Türkiye Pamuk Ekilen Arazinin Yüzde 21’ini Kaybetti

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, pamuk üretiminde yaşanan sorunlar ve mevcut beklentiler hakkında yazılı bir basın açıklamasında bulundu.

16 Ekim 2025 Perşembe 15:32
Türkiye Pamuk Ekilen Arazinin Yüzde 21’ini Kaybetti


YILDIRIM KARA: TÜRKİYE PAMUK EKİLEN ARAZİLERİNİN
YÜZDE 21’İNİ KAYBETTİ
“Konuyla ilgilenen herkesin kolaylıkla görebileceği gibi pamuk, tekstilin ham
maddesi olması sebebiyle, adeta bir çarpan etkisiyle farklı sektörleri birbirine
bağlayan, hem tarımda hem sanayide istihdam yaratılmasını sağlayan, önemli katma
değer taşıyan bir ürün. Tarihsel olarak iki merkezde, Çukurova ve Ege’de
yoğunlaşan pamuk üretimi, Hatay için de önemli bir geçim kaynağı teşkil ediyor.
Çiftçilerimiz geçtiğimiz yıl 175 bin ton kütlü pamuk, 105 bin ton pamuk çekirdeği
üretti. Tarım ve Orman Bakanlığına göre 2024/2025 döneminde, ulusal pamuk
üretimimiz, kütlü pamuk cinsinden, 2 milyon 200 bin ton olarak gerçekleşmiş;
Hatay’ın bu üretim içindeki payı geçtiğimiz yıl yüzde 8,8 iken bu yıl yüzde 7,8’e
düşmüştür ancak bu düzeyde bile pamuk üretilen 22 il arasında dördüncü sırada yer
almıştır.
Öte yandan tarımda neredeyse kronikleşen bunalım, sanayideki sorunlarla birleşerek
sonunda pamuk üreticilerini de etkiledi. Bu sorunların başında, iş gücünün
niteliğindeki değişimler başta olmak üzere, çeşitli nedenlerden dolayı üretim yapılan
alanların ve üretimin azalması gelir. Hatay örneğinde bu azalmayı, 2004 ve 2024
arasında, pamuk ekilen alanların büyüklüğünün 632 bin dekardan 342 bin dekara;
bu sırada kütlü pamuk üretiminin de 268 bin tondan 175 bin tona düşmesinde
görüyoruz. Şehrimiz 20 yıl içinde pamuk ekilen arazilerinin 45’ini, ürettiği pamuğun
da yüzde 36’sını yitirmiştir. Türkiye genelindeki ekili alanlar, aynı dönem içinde, 6
milyon dekardan 4,7 milyon dekara düşmüştür, buradaki düşüş oranı da yüzde
21’dir; üretimin ise ancak verimlilik artışıyla ayakta tutulduğu anlaşılıyor.
Pamuktaki ekili alan kaybı, yalnızca demografik bir dönüşümden değil; iktidarın
tarım politikasının hatalarından da kaynaklanıyor. Tek bir dönemde, 2023/2024
sezonunda, ekim alanlarının yüzde 17 azalmış olmasını ancak bu şekilde
açıklayabiliriz.
Bu noktada pamuk ithalatı ve ihracatına ilişkin verilere bir not düşmek gerekiyor.
TÜİK, pamuk ithalatı başlığı adı altında pamuğun tohumunun ithalatını listeliyor ve
bu veri üzerinden pamukta bitkisel ürün dengesini, yani iç üretimin iç tüketimi
karşılama oranını yüzde 97 olarak hesaplıyor.

Ancak pamuk üretimi, yine TÜİK tarafından kütlü yani çırçırlanmamış pamuk ile
çırçırlanmış, lifli pamuk ve pamuk çekirdeği olarak üç ayrı başlıkta tasnif ediliyor. Bu
açıdan bakıldığında, örneğin 2023 yılının 2 milyon 100 bin tonluk kütlü pamuk
üretiminin bir alt başlığı olarak 777 bin ton lifli pamuk üretildiği görülüyor. Tarım
ve Orman Bakanlığının pamuk raporuna göre bu üretim iç tüketimi karşılamaya
yetmediği için 777 bin ton, üretimimizle aynı miktarda lifli pamuk ithal edilmiş.
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası yıllık pamuk tüketimimizin 1,5 milyon
ton olduğunu; Ticaret Bakanlığı da 1990’lı yıllardan beri net pamuk ithalatçısı
konumunda olduğumuzu belirtiyor. Pamuk, gerçekten de pamuk ipliğine bağlı
durumda.”
YILDIRIM KARA: PAMUK İÇİN YÜZÜNÜZÜ HATAY’A DÖNÜN
“Bu yıl etkisini her zamankinden daha şiddetli biçimde gösteren, tarımda büyük
ürün kayıplarına yol açan kuraklığın da etkisiyle, pamuk üretimindeki dışa bağlılığı
ve azalmayı tartışmamız gerekiyor. Pamuk üretimindeki verimlilik artışı ulusal
tüketimdeki artışın gerisinde kalırken, pamuk üreticisi hem ithal pamuğun yol açtığı
rekabete hem de girdi maliyetlerinin artmasına göğüs germek zorunda kalıyor. Bu
durumda, her şeyden önce, yoğun biçimde suya ihtiyaç duyan pamuk için, sulama
altyapısının geliştirilmesi ve su kaynaklarının korunması için daha fazla planlama ve
yatırım gerektiği açıktır.
Bunun yanı sıra, hemen her tarım ürünü söz konusu olduğunda alınması gereken bir
önlem olarak, girdi maliyetlerinin düşürülmesi pamuk için de elzemdir. 2024 yılında
belirlenen dekar başına 410 liralık mazot desteği, 62 liralık gübre desteği; kilogram
başına verilen 1 lira 60 kuruşluk fark desteği, öyle görünüyor ki üretimi belirli bir
seviyede tutmuş ancak yetersiz kalmıştır.
Hatay özelinde, üretim ve ekim alanındaki kayıpların telafi edilmesi ya da tersine
çevrilmesi; bunun için de özellikle tekstil sanayisinin pamukta ithalatı tercih etmesi
değil, Hatay başta olmak üzere var olan yerli pamuk üreticilerine yüzünü dönmesi
gerekiyor. İç talebin Hatay’daki pamuk üreticilerini daha fazla üretim yapmaya teşvik
edeceği; bu sayede hem dış ticaret açığında bir iyileşmeyi hem de şehrimizin deprem
sonrasında kalkınması için ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlayacağı açıktır”

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.