CHP’li Zeynel Emre, Hakan Tosun’un yalnızca bireysel bir şiddet eyleminin değil,
toplumun haber alma hakkına yönelik bir tehdit mağduru olduğunu belirtti.
Olayın tüm yönleriyle, şeffaf biçimde aydınlatılmasının kamu vicdanı açısından
zorunlu olduğunu vurguladı.
Gazeteci Tosun’un, Hatay’daki acele kamulaştırma süreçleri ile Çorum/Sungurlu
Karakaya Köyü’ndeki taş ocağı direnişini haberleştirdiği biliniyor. Emre, saldırının
bu gazetecilik faaliyetleriyle olası bağlantısının da titizlikle araştırılması gerektiğini
ifade etti.
“27 saatlik gecikme, kayıp eşyalar, kamera kayıtları ve tehdit
iddiaları”
CHP’li Zeynel Emre, önergesinde şu sorulara yer verdi:
1. İlk ihbar, ambulansın ve emniyet ekiplerinin olay yerine ulaşma, inceleme
başlama ve bitiş saatleri nedir? 112/155 çağrı kayıtlarında çelişki saptanmış
mıdır?
2. Olay yeri ve çevresine ait KGYS, MOBESE, PTS ve özel kamera görüntüleri
eksiksiz olarak temin edilmiş midir? Eksik veya arızalı kayıt var mıdır?
3. Hakan Tosun’un hastaneye kabulünden sonra kimlik tespiti hangi saatlerde
yapıldı? Ailesine bildirim ne zaman ve nasıl gerçekleştirildi? 27 saatlik
gecikme iddiası hakkında idari inceleme başlatılmış mıdır?
4. Olay yeri–ambulans–acil servis–yoğun bakım hattında Tosun’a ait eşyalar için
kayıt tutulmuş mudur? Eşyaların kaybolmasına ilişkin adli veya idari süreç
yürütülmekte midir?
5. Olay yalnızca “anlık tartışma” iddiasıyla mı incelenmektedir, yoksa önceden
takip, tehdit veya mesleki faaliyet bağlantısı da araştırılmakta mıdır?
6. Tosun’un Hatay ve Çorum’daki çevre mücadeleleriyle ilgili haberleri ile saldırı
arasında bir bağ veya misilleme ihtimali değerlendirilmekte midir? Bu
inceleme hangi birimlerin eşgüdümünde yürütülmektedir?
7. Son beş yılda İstanbul ve Türkiye genelinde motosikletli darp–yaralama
olaylarının sayısı, aydınlatma oranı ve ortalama yakalama süresi nedir? Bu
suçlara karşı hangi önleyici tedbirler alınmaktadır?
“Basın özgürlüğü ve kamu vicdanı açısından aydınlatılması
zorunludur”
CHP’li Zeynel Emre, soru önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Bir gazeteciye yönelik ağır şiddet, yalnız bireysel bir saldırı değil; toplumun haber
alma hakkı açısından da kaygı vericidir. Olayın tüm saiklerinin, delil ve süreç
yönetiminin şeffaf biçimde aydınlatılması, kamu vicdanı ve basın özgürlüğü
bakımından zorunludur.”