Eğitim-İş Edirne Şubesi: ''Resen atamalar, öğretmenlerimizin mesleki ve insani haklarını yok sayan açık bir sürgün politikasıdır"

Eğitim-İş Edirne Şubesi üyeleri, öğretmenlere yapılan norm dışı atamalara tepki gösterdi. Şube Başkanı Nedim Zobar, "Milli Eğitim Bakanlığı’nda adaletsizlik ve keyfiyet kural haline gelmiştir. 'Norm fazlası' bahanesiyle yapılan resen atamalar, öğretmenlerimizin mesleki ve insani haklarını yok sayan açık bir sürgün politikasıdır" dedi.

05 Eylül 2025 Cuma 16:27
Eğitim-İş Edirne Şubesi: ''Resen atamalar, öğretmenlerimizin mesleki ve insani haklarını yok sayan açık bir sürgün politikasıdır"

Eğitim İş üyeleri, Saraçlar Caddesi PTT’nin önünde eylem yaparak basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Eğitim-İş Şube Başkanı Nedim Zobar okudu. Zobar, öğretmenlerin branşı dışında  görevlendirildiğini, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sistemini çıkmaz sürüklediğini ifade etti. Zobar, şunları kaydetti:

"Milli Eğitim Bakanlığı’nda adaletsizlik ve keyfiyet kural haline gelmiştir. ‘Norm fazlası’ bahanesiyle yapılan resen atamalar, öğretmenlerimizin mesleki ve insani haklarını yok sayan açık bir sürgün politikasıdır. Yusuf Tekin döneminde MEB, öğretmeni koruyan değil cezalandıran bir kuruma dönüşmüştür. Normlar güncellenmemekte, Talim Terbiye Kurulu’nun daralttığı alanlar ve okul müdürlerinin inisiyatifine bırakılan seçmeli dersler nedeniyle; bilişimden görsel sanatlara, müzikten felsefeye, matematikten daha birçok alana kadar ders saatleri azaltılmış, iş bilmez idarecilerin kararlarıyla yüzlerce öğretmen norm fazlası durumuna düşürülmüştür. Norm güncellemesi yapılmadan yapılan atamalar, sıra tayin sisteminin amacını boşa çıkarmış; aynı branşlarda tekrar norm fazlası yaratmış ve öğretmen ihtiyacını doğurmuştur. Yani MEB’in plansızlığı yalnızca öğretmenleri değil, eğitim sistemini de çıkmaza sürüklemiştir. Dahası, norm fazlası öğretmenlerin önemli bir bölümü isteği ve branşı dikkate alınmaksızın, branşı ve kademesi dışında re’sen görevlendirilmiştir. Örneğin: Lise İngilizce öğretmeni özel eğitim anaokuluna, lise tarih öğretmeni ilkokul özel eğitim sınıfına, lise Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni ise ilkokul destek eğitimine gönderilmiştir. Bu uygulamalar, öğretmenlik mesleğinin uzmanlık alanlarını yok saymakta, mesleki itibarı zedelemekte ve eğitimin niteliğini düşürmektedir. Eğitim- İş olarak altını çiziyoruz; MEB’in plansızlığının ve beceriksizliğinin bedelini öğretmenler ödeyemez. Hukuka aykırı olan bu süreç derhal sonlandırılmalı, mağduriyetler giderilmelidir. Aile birliğini bozan bu politikalar, AK Parti’nin ‘Aile Yılı’ söyleminin koca bir yalandan ibaret olduğunu ortaya koymaktadır. Bir yandan aileyi kutsal ilan eden AK Parti, diğer yandan öğretmeni yüzlerce kilometre uzağa göndererek aile bütünlüğünü yok etmektedir."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.