RTÜK Üyesi Keser'den radyo frekans tahsislerine şerh: Anayasa Mahkemesi kararı çiğnenerek hak ihlali giderilemez

RTÜK Üyesi Tuncay Keser, Anayasa Mahkemesi’nin yapısal sorun çözülmeden “münhasıran frekans tahsisi yoluna gidilmemesi” kararına rağmen, RTÜK’ün iki kuruluşa Türkiye genelinde karasal radyo frekansı tahsisi yapmasını eleştirdi. Keser, “Anayasa Mahkemesi kararı çiğnenerek hak ihlali giderilemez. Sıralama ihalesi yapılmaksızın yerel radyoya, Türkiye genelinde frekans tahsisi yapılarak ulusal radyo lisansı verilmesi, hukuka ve kamu yararına aykırıdır, haksız rekabete neden olacaktır” dedi.

14 Temmuz 2025 Pazartesi 15:20
RTÜK Üyesi Keser'den radyo frekans tahsislerine şerh: Anayasa Mahkemesi kararı çiğnenerek hak ihlali giderilemez

RTÜK Üyesi Tuncay Keser, Üst Kurul’un, Anayasa Mahkemesi kararını gerekçe yaparak, “Kılıçaslan FM” ve “Radyo 45’lik” logolu iki kuruluşa Türkiye genelinde karasal radyo frekansı tahsisi yapılması kararlarına muhalefet şerhi yazdı. Anayasa Mahkemesi’nin bireysel hak ihlali kararına dayanılarak, tekil frekans tahsisi yapılmaması yönünde karar aldığını ve Üst Kurul’un da 2024 yılında, yeni karasal radyo frekansı talebi içeren 13 ayrı başvuruya olumsuz yanıt verdiğine dikkati çeken Keser, “Üst Kurul, 2024 yılında 8’i Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı kapsamında olan yeni frekans başvurularının tamamını, Anayasa Mahkemesi’nin münhasıran frekans tahsisi yapılmasının sorunları arttıracağı kararı ve kanuni zorunluluk olan sıralama ihalesini gerekçe göstererek reddetmiştir. Söz konusu yayıncı da başvurusu reddedilen kuruluşlardandır” dedi.

Üst Kurul’un kararlarının çelişkiler içerdiğini kaydeden Keser, “Üst Kurul, daha önce reddettiği başvuruları, bu kez oy çokluğuyla kabul etmiş ve frekans tahsisi yapılmıştır. İdarenin, kararlarında yeniden değerlendirme yapması, kararlarda değişikliğe gitmesi mümkündür. Ancak bunun; mevzuatta ya da koşullarda değişiklik veya üstün kamu yararı gibi sağlam hukuki gerekçelere dayanması zorunludur. Üst Kurulun birbirine taban tabana zıt olan iki kararı arasında mevzuatta ya da koşullarda bir değişiklik olmamıştır. İki karar için de aynı Anayasa Mahkemesi kararı ilgi tutulmuş, ek bir gerekçe ya da kamu yararına ilişkin ek bir bulgu ortaya konmamıştır. Bu yönüyle de ilgili tutulan Anayasa Mahkemesi kararının tersine, kanuni zorunluluk olan sıralama ihalesi yapılmadan, frekans tahsisi yoluna gidilmesi hukuki dayanaktan yoksundur, kamu yararına aykırıdır, ölçülü ve rasyonel değildir. Anayasa Mahkemesi’nin münhasıran frekans tahsisi yapılmamasına ilişkin kararı çiğnenerek, hak ihlalinin giderilemeyeceği açıktır” diye konuştu.

"Ciddi değer artışı haksız rekabet"

6112 sayılı Yasa’nın karasal frekans tahsisi için sıralama ihalesini zorunlu kıldığını, Üst Kurul kararının bu yönüyle kanuna aykırı olduğunu savunan Keser, şunları kaydetti:

“RTÜK tarafından, yalnızca bir ilçeye yönelik yayın yapma hakkına sahip bir radyo kuruluşuna, ek olarak 75 ilde 85 frekans tahsisi yapılması; frekans tahsis sürecinde eşitlik, şeffaflık ve rekabet ilkeleri bakımından ciddi sorunlara neden olacaktır. Tahsis edilen frekansların sayıca fazlalığı, ilgili radyo kuruluşunun erişim kapasitesini ve dolayısıyla piyasa değerini kayda değer ölçüde artıracaktır. Değer artışının boyutu konusunda; başvurucu radyoların sunduğu dilekçelerde yer verilen ‘...Ulusal Radyo (R1) Lisansı olan bir şirketin gerçek değeri olan 150.000.000 (Yüz Elli Milyon Türk Lirası)’ bilgisi dikkate alındığında, yerel yayın lisansının, ulusal düzeye taşınmasının, çok yüksek bir değer artışı yaratacağı kuşkusuzdur. Bu çerçevede sıralama ihalesi yapılmaksızın, lisans türünü de değiştirecek şekilde frekans tahsisi yapılması, gerek bahse konu kuruluşun gerekse ileride alınacak benzer kararlarla, kamu kaynaklarının belirli yayıncılar lehine ayrımcı biçimde kullanılmasına zemin hazırlayacak, haksız rekabet unsuru olacaktır. Bu nedenlerle karar; hukuki dayanaktan yoksundur, kamu yararına aykırıdır, ölçülü ve rasyonel değildir.

Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi kararlarında ifade edilen ‘yapısal sorun’ durumu devam ediyor ve bu sorun sadece başvuruya konu olan kuruluşları değil tüm yayın sektörünü etkiliyor. Frekans tahsislerinin, Anayasa’nın 10. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine uygun olarak, tüm yayın kuruluşlarına adil ve objektif bir şekilde yapılması gereklidir. Yapısal sorun çözülmeden ya da sıralama ihalesi yapılmaksızın frekans tahsisinde kamu yararı yoktur ve bireysel başvuruda bulunmamış diğer medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar için de haksız rekabete neden olacağı açıktır. Ayrıca teknik planlamanın bütüncül bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğinden tekil yayın izinleri teknik uyumsuzluklara da neden olabilecektir. Bu nedenlerle belirli yayın kuruluşlarına, diğer yayıncılar açısından ciddi bir rekabet dezavantajı yaratacak şekilde, olağan dışı sayıda frekans tahsis edilmesinin haksız ve ölçüsüz olacağı, ayrıca hem 6112 sayılı Yasa hem de Anayasa Mahkemesi kararlarıyla çeliştiği gerekçeleriyle Üst Kurul kararına karşı oy kullandım."

Son Güncelleme: 14.07.2025 16:52
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.