TKP Genel Sekreteri Okuyan: "İki yıl önceki yapılmış kurultaya dair ne olursan olsun bir mahkeme tasarrufta bulunamaz"

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, "Türkiye’de kamu denetimi diye bir şey kalmadı. Toplum çıkarları adına iyi ya da kötü iktidarın icraatlarını denetleyecek herhangi bir mekanizma yok artık. Bunun yerini iktidarın iç kavgaları aldı. İktidar içi bir hesaplaşma var ve o hesaplaşma üzerinden Türkiye’de tırnak içerisinde bir denetim gündeme geliyor. Bu bir rezalet. CHP İstanbul Kurultayı’nda yaşananalar olacak iş değil. İki yıl önceki yapılmış kurultaya dair ne olursan olsun bir mahkeme tasarrufta bulunamaz" dedi.

25 Eylül 2025 Perşembe 13:18
TKP Genel Sekreteri Okuyan: "İki yıl önceki yapılmış kurultaya dair ne olursan olsun bir mahkeme tasarrufta bulunamaz"

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, TELE 1 TV'de "Anında Manşet" isimli programda Tuncay Mollaveisoğlu’nun konuğu oldu. Okuyan, gündemde öne çıkan konulara ilişkin Mollaveisoğlu’nun sorularını yanıtladı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) yapılan operasyon ve eski ABB Başkanı Melih Gökçek’e ilişkin soruya Okuyan, şu yanıtı verdi:

"'Sürekli yargı kararlarına saygı duyulsun' deniyor ama yargı kararlarına saygı duyulması için ortada sağlıklı işleyen süreçler olması lazım. Melih Gökçek konusunda ise şunu söyleyebilirim… Hani denir ya 'Yargı kararı olana kadar herkes suçsuzdur' diye ama Melih Gökçek’e dair bir yargıya sahip olmamız için Gökçek’in yargılanması gerekmez. Bunu Ankaralılar da herkes de biliyor. Türkiye’nin geldiği nokta bu. Türkiye’de yerel yönetim sisteminin bütünü usulsüzlüklere çok açık. Öte yandan da Türkiye’de bu sürecin başından beri siyasal olduğunu söylüyoruz. Hele hele bu son olay, Gökçek’in önceden operasyonu duyurması... Bunu sıklıkla yaşıyoruz. Bir ülkede bunlara alışkın olmak çok üzücü. Gökçek ile ilgili değerlendirme yapacak olursak, tekrar edeceğim, Gökçek hakkında yargıda bulunmak için bir mahkemenin açılmasına gerek yok."

"Bu bir rezalet"

Türkiye’de üzerinde durulması gereken birden fazla sürecin işlediğine işaret eden Okuyan, CHP’nin İstanbul Kurultayı’yla ilgili yaşananlara değinirken, "Türkiye’de kamu denetimi diye bir şey kalmadı. Toplum çıkarları adına iyi ya da kötü iktidarın icraatlarını denetleyecek herhangi bir mekanizma yok artık. Bunun yerini iktidarın iç kavgaları aldı. İktidar içi bir hesaplaşma var ve o hesaplaşma üzerinden Türkiye’de tırnak içerisinde bir denetim gündeme geliyor. Bu bir rezalet. CHP İstanbul Kurultayı’nda yaşananalar olacak iş değil. İki yıl önceki yapılmış kurultaya dair ne olursan olsun bir mahkeme tasarrufta bulunamaz" dedi.

"Herkes AKP’yi çok güçlü gördü ama AKP güçlü değil, çok zayıf"

Erken seçim beklentisi olup olmadığına ilişkin sorusya Okuyan, "Türkiye’de her şey beklenebilir artık. Hem iktidarın içindeki çekişmeler, yalnızca Bahçeli-Erdoğan uyum probleminden söz etmiyorum, hem de Suriye, çözüm süreci ve ekonomi başlıkları… Türkiye’de bir anda erken seçim atmosferine girilirse hiç şaşırmam. İktidar biraz durumu toparlamak, kendi lehine bir tablo çıktığında seçim yapmak ister ama bunu da yönetebilecek bir iktidar yok. Birkaç yıldır ısrarla şunu söylüyoruz, herkes AKP’yi çok güçlü gördü ama AKP güçlü değil, çok zayıf. Bugünkü tablo zayıflığın göstergesi. Hukukun bu şekilde kullanılması güç gösterisi değildir, ters tepiyor. Kimse bu saatten sonra dosyalara bakmaz, kanıt varsa ona bakmaz. Herkes AKP’nin bunları iktidarını sürdürmek için yaptığına inanıyor. Bu da zaten iktidarın içerisindeki sürtünmeleri derinleştiriyor. AKP ve MHP içinden birçok kişi 'Bunlar CHP’nin işine geliyor, kendi ayağımıza sıkıyoruz' demeye başladı" yanıtını verdi. 

