Kars Arpaçay köylüleri, Çıldır Gölü’nün sularından beslenen Arpaçay barajının kapaklarının hidroelektrik santrali (HES) için açılınca topraklarının sele dönüşen su ile birlikte Ermenistan’a kaymasından şikayetçi. Tepecik Mahallesi Muhtarı Şamil Göktaş, “Vallahi vicdanım sızlıyor” derken taşkın nedeniyle Büyükçay’ın yatağının değiştiğini ve iki köy arasında kavgaya neden olduğunu söyledi.
Türkiye’nin en kaliteli patates ve şeker pancarının yetiştiği Kars’ın Arpaçay ilçesinde hem mahalleler arası hem de ülkeler arası sınır krizi yaşanıyor. Çıldır Gölü’nün sularından beslenen Arpaçay barajının kapakları HES için açılıyor. Artan su debisi sonucu oluşan küçük çaplı sel barajın aşağısındaki Tepecik Mahallesi’ndeki köylünün anlatımına göre köyün topraklarını alıp Ermenistan’a kadar götürüyor.
Köylüler kapakların açılması sonucu kontrolsüz şekilde akan suyun, verimli topraklarının taşınmasına neden olduğunu belirtirken, Tepecik ve Okçuoğlu mahalleleri arasında sınır olarak kabul edilen Büyükçay’ın yatağını da değiştirdiğinden şikayetçi. Köylüler, “Yatağın sürekli değişmesi sonucu iki mahalle arasında da sınır kavgasına neden oluyor. Ayrıca Tepecik Mahallesi’ndeki tarım arazilerini de basan su Türkiye’nin en iyi patatesi ve şeker pancarı çürüyerek, heba oluyor” dedi.
Tepecik Mahallesi Muhtarı Şamil Göktaş, Devlet Su İşleri’ne başvurmalarına rağmen yetkilerinin sorunu çözmediğini söyledi. Büyükçay olarak adlandırdıkları çayın üzerine köprü istediklerini vurgulayan Göktaş, “Okçuoğlu ve Tepecik köyü arasına köprü istiyoruz” dedi. Topraklarının Ermenistan’a kaymasına tepki gösteren Göktaş, “Vallahi vicdanım sızlıyor” ifadelerini kullandı.
Hayvancılık yapacak çayırları kalmadığını anlatan Göktaş, suyun tarlaları basması sonucu patates ve şeker pancarının çürüdüğünü belirterek, “Son dönemde geceleri suyu bırakıyorlar, su çayırlara kadar taşıyor. Patatesin suyunu kurutamadık. Bizim arazilerimiz bu şekilde çoraklaşıp ölüyor. Basan su nedeniyle traktörlerle bile arazilerimize gidemiyoruz” diye konuştu.
Bir başkta köylü de Büyükçay’ın yatağının kayması sonucu yaşanan sınır krizini çözülmesi için istimlak yapılmasını istedi. Aynı köylü, “Okçuoğlu ile hayvan otlatma noktasında mücadele içindeyiz, birbirimizle alev topu gibiyiz. Okçuoğlu Mahallesi ile biz akrabayız, sıkıntımız yok ama ben sorunu hallediyorum, çocuğum bunu halledemeyecek.” diyor.
Köylüler, arazilerini su basması sonucu ürünlerin çürüdüğünü, çürümeyenlerin de değerinde alınmadığını, tohumunu 4 liraya aldıkları patatesin kilosunun için 1 lira verildiğini söylüyor.