Pazardaki vatandaş: "Gerçekten alım gücü yok; baştakiler duymuyor mu bu halkı, görmüyorlar mı acaba?"

Avcılar Üniversite Pazarı’nda ANKA’ya konuşan vatandaşlar alım gücü ve geçim sıkıntısından dert yandı. Bir vatandaş, “Kemal Sunal’ın bir filmi vardı ya, tane tane zeytine ne güzel bakıyoruz diye, biz de peynire, zeytine o şekilde bakıyoruz. İnsanın burasına geldi. Millet birbirine kenetlenecek ki, ondan sonra bu düzeni birşeyler yapmaya çalışacağız. Yoksa, böyle gelmiş böyle gider” derken bir diğer vatandaş ise “Başa çıkamıyorum, gerçekten çıkamıyorum. Baştakiler duymuyor mu bu halkı? Görmüyorlar mı acaba?” diye isyan etti. Ayrıca artan fiyatlar nedeniyle vatandaş kalite ile fiyat arasında kaldı.

21 Mayıs 2025 Çarşamba 12:15
Pazardaki vatandaş: "Gerçekten alım gücü yok; baştakiler duymuyor mu bu halkı, görmüyorlar mı acaba?"

ANKA, Avcılar Üniversite Pazarı’ndaki vatandaşlara, pazar fiyatlarının bütçelerine göre durumunu sordu.

Fiyatları pahalı bulduğunu ve eskisi gibi alışveriş yapamadığını söyleyen emekli vatandaş, “Kemal Sunal’ın bir filmi vardı ya, tane tane zeytine ne güzel bakıyoruz diye, biz de peynire, zeytine o şekilde bakıyoruz” diyerek“İnsanın burasına geldi. Memlekete de gidemiyorsun, yerin yok yurdun yok, zamanında gelmişim buraya. Şaştık kaldık. Millet birbirine kenetlenecek ki, ondan sonra bu düzeni birşeyler yapmaya çalışacağız.Yoksa, böyle gelmiş böyle gider”şeklinde konuştu. Bir vatandaş ise “Pahalısı da var, ucuzu da var, uygunu da var. Bütçemize göre alıyoruz” derken “Bir kilo alacağımıza, yarım kilo alıyoruz” diye ekledi.

Kalite mi, fiyat mı?

İstediklerini değil, sadece zorunlu ihtiyaçlarını aldığını belirten emekli bir vatandaş, eskiden tercihinin kaliteden yana olduğunu söylerken, şimdi uygun olanı aldığını ifade etti. Seçerken hem kaliteye hem de fiyatına baktığını söyleyen bir vatandaş ise, “Seçebilmek önemli bütçeye göre” dedi. Bir diğer emekli vatandaş ise “Ben emekliyim, mecbur ucuzunu arıyorum” şeklinde konuştu.

Fiyatlar karşısında yaşadığı geçim sıkıntısını aktaran bir vatandaş ise, Gerçekten alım gücü yok.Baştakiler duymuyor mu bu halkı? Görmüyorlar mı acaba?” şeklinde isyan etti.

Vatandaşların çarşı pazarın son durumuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

“Çocuğum var, evlenemiyor korkusundan”

Gani Kaya: Fiyatlar pahalı. Sadece yemeklik şeyler alabiliyoruz. Peynir alamıyoruz, zeytin alamıyoruz. Kemal Sunal’ın bir filmi vardı ya, tane tane zeytine ne güzel bakıyoruz diye, biz de peynire, zeytine o şekilde bakıyoruz.45 yıllık devlet memuruyum, eskiden 3 tane çocuğum rahat rahat okuttum. Hiç kimseye minnetimiz yoktu, düğünlere gidiyorduk, eğlencelere, tatile gidiyorduk.Şimdi nereye gidiyoruz? Millet anca, ‘şükür, şükür’. Şükredilecek birşey varsa, hepberaber şükredelim. Meyve olmuş, 130-150 lira. Hangi meyveyi aldık da yiyebildik? (Bu fİyatlar) zorluyor, zorlamaz olur mu? Zorlamasa ben bunu konuşabilr miyim? İnsanın burasına geldi. Memlekete de gidemiyorsun, yerin yok yurdun yok, zamanında gelmişim buraya. Allah’a şükür babamızdan kalma bir evimiz var; o da olmasa... Çocuğum var evlenemiyor korkusundan. En ucuz kira 20 (bin) lira. Nasıl geçinecek? Millet geçinemiyor, şaştık kaldık. Millet birbirine kenetlenecek ki, ondan sonra bu düzeni birşeyler yapmaya çalışacağız.Yoksa, böyle gelmiş böyle gider.

“Son 5 senedir hayat çekilmez”

Bir vatandaş: Dilediğini kim alıyor? Ben emekliyim, aldığım maaş belli. Fiyatlar belli. Kimse birşey alamıyor. İşte ben, dolandım dolandım, aldığım bir zeytin, bir kalıp da peynir alacağım gideceğim. Pazardan bir şey alamadık.Asgari ücretli alabiliyor mu? Alamaz.Dengesiz bir fiyat artışı var. Enflasyon falan, bunlar palavra. Onlar neye göre enflasyon hesap ediyor onu da anlamıyorum.Son 4-5 senedir çok kötü. Ondan önce, ben emekliyim alabiliyordum, sıkıntı yok. Ama son 5 senedir hayat çekilmez.

Bir vatandaş: Pahalısı da var, ucuzu da var, uygunu da var. Bütçemize göre alıyoruz. Bir kilo alacağımıza, yarım kilo alıyoruz.

“Ben emekliyim, mecbur ucuzunu arıyorum”

Osman Yumrukaya: Bazıları karı koca çalışıyor, o istediğini alıyor, ama ben emekliyim, mecbur ucuzunu arıyorum. Eskiden böyle değildi.Sayın Cumhurbaşkanım, durmadan maaşa zam yapıyor, ama tezgahlar uçuruyor parayı.Bir hatası varsa, o işte. Şuna bak, 50 lira domates; 20 liraya da domates var. Mecbur 20 liralıktan yiyeceksin tabii.

Hasan Karanfil: İstediklerimizi almamız mümkün değil bu şartlarda, zaruri ihtiyaçları alabiliyoruz. Kaliteli domates yiyeyim deseniz 100 lira, normali 45-50 lira. (Tercihim) önceden kaliteydi, ama şimdi uyguna döndük maalesef.

Bir vatandaş: Bütçeye göre var, seçebilmek önemli bütçeye göre. Hem kaliteye, hem cebime, her ikisini değerlendirerek gidiyorum.

Emin Alçın: Herkes için hayat pahalı. Ekonomik bir kriz var, bu bir gerçek. Herkes de bunu biliyor.

“Başa çıkamıyorum, gerçekten çıkamıyorum”

Sakine Yıldırım: Sık sık gelmiyorum pazara. Gerçekten alım gücü yok. Biz 2 kişiyiz, ben başa çıkamıyorum, gerçekten çıkamıyorum.Aldığım, domates, patates, soğan, başka birşey yok, meyve yok. Baştakiler duymuyor mu bu halkı? Görmüyorlar mı acaba? 22 bin liraya geçinemiyorum, çocuğum yok, birşeyim yok.Böyle bakıyoruz, geçiyoruz. Ben meyve alamıyorum, anla yani. Maaşlar olduğu gibi duruyor ama marketlerde herşey günlük değişiyor.Ben bu insanlara şaşırıyorum. Nasıl alıyorlar, hayretler içindeyim.

Son Güncelleme: 21.05.2025 14:43
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.