Kanko: “Tutuklanan Yok, İstifa Eden Yok! Hiçbir Yetkili Bu Cinayetten Sıyrılamaz!”

CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde meydana gelen ve ikisi çocuk olmak üzere altı kadının yaşamını yitirdiği iş cinayetiyle ilgili olarak TBMM Genel Kurulu’nda hükümeti sert sözlerle eleştirdi.

13 Kasım 2025 Perşembe 15:01
Kanko: “Tutuklanan Yok, İstifa Eden Yok! Hiçbir Yetkili Bu Cinayetten Sıyrılamaz!”


Prof. Dr. Kanko, yaşanan olayın bir “kaza” olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek şunları
söyledi:
“Dilovası’ndaki ihmal, çarpıklık, denetimsizlik ve sorumsuzluklar silsilesiyle yaşanan yangında, ikisi
çocuk olmak üzere altı yurttaşımız taksirle öldürüldü.
Bu bir ‘kaza’ değildir, bu düpedüz iş cinayetidir!
Kadınlar ve çocuklar, denetimsiz, güvencesiz, insanlık dışı koşullarda çalıştırılmıştır. Fabrikalar kâr
ettikçe denetimler azaltılmış, emekçilerin canı hiçe sayılmıştır.
Bu ülkenin işçisi ölürken, sorumlular sadece ‘başsağlığı’ dileyerek sıyrılamaz!
Dilovası sanayi bölgesi yıllardır zehir soluyor, şimdi de can veriyor.
Biz AKP hükümetinin topluma dayattığı bu kapitalist, vahşi düzeni kabul etmiyoruz!
Kadın emeğinin, çocuk işçi hayatının bu kadar ucuz görüldüğü bir ülke adaletli olamaz!
Bu yangının failleri bellidir: Denetimsizliği, ihmali ve açgözlülüğü sistemleştirenlerdir!
Tutuklanan yok, istifa eden yok! Hiçbir yetkili bu cinayetten sıyrılamaz! Herkes bu canların
hesabını verecek!”
Kanko’dan Dilovası’ndaki Cinayetle İlgili Meclis Araştırma Önergesi
Kanko öncülüğünde, Dilovası’ndaki iş cinayetiyle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı’na Salı günü verilen araştırma önergesinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye, uzun süredir iş kazaları ve iş cinayetleri açısından Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk beş
ülke arasında yer almaktadır. Her yıl ortalama iki binin üzerinde işçi iş kazaları sonucu yaşamını
yitirmekte; bu durum ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği alanında ciddi bir yapısal soruna işaret
etmektedir.
Son 12 yılda en az 1.590 kadın işçi ve 814 çocuk işçi iş kazaları nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
2025 yılı içerisinde yalnızca Kocaeli ilinde meydana gelen kazalar da dâhil olmak üzere en az 74
çocuk işçi ve 114 kadın işçi yaşamını yitirmiştir. Bu tablo, iş cinayetlerinin yalnızca sayısal bir veri
değil, toplumsal vicdanı derinden yaralayan bir insanlık sorunu hâline geldiğini göstermektedir.
8 Kasım 2025 tarihinde Kocaeli’nin Dilovası ilçesindeki bir parfüm deposunda meydana gelen
yangın ve patlamada 2’si çocuk, 6 kadın işçi hayatını kaybetmiştir. Yapılan incelemelerde tesisin
ruhsat durumu, denetim geçmişi ve iş güvenliği önlemleri açısından ciddi eksiklikler taşıdığı
belirlenmiştir. Bu olay, yalnızca bir işletmede yaşanan trajedi değil, aynı zamanda ülke genelinde
süregelen denetimsizlik, kayıt dışılık ve sorumsuzluk zincirinin dramatik bir sonucudur.
Kocaeli, Türkiye’nin en yoğun sanayi kentlerinden biridir. Sanayi ve üretim faaliyetlerinin yüksek
yoğunluğu nedeniyle bölgede iş kazaları, meslek hastalıkları ve işçi ölümleri oranı ülke ortalamasının
üzerindedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) raporlarına göre, Kocaeli sanayi bölgelerinde
yılda ortalama 300-350 işçinin meslek hastalıklarından yaşamını yitirdiği değerlendirilmektedir.
Buna rağmen, il düzeyinde güncel ve ayrıntılı veri paylaşımı yapılmamakta, kamuoyuna açıklanan
veriler eksik ve şeffaflıktan uzaktır.
Öte yandan, CİMER’e yapılan çok sayıda şikâyet ve ihbara rağmen ilgili kurumların gerekli
hassasiyeti göstermediği, yerel ve merkezi denetim mekanizmalarının etkisiz kaldığı görülmektedir.

