Rızvanoğlu, “Kızılırmak Havzası, orman vasıflı alanlar, tarım arazileri ve yerleşim yerleri tehdit altında”

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Sinop Boyabat’ta başlatılan ve yerleşim yerlerinin yanı başına kurulması planlanan dev madencilik projesini TBMM gündemine taşıdı. 897 hektarlık orman ve tarım arazisi üzerine kurulması planlanan bakır madeni ve yardımcı tesislerin, Türkiye’nin en önemli su kaynaklarından biri olan Kızılırmak Havzası’nı ve çevresindeki köyleri ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Rızvanoğlu, “Saha Türkiye’nin en önemli iç su kaynaklarından biri olan Kızılırmak Havzası içerisinde yer almaktadır. Bu yönüyle yalnızca lokal çevresel etkiler değil, havza ölçeğinde ekolojik ve tarımsal riskler de dikkate alınmak zorundadır” dedi.

18 Haziran 2025 Çarşamba 12:30
Rızvanoğlu, “Kızılırmak Havzası, orman vasıflı alanlar, tarım arazileri ve yerleşim yerleri tehdit  altında”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yanıtlaması istemiyle
sunulan önergenin gerekçesi şu şekilde:
“Proje sahasının önemli bir bölümü orman ve tarım alanlarından
oluşuyor”
Proje sahasının önemine değinen Rızvanoğlu, “Sinop ili Boyabat ilçesi
sınırlarında, Kovaçayır Köyü mevkiinde planlanan yeni bir madencilik projesi
için çevresel etkileri oldukça ciddi sonuçlar doğurabilecek bir süreç
başlatılmıştır. Proje kapsamında yaklaşık 897,87 hektarlık geniş bir alanda
açık bakır madeni ocağı kurulması öngörülmektedir. Bununla birlikte proje
dosyasına göre sahada cevher zenginleştirme tesisi, maden atığı depolama
tesisi, su alma göleti, mobil kırma-eleme tesisi ve hazır beton tesisi gibi çeşitli
yardımcı yapılar da inşa edilecektir. Proje dosyasındaki bilgilere ve Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre, proje sahasının büyük bölümü
orman vasıflı alanlardan, kalan kısmı ise tarım arazilerinden oluşmaktadır.
Dahası, bu saha Türkiye’nin en önemli iç su kaynaklarından biri olan
Kızılırmak Havzası içerisinde yer almaktadır. Bu yönüyle yalnızca lokal
çevresel etkiler değil, havza ölçeğinde ekolojik ve tarımsal riskler de dikkate
alınmak zorundadır.” dedi.
“Yerleşim yerlerinin yanı başı”
Proje alanının yerleşim yerlerine dikkat çeken Milletvekili Rızvanoğlu “Projenin
hayata geçirilmesi planlanan alan, çevresindeki yerleşim birimlerine son
derece yakın bir konumdadır. Arıoğlu Köyü’ne bağlı konutlara 425 m, 825 m
ve 165 m mesafede; Kovaçayır Köyü’ne bağlı yayla evlerine 485 m; İmamlı
Köyü’ne bağlı konutlara 135 m, 250 m ve 95 m; Yabanlı Köyü’ne bağlı
konutlara ise 905 m mesafede bulunmaktadır. Bu denli yerleşim yoğunluğu
olan bir bölgede, açık ocak işletmeciliği ve cevher zenginleştirme gibi ağır
sanayi niteliğindeki faaliyetlerin planlanması; toz, gürültü, patlatma kaynaklı
titreşim, ağır metal maruziyeti, yer altı su kirliliği ve tarımsal faaliyetlerin
bozulması gibi çok yönlü çevresel etkiler doğurma riski taşımaktadır.”
ifadesini kullandı.
“Kızılırmak ve Bafra olumsuz etkilenecek”
Kızılırmak havzasında yer alan projenin Bafra Ovası’nı da etkileyeceğini
belirten Rızvanoğlu “Proje dosyasında da belirtildiği üzere, söz konusu saha
Kızılırmak Havzası içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle en kritik risklerden