"AKP içinde çatlak var"

"Bir yandan Ekrem İmamoğlu adımı, diğer yandan Mansur Yavaş ama öte yandan AKP’nin kendi adayları arasındaki çekişme çok daha sert geçiyor" diyen Okuyan, "Orada bir çatlama bekliyor musunuz" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Var zaten. Benim beklememle ilgili değil, var. Hakan Fidan’ın ismi etrafında kavga var, Bilal Erdoğan’a dair kavga var. Yavaş yavaş Selçuk Bayraktar’ın adı geçiyor. Belki de Erdoğan bu seçimde aday olmayacak. Kendi içindeki çelişkileri belki de CHP’nin üstüne giderek çözmeye çalışıyor ama bu çelişkiler giderek derinleşiyor."

"Tutarlı olmak gerekiyor, NATO’ya karşı olmak gerekiyor"

Filistin’de devam eden "soykırıma" ilişkin soru üzerine Okuyan, şunları söyledi:

"Şu anda Türkiye’de Filistin konusunda bir duyarlılık başladı ama bu konuda iki yıl önce bize gelen hakaretleri unutmuyoruz. Filistin halkının mazlum olması gerekmiyor, Filistin ile dayanışmak için. Filistin halkının direnme hakkı var, Hamas iki yıl önce bu direnme hakkını kullandı. Hâlâ 'Hamas saldırmasaydı bunlar olmayacaktı' diyorlar, bu doğru değil. Zaten bunlar oluyordu, buna karşı direnildi. Hamas benimsediğim bir örgüt değil, bu ayrı bir şey. Ama Hamas bir direnişi başlatmaya çalıştı, hâlâ da sürdürüyor ve Filistin halkının desteğini aldı. Bugün hâlâ kayıp veriyor, direnişte İsrail. Bunun altını çizmek istiyorum. Filistin meselesinde, dış politikada, Erdoğan, AB ile kavga ettiğinde batı ittifakından uzaklaştırıyorsunuz bizi deyip deyip ondan sonra Trump’ın dostluğunu eleştirmemek gerekiyor. Tutarlı olmak gerekiyor, NATO’ya karşı olmak gerekiyor, bunu görmüyoruz." 

"Patronların durumu iyi, halkımızın durumunda en küçük bir iyileşme yok"

Türkiye’deki ekonomik soruna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Okuyan, "Bütün dünyada ve Türkiye’de derin toplumsal adaletsizliğin üzeri örtülmek isteniyor. 'Milli mesele' diyerek üzerini örtmeye çalışıyorlar bu başlıkların. Türkiye toplumsal eşitsizliklerin, adaletsizliğin zirvede olduğu ülkelerden bir tanesi. Bazı kriterlere göre ikinciyiz. Bu nedenle ısrarla dönüp dolaşıp bu meseleye gelmemiz gerekiyor, her şeyin altında ekonomi var. Trump ile Erdoğan görüşecek, bizim halkımızın açlığı yoksulluğu ne olacak? Enflasyon dizginlendi diyorlar, nerede? Patronların durumu iyi, halkımızın durumunda en küçük bir iyileşme yok. Üstelik süreklileşmiş bu yoksulluk problemi sorunları daha da derinleştiriyor" diye konuştu.

"Adaletsizlik üzerine kurulu bir düzen ve iktidar çok temel bir problemi zaten çözemez"

Çözüm sürecinin siyaseti nasıl etkileyeceği sorusuna TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, "Burada bir tıkanma var. Bu tıkanmanın ana halkası Suriye gibi görünüyor. Bunu çözmek için Trump’a bir sürü şey verilecek. Uçak alımı, madenler, bir sürü şey verilecek. Çözmeye çalışıyorlar Suriye engelini. Bu engeli aşarlar, başkaları çıkar. Neden? Çok basit bir denklem var. Adaletsizlik üzerine kurulu bir düzen ve iktidar çok temel bir problemi zaten çözemez" yanıtını verdi. 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.