İşçilerin büyük kısmı sendikasız, güvencesiz, düşük ücretle ve uzun mesai süreleriyle çalışmak
zorunda kalmaktadır. Bu koşullar, iş cinayetlerini kaçınılmaz hale getirmektedir.
Albert Camus’nün “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, insanların orada nasıl öldüklerine bakınız.”
sözüne atıfta bulunan gerekçede, Türkiye’de işçilerin hâlâ maden ocaklarında, fabrika
patlamalarında, inşaatlarda ve depo yangınlarında hayatını kaybettiği vurgulanarak şu değerlendirme
yapıldı:
“Bu tablo bir kader değil; alınmayan önlemlerin, yapılmayan denetimlerin ve görmezden gelinen
uyarıların sonucudur.”
Önergede, TBMM bünyesinde kurulacak araştırma komisyonunun amaçları şu şekilde sıralandı:
 Sanayi kenti Kocaeli başta olmak üzere Türkiye genelinde iş kazalarının nedenlerini, sektörel
dağılımını ve ölüm oranlarını incelemek,
 İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanma düzeyini değerlendirmek,
 Ruhsatsız, denetimsiz veya kayıt dışı faaliyet yürüten sanayi tesislerini tespit etmek,
 İş müfettişliği, belediye ruhsat denetimi, SGK ve ilgili kurumların koordinasyonunu
araştırmak,
 Hayatını kaybeden işçilerin ailelerine yönelik sosyal güvence, tazminat ve destek
mekanizmalarını incelemek,
 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu başta olmak üzere mevcut yasal düzenlemelerin
uygulamadaki eksikliklerini belirleyerek yeni yasal ve idari tedbirler geliştirmek.
Komisyonun, Kocaeli ilinde son beş yılda meydana gelen iş kazaları, yaralanma ve ölüm verilerini
incelemesi; tehlikeli ve yanıcı madde bulunduran işletmelerin ruhsat, SGK kaydı ve denetim
geçmişini araştırması; yerel ve merkezi denetim mekanizmalarının yeterliliğini değerlendirmesi
hedeflenmektedir. Ayrıca, işçilerin sendikal örgütlenme düzeyi, iş güvencesi, çalışma koşulları ve
meslek hastalıkları da araştırma kapsamında ele alınacaktır.
Kocaeli özelinde çevre ve halk sağlığına yönelik sanayi kaynaklı risklerin belirlenmesi, iş cinayetleri
sonrası yürütülen soruşturma, yargı ve tazmin süreçlerinde yaşanan aksaklıkların tespiti ve benzer
olayların tekrarını önleyecek önlemlerin geliştirilmesi de öngörülmektedir.
Sonuç bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:
“Kocaeli’de yaşanan ve altı işçinin yaşamını yitirdiği yangın faciası, yalnızca bir fabrika kazası değil,
yıllardır uyarılara rağmen önlem alınmayan bir sistemin çöküşünü simgelemektedir. İş kazaları bu
ülkenin kaderi değildir ve olmamalıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, Kocaeli ilinde ve ülke genelinde iş kazalarının nedenlerini,
denetim zafiyetlerini ve iş güvenliği uygulamalarını tüm yönleriyle araştırmak üzere bir Meclis
Araştırma Komisyonu kurması, toplumsal adaletin ve insan onuruna yakışır çalışma yaşamının
tesisi açısından zorunludur.”

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.