Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki anmaya Örsan Öymen’in oğlu Örsan Kunter Öymen, Örsan Öymen’in yeğenleri Aslı Öymen, Murat Öymen, gazeteci, yazar ve eski CHP milletvekili Oktay Ekşi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazeteci Namık Koçak, Milliyet Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murtaza Gürler, Örsan Öymen’in akrabaları ve gazeteci meslektaşları katıldı. Anma töreninde Örsan Öymen ve eşi Gisela Öymen için Kuran-ı Kerim okundu mezarları başında dualar edildi.
"Türk basınının çok büyük değerlerinden biriydi"
Törende konuşan Oktay Ekşi, Örsan Öymen ile olan anılarını anlattı. Örsan’ın çok başarılı bir gazeteci olduğunu söyleyen Ekşi, “Sevgili Örsan’ı sevgiyle saygıyla anıyoruz. Mekanı cennet olsun. Işıklar içinde uyusun. Örsan, Türk basınının çok büyük değerlerinden biriydi. Ama Tanrı onu elimizden erken aldı” dedi.
"Gazeteciliğin güce yaslanmadan, yurttaş yararına nasıl iyi yapıldığının iyi örnekleriydi"
Sibel Güneş ise Altan Öymen olmadan ilk kez Örsan Öymen’i andıklarını belirterek şöyle konuştu:
"Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak birçok anma törenini biz düzenliyoruz ya da anma törenlerine katkı sunuyoruz. Andığımız insanların en temel özellikleri iyilikleri, çalışkanlıkları, meslektaşlarıyla ilgili gösterdikleri dayanışma. Örsan Öymen de bu kıymetli isimlerden birisi. Benim tanıma fırsatım olmadı ama önceki başkanımız Turgay Olcayto’nun ifadesiyle çok çalışkan ve eleştirel gazeteciliğin peşinde koşan, yazdığı politik taşlamalarla da zamanın ruhunu iyi okuyan insanlardan biriydi. Kendisini sevgi ve saygıyla anıyoruz. Mutlaka çok sevgili ağabeyi Altan Öymen ile de birlikte buluştuklarını tahmin ediyorum. Gazeteciliğin gerçek anlamda güce yaslanmadan, yurttaş yararına nasıl iyi yapıldığının iyi örnekleriydi. Örsan Öymen’i tanıma şansım olmadı ama Altan ağabeyi tanıma şansım oldu. İkisine de Allah rahmet eylesin, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum."
"Çok cesur bir insandı"
Zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan Örsan Öymen’in oğlu Örsan Kunter Öymen ise duygularını şu sözlerle ifade etti:
"Babamın ölümünün 38’inci yılı. Altan amcam her sene burada mutlaka olurdu ve hasta yatağından da bana telefon açtı. ‘Ben gelemeyeceğim. Sen vaziyete hakim olabilir misin?’ dedi. Ben de ilk defa vaziyete hakim olamıyorum. Gerçekten şu anda bizden daha çok aramızda olan Altan amcamdır diye düşünüyorum. Babam Türkiye’nin en önemli gazetecilerinden, yazarlarından birisiydi. Genç yaşta gazeteciliğe başladı. O dönem yazdığı yazılarla gerçekten basın camiasına, medyaya öncülük eden yazarlardan birisi oldu. Çok cesur bir insandı. Her zaman bağımsız gazeteciliğe önem verdi. Her zaman halkın faydasını önceledi. Günümüzde ne yazık ki medya diye bir şey neredeyse kalmadı. Hükümetin güdümünde, yani çıkar odaklarının güdümünde yayıncılık yapılan bir dönem içindeyiz. Ne yazık ki medya artık propoganda aygıtına dönüştü.
"Araştırmacı gazeteciliğin öncü isimlerinden birisiydi"
Babamın gazetecilik yaptığı dönemde, hatta çok yakın bir geçmişe kadar medya iyi-kötü bağımsızdı. Babam Örsan Öymen de o dönemde gazetecilik yaptı. Çok insancıl birisiydi, cesurdu. Herkesle çok kolay ilişki kurabilen birisiydi. Protokollere fazla önem vermeyen, gerçekten halkın içinde yaşayan birisiydi. Türkiye için çok büyük bir kayıp. Türkiye’nin en çok okunan köşe yazarlarından birisiydi. Ayın zamanda uluslararası alanda da çok önemli çalışmaları oldu. Abdi İpekçi suikastından, Papa suikastına, gazeteci yazar Uğur Mumcu ile birlikte araştırmıştı. Araştırmacı gazeteciliğin öncü isimlerinden birisiydi. O araştırmaları Avrupa’da, Amerika’da başka medya organlarında yer aldı.
Ölüm bugün çok zor bizim için. Bazen hayatta böyle gariplikler olabiliyor. Annemi bundan 3 yıl önce 20 Temmuz'da kaybettik. Annem babamın öldüğü yıl, yani 22 Temmuz'da burada toprağa verildi. Bugün benzer bir şey yaşıyoruz. Amcam Altan Öymen'i de bugün toprağa vereceğiz. Bilemiyorum bir tesadüf mü yoksa bizim açıklayamadığımız bir şeyler mi? 22 Temmuz'da hem annemi toprağa verdik hem Altan amcamı toprağa vereceğiz. Geldiğiniz için teşekkür ediyorum."