biri, sahada yürütülecek faaliyetler sırasında ortaya çıkabilecek kimyasalların
veya atık suların Kızılırmak Havzası’na karışma olasılığıdır. Böyle bir durum
yalnızca Boyabat çevresini değil, havzanın devamında yer alan Bafra Ovası
gibi Türkiye’nin en verimli tarım alanlarını ve sulama sistemlerini de
etkileyebilecektir. Bu risk, aynı zamanda Kızılırmak Deltası gibi uluslararası
öneme sahip sulak alanların ekolojik bütünlüğünü de tehdit edebilir.” dedi.
Milletvekili Rızvanoğlu, aşağıdaki sorulara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanı Murat Kurum’un yazılı yanıt vermesini talep etti:
Bu bağlamda;
1. Bakanlığınızca proje dosyası kabul edilerek ÇED süreci başlatılan bu
faaliyette, yerleşim alanlarına 100 ila 900 metre mesafede maden
işletmesi kurulmasının çevresel ve toplumsal açıdan uygun görüldüğü
belirtilmiştir. Bu karar, hangi bilimsel kaynaklara, mevzuat
düzenlemelerine ve toplumsal risk analizlerine dayandırılmıştır? Bu
mesafenin insan sağlığı, yaşam alanı güvenliği ve yapı stabilitesi
açısından yeterli olduğu hangi gerekçelerle ifade edilmektedir?
2. Anayasa’nın 169. maddesi uyarınca, devletin ormanların korunması ve
sahalarının genişletilmesi yönünde gerekli kanunları koyma ve
tedbirleri alma yükümlülüğü açıkça düzenlenmiştir. Bu anayasal
yükümlülük doğrultusunda, proje sahasının büyük bölümünün orman
vasfı taşıdığı dikkate alındığında, söz konusu alanların madencilik
faaliyetine açılmasına Bakanlığınız onay verecek midir? Bu durumda
Anayasa’nın 169. maddesiyle çelişen bir uygulamaya imza atılmış
olmayacak mıdır?
3. Proje dosyası kapsamında yürütülecek faaliyetlerin (açık ocak
işletmeciliği, cevher zenginleştirme, atık depolama, kırma-eleme,
beton tesisi) her birinin çevresel etkileri ayrı ayrı analiz edilmiş midir?
4. Proje alanının Kızılırmak Havzası içinde yer aldığı dikkate alındığında,
söz konusu faaliyetin havza ölçeğinde oluşturacağı etkiler konusunda
bir bütüncül havza değerlendirmesi yapılmış mıdır? Su kaynakları,
sulama sistemleri, alüvyon tarım arazileri ve deltalar üzerindeki etkiler
bilimsel olarak analiz edilmiş midir?
5. Projede yer alacak cevher zenginleştirme tesisinde kullanılacak
kimyasal maddeler ve proses suları nelerdir? Bu maddelerin yer altı ve
yüzey sularına sızma riskine karşı taşınım ve yayılım modellemesi,
hidrojeolojik geçirgenlik analizi ya da benzeri bilimsel çalışmalar
gerçekleştirilmiş midir?

6. Proje kapsamında inşa edilmesi planlanan atık depolama tesisinde
bertaraf edilmesi öngörülen maden atıklarının çevresel özellikleri
nelerdir? Bu atıklar hangi sınıfa (tehlikeli, zararsız, inert) girmektedir?
7. Proje sahasında planlanan su alma göleti, bölgedeki yer altı akiferleri
ya da içme ve sulama suyu kaynakları ile etkileşimli midir? Bu yapıların
su rejimi ve yeraltı su kalitesi üzerindeki etkileri için bir hidrojeolojik
etki değerlendirmesi yapılmış mıdır?
8. Açık ocak işletmeciliğinde kullanılacak patlatma tekniklerinin, bölgedeki
konut yapıları ve altyapı üzerinde oluşturabileceği titreşim, çökme,
mikro çatlak gibi etkileri analiz edilmiş midir?
9. Bu projeyle birlikte bölgede halihazırda yürütülen veya izin aşamasında
olan diğer maden projeleri dikkate alınarak, Bakanlığınızca bir
kümülatif etki değerlendirmesi yapılması istenmiş midir? Proje
dosyasında buna dair herhangi bir modelleme veya stratejik
değerlendirme yer almakta mıdır?

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.