CHP’nin 14 Temmuz’da başlayan 39’uncu Olağan Kurultay takvimi, mahalle seçimlerimleriyle devam ediyor. Başlayan süreci değerlendiren kurmaylar, CHP’li belediyelere yönelik operasyonların ardından kongrelerin daha sakin geçmesine yönelik bir beklentilerinin olduğunu belirterek, “Çok fazla aday çıkmaz diye düşünüyorduk. Normalde bugüne kadar tek adaylı gitmiş ilçelerde, aday olmak için yarışanlar var. İnsanların ilgisinin olması çok kıymetli” diye konuştu.
CHP gençleşiyor
Kongre takvimi uyarınca 13 Ağustos’ta başlayan mahalle seçimleri, 7 Eylül’e kadar devam edecek. İlçe kongresi delegelerinin belirlendiği seçimleri değerlendiren kurmaylar, delege profilinde gençleşme olduğuna dikkati çekti. Kurmaylar, “Geçen kurultay bir değişim kurultayıydı. Şimdi değişim genç kadrolarıyla geliyor. Bu sürecin sonunda değişim genç kadrolarıyla tam olarak oturmuş olacak” dedi. Kurmaylar, 11 Ekim’de başlayacak il kongreleri için ise il başkanlarının üçte birinin değişebileceğini söyledi.
“Artık herkes değişimci”
Kurmaylar, “Delege seçimleri devam ederken gruplar arası bir rekabet söz konusu mu? Genel Merkezci-Kemal Beyci diye bir ekipleşme var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Artık herkes değişimci. Geçen sefer değişimci olmayanlar bile değişimci. Partide bir genel başkanlık sorunu olduğunu düşünmüyoruz. 47 yıl sonra partiyi birinci parti yapmış bir Genel Başkan var. Eski yönetimin seçtiği kurultay delegeleri, olağanüstü kurultayda CHP’nin tarihinde ilk defa PM’yi deldirmeden seçtirdi."
“Tahliyelerin olması barışa dair değil, demokrasiye dair bir adımdır”
TBMM’de çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na ilişkin değerlendirmelerini de ileten CHP kurmayları, komisyonun henüz esasa girmediğini belirterek, şunları kaydetti:
“Komisyon esas yapması gereken işi yapmadı. Dolayısıyla esasa girmeden barışa dair bir adım atılacağını düşünmüyoruz. Belediye Başkanlarımıza yönelik tahliyelerin olması barışa dair değil, demokrasiye dair bir adımdır. 200’den fazla tutuklu arkadaşımız var. Elbette onların özgürlüğünü istiyoruz ama bizim komisyondaki tek derdimiz bu değil. Salt onların bırakılmasından daha farklı bir derdimiz var. Bizim derdimiz Türkiye’nin gerçekten bir hukuk devleti olması, bir demokrasi anlayışına sahip olması. Türkiye’nin demokrasi anlayışında problem var. Bugün İBB soruşturmasında gördük, ondan önce Ergenekon-Balyoz soruşturmalarında gördük. Ne olursa olsun, adil yargılanma hakkı diye bir hak var. O hak yok edildi. Bizim asıl derdimiz de bu; adalet kavramının oturtulması.”
Komisyonu hem tarihsel hem de Türkiye’nin geldiği nokta açısından son derece önemli bulduklarını vurgulayan kurmaylar, “Komisyonun asli amacı, bu ülkeye demokrasi getirebilmek olmalı. Kayyum uygulaması da tutkusuz yargılamanın esas olması da hak ihlallerinin yaşanmaması da içinde.”
“Komisyonun Öcalan ile görüşmesine sıcak bakmıyoruz”
DEM Parti’nin “Komisyon terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşsün” beklentisine sıcak bakmadıklarını belirten kurmaylar, şu ifadeleri kullandı:
“Komisyonun görüşüp görüşmemesinin nasıl bir önemi olabilir ki? Sonuçta devletin en yetkin kurum ve kuruluşları görüşüyor. Bir şeyi 'mış' gibi yapmak doğru değil. Komisyona eğer demokrasiyi, barışı 'mış' gibi yaptıracaklarsa oradan Türkiye için bir sonuç çıkmaz. Ama gerçekten masanın etrafında olanlar, olmayanlarla tarafların hepsi içten bir şekilde demokrasi istiyorlarsa, bu ülkede barışı gerçekten istiyorlarsa oradan sonuç çıkar. Bizim hem 29 maddelik önerimiz hem de komisyon öncesinde vurguladığımız kırmızı çizgilerimiz, derdimizin sadece Kürt-Türk barışmasından ziyade, bunun bir demorkasi sorunu olduğunun göstergesi. Komisyon, ‘barıştık’ dedi, barıştık. Kayyum uygulamaları ne olacak? Bu nasıl barışma? Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ’ın tutuklulukları ne olacak?
Burada önemli olan komisyonun çalışması. Öcalan’ın mesajları zaten kamuoyuna ulaştırılıyor. Meclis zemininde kalmanın daha doğru olacağını düşünüyoruz. Cumartesi Anneleri dinlendi, o daha kıymetli. Baro başkanları davet edildi, o daha kıymetli. Şehit ve gazi aileleri dinlendi, oralar daha kıymetli.”
“Demokrasi adına iyi niyet göstergesi olmazsa masadan kalkılır”
CHP kurmayları, “CHP’li belediyelere yeni operasyonlar düzenlenmesi durumunda komisyondan çekilir misiniz?” sorusuna karşılık ise şu yanıtı verdi:
“Komisyonu önemsiyoruz. Ama samiyetlerine inanmadığımız noktada masadan kalkarız. Komisyon şekli işlerini tamamlayıp esasa girdiğinde, demokrasi adına bir adım bile atılmazsa, bir iyi niyet göstergesi olmazsa tabii ki masadan kalkılır, kalkılmaz diye bir şey yok. ‘Oturduk ve sonuna kadar buradayız’ demedik hiçbir zaman.”