Köken, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, üretim maliyetlerinin her yıl daha da arttığını ancak ürün fiyatlarının aynı oranda yükselmediğini ifade etti.
Bir dönüm arazinin kirasının 15 bin lira olduğunu söyleyen Köken, “Bir kök fidan 4,5 lira. Biberi ise 8 liraya satıyoruz. Hibrit ekim yaptığımızda bir dönümün maliyeti 110-120 bin lirayı buluyor. 10 ton biber aldığımızda 80 bin lira gelir elde ediyoruz. Sonuçta 40 bin lira zararla sezonu kapatıyoruz” dedi.
Köken, geçen yıl da zarar ettiklerini bildirerek, bu yılın çiftçiler için büyük bir yıkım olduğunu dile getirdi. Köken, şunları söyledi:
“Her sezonu zararla kapatıyoruz. Borçlarımızı ödeyecek, ayakta kalacak gücümüz kalmadı. Artık satacak bir şeyimiz de yok. 10 dönümlük yere 100 bin fidan diktim. 450 bin lira fidan parası, 100 bin lira kira, 50 bin lira gübre… İşçilikle beraber toplam maliyet 850-900 bin lirayı buluyor. Maksimum 100 ton biber alabiliyorum, onu da 8 liradan satsam 800 bin lira ediyor. Yani her sezon zarardayız.”
“Ürünler değerinde satılsın”
Çiftçilerin emeğinin karşılığını alamadığını söyleyen Köken, tarımsal sulamadaki elektrik ücretlerinin yüksek olduğunu, ilaç ve gübre fiyatlarının da üreticiyi zorladığını belirtti ve “Bir kere ilaç attım, 80-85 bin lira tuttu. Avrupa’dan ilaç, tohum getiriliyor. Türkiye neden kendi mühendisleriyle üretmiyor? Çiftçi dışa bağımlı hale geldi” dedi.
Köken, işçi yevmiyelerinin de üreticinin sırtında büyük bir yük olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“Günlük 40 bin lira işçi yevmiyesi gidiyor. Elbette hakları, hatta daha fazlasını hak ediyorlar. Fakat ürün para etmediği için onlara bile karşı çıkmak zorunda kalıyoruz. Ben biberi 8 liradan satıyorum, halk pazarda 70 liradan yiyor. Bu adil değil. Ben 20 liraya satayım, halk 30 liraya yesin. Biz çok bir şey istemiyoruz. Sadece emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Bakanlık, hükümet, ziraat odaları bu çiftçinin sesini duysun ya da o koltuklarda oturmasınlar.”