma 20 lira, fındık, 50 lira, su 15 lira, toplamı 175 lira.’ İkinci sınıftaki Defne’nin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ‘Okula gelirken bunları getir’ diye eline verilen pusula, 175 liraya bu çantayı dolduruyor. Bunu yapmayalım, verelim Defne’ye, kantinden kendisi alsın. TÜİK’e söylüyorum, enflasyonu ‘Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’ olarak belirliyorsunuz. Ona göre de zam verilmesini sağlıyorsunuz. Hedef enflasyona gidip daha da aşağısını veriyorlar. Geçen sene tost 45’miş, bu sene 80. Ayran, 10 liradan 20 lira olmuş. Simit, 15 liradan 20 lira olmuş. Şişe su, 10 liradan 15 lira olmuş. Bisküvi, 15 liradan 25 lira olmuş. Kantinin enflasyonu yüzde 68. Okullar bu ayın başında açıldı ve cebinde para olmayan, işi olmayan, asgari ücretle geçinmeye uğraşan insanların, hatta çocuğu işsiz diye toruna emekli maaşıyla harçlık veren insanların muhatap olduğu enflasyon, bu enflasyon. Bu yüzden bu ülkede bir çocuk kantine koşup çift kaşarlı tost yerken, öbürü öbür köşeden bakmasın diye, çocuğun bir tanesi kana kana temiz su içerken, öbürü tuvalet çeşmesine ağzını dayamasın diye, çocuğun birinin gözleri kıpır kıpırken, öbürü önüne bakarak kantinin önünden geçmesin diye bu ülkede bu zalim düzeni değiştirmek, halkın iktidarını kurmak lazım.

Dayanılacak iş değil bunlar ama kimse umutsuzluğa kapılmasın. Çocukları aç bırakan bu iktidarı göndereceğiz. CHP iktidarında her gün, her öğün dört kap sıcak yemekle çocuğun çorbasını, proteinini, tatlısını, meyvesini okuldaki okul yemeğiyle bütün çocuklara ayrımsız ve ücretsiz vereceğiz. Okula başlayan çocuklar için her sene Ağustos ayının 15’inde ailelerinin hesabına bugünkü parayla 10 bin lira okula başlangıç desteği vereceğiz. Bu rakam bazı sendikalarda 23 bin, bazılarında 25 bin lira diye hesaplanıyor."

Son Güncelleme: 07.10.2025 16:12
